iki adım attığınız an bi sapığa rastladığınız yer. Bütün öküzler kız bulmaya kültürparka gelir. Bu yüzden fazla takılmamalı, crazy booster'a binip gidin.
içinde eskiden hayvanat bahçesi olan parktır. stadyum tarafındaki kapıdan girip sağa doğru yürüdüğünüzde aslan, ayı, maymun, pelikan, tavşan, oklu kirpi gibi hayvanları görebilirdiniz.
bursada büyümüş 80' li çocukların çok anısı vardır burada... eğlenceli sünnet düğünleri, lunapark, çocuklar için trafik kurallarını öğreneceği minik park (trafik ışıkları falan bile vardı), mini golf, gölde sandala binmek, bam bam lakaplı dev abi*, karikatürcü amca*, park içinde kaykay veya bisikletle gezmek, açıkhava konserleri, arkeoloji müzesini gezmek... hayal meyal, tahta sandalyeli küçük bir bahçede açık hava sineması seyrettiğimizi hatırlıyorum bir de. çekirdek kabuklarını yere atabiliyorduk, çocukken müthiş bir şeydi bu.
gençlik zamanlarında ise bir kaç rock konseri olmuştur burada. diken, asafated vs. sonra da pek uğranılmamıştır. şimdilerde ise dolaşırken insanı ister istemez hem hüzünlendiren hemde mutlu eden bir parktır.
Hayvanat bahçesi oradaydı yıllar önce. O zaman daha bir nezih daha bir gidilebilirdi ama şimdi işsiz güçsüz insanların hoparlörden arabesk dinlediği yer olmuş.
Eskiden elini kolunu sallayarak girebildiğin bir yerdi. Şimdi galiba 25 kuruş giriş ücretini vermeden girmek imkansız gibi. Yanlış anlaşılmasın 25 kuruşun lafını yapmıyorum. Zaten en son 1 sene önce gitmiştim. Sadece durumu belirttim.
zamanında bursa emniyet müdürünün " her çalının dibi, yatak odası gibi " şeklinde gelen şikayetlere verdiği yanıta sebeb olmuş park. burdan kendisine selam olsun; yarıp geçirmişti. *
bu seferki bursa ziyaretimde, canımdan bezdiren mekanlardan birisidir. gerçi hemen hemen tüm ilçelerinde sıkıntı yaşamışımdır. efenim, gezecek yerleri tüketince kuzenimin ısrarı üzerine bu mekana gittik. lunapark kısmına gitmemizle birlikte ağzından salyalar akan (kadın erkek ayırmıyorum) bir kalabalıkla karşılaştık. yanımda kuzenlerim ve erkek kardeşimle cesaretimizi toplayıp bir sıraya girdik. yaklaşık 60 kişi lunaparktaki aletin önünde sıradaydık. artık bakmayı tacizden saymıyorum, düşünün vehameti. erkek kardeşim, iki adet geri zekalı kız tarafından mıncırıldı. hatta bir tanesi bokunu çıkarıp gıdıkladı yanımızdan geçerken. koşar adımlarla uzaklaşmış olmasa... neyse ben bir şey demiyorum.
yine erkek kardeşimin yanında iki adet insan benzeri tarafından tacize uğradım. oturduğumuz cafede yan masada bulunan varlıklar, dönüp dönüp bir şeyler söyleyerek oldukça lakayt hareketler sundular. kuzenime "bursa'da samimiyetin boku çıkmış" desem de, "alış alış" diyerek yanıtladı.
gelelim kültür parka. efenim kardeşimle o 60 kişilik sıradan canımızı kurtarmayı başarıp sırasına girdiğimiz alete ulaşmayı başardık. ancak, canavarlar arkadan iterek yerimizi kaptılar. biz de kenarda bekleyelim de sıra gelince bineriz dedik. görevli kadın yanıma geldi ve olaylar gelişti.
-ne yapıyorsun burda?
-sıra geldi lakin itenler sayesinde binemedik.
-geç şuraya geç orda bekle hadi.
-hanımefendi zinciri açamayacağınıza göre ben her halükarda içeride kalacağıma göre, hangi köşede beklediğimin önemi var mı?
-ya hadi geç şuraya hadi geç geç.
-şimdi o elinizi indirin öncelikle. "sen" değil, "siz" şeklinde olacak hitabınız bir de.
-hadi hadi.
ergen kardeşimin deli kanından endişe ettiğim için olay çıkarmadım. bileti yırtım attım ve bir an önce oradan çıkmak istedim. lakin öncelikle müdüriyete gidip çemkirmeliydim. gittim ve çalışanlarına nasıl hitap etmeleri gerektiğini öğretmelerini söyledim. daha birçok şey söyledim. neyse ki müdürleri çok hassas ve kibardı. özür dileyerek o kişiyi işten çıkaracağını söyleyerek sözleşmeyi gözümün önünde yırttı. buna gerek olmadığını, kimsenin vebaline girmek istemediğimi söyledim ama fayda etmedi.
25 yıllık hayatımda hiçbir çalışanı azarlamadım ve işten çıkarılmasını sağlayacak bir şey yapmadım. 25 yıllık hayatımda hiçbir garsona bağırmadım. ancak bursa'da bunu defalarca yapmak zorunda kaldım. medeniyetten bihaber, saçma insanları içinde barındıran mekanlardan biridir burası da. bursa? uzun bir süre asla gitmeyeceğime emin olduğum il.
kültürpark'ın lunapark girişinde fena şekilde gaspçılar var. bunu daha önceden de biliyordum ancak bugün başıma çok enteresan bir olay geldi. tam lunapark çıkışında idik, iki çocuk yanımızdan geçti, geçerken biber gazı sıktılar, millet yerlerde. tabii ben de sürünüyorum. boğazım yandı burnum adeta yandı kavruldu.
o sırada gaspçılar iş başındaymış herhalde. aynı gün bir sürü gasp olayı yaşanmış zaten. işin ilginç olayı orada çekirdek ve balon gibi şeyler satan esnafta büyük ihtimalle bu işin içinde. af edersiniz ama tiplerden ne bok oldukları belli oluyor.
yurdum polisi de geçmiş çay bahçesine kahvesini yudumluyor, lan çay bahçesinde çay içilir niye kahve içiyorsun, pardon. yurdum polisi de geçmiş çay bahçesine meşrubat tüketiyor, lan çıksana oradan da görevini yapsana.
eskiden bursa böyle değildi lan. vay anasını satayım. büyümesin bu şehir küçük kalsın daha iyi. geliştikçe ar namus kalmıyor.
1955 te Bursa'da Belediye Başkanı Reşad Oyal tarafından Kültürpark adıyla hizmete açılan park.
393.000 metrekarelik alana kurulmuştur. Konumu, büyüklüğü ve yeşil dokusuyla kent merkezi için büyük öneme sahiptir. içinde sandalla gezilen bir göl alanı, çevresinde çay bahçeleri, lokantalar, Bursa Arkeoloji Müzesi, Konservatuvar Binası, Açık Hava Tiyatrosu bulunur. 1958'de yılında gerçekleşen ulusal bir yarışma ve 1985'te parkın fuar alanına dönüştürülmesi için açılan ikinci bir yarışma sonucunda elde edilen projelere göre düzenlenmesi gerçekleşmiştir.
Ellerinde balonlarla çocukları, onları ellerinden tutup palyaçolara bindiren aileleri; yunuslara binen, ağaç altına çömen sevgilileri, yeşil yolları, müzik sesleri, yağmurda kaçıp sığınılan büfeleriyle Bursa'nın en sevilen, en huzurlu mekanıdır.