kültür

entry85 galeri2 video1
    33.
  1. Bir işletim sistemi...

    ''bunun üzerinde çok düşündüm ve ''kültür senin işletim sistemin'' ifadesi ilk başlarda bana mecaz gibi geliyordu. Ama çok seyahat ettiğim ve sarsıcı deneyimler yaşadığım için, diyelim ki, sisli bir akşam Londra'dan ayrılıp 14 saat sonra bunaltıcı sıcağı ve 14 milyon nüfusuyla anarşinin eşiğinde olan Johannesburg'a gelmek gibi, işletim sistemimi sürekli olarak değiştirmek zorundaydım ve böylece bu sistemlerin izafiyetini fark ettim.

    ...

    Bu şekilde düşünmek keyifli çünkü sana kültürünün kurbanı olman gerekmediğini gösteriyor. Göz rengin,
    ya da boyun, ya da cinsiyetin gibi değil. Narin, dilersen yeniden yapılandırılabilir de ve böylece şu soru soruyoruz Yeni bir işletim sistemi nasıl indirilebilir?

    ...

    Şimdi, Şamanlar bunu hep biliyorlardı, burada benim kullandığım dili kullanmamış olabilirler tabi. Şamanlar hep bu düzeni biliyorlardı. Hangi düzen? iki boyutu var. Öncelikle kültürün bir işletim sistemi olduğunu, ve bu işletim sisteminin silinip yerine başka bir tanesinin konulabileceğini. Yani, aslında Şamanlar ve tedavi ya da danışmak vs. için onlara başvuranların arasında olan şey şu ki; biri biraz daha gelişmiş bir işletim sistemi kullanıyor.

    Şamanlar bitkiler, hayvanlar, şifacılık, insan psikolojisi, yerel coğrafya, birçok farklı şeylerin büyüsü gibi müvekkilin farkında olmadığı şeyler hakkında kesin bilgiye sahip. Gelenler basit kültür kullanıyor ve şaman yazılımın kayıtlı ve lisanslı versiyonunu satın almış ve gelen kişilerden daha ağır bir yazılım kullanıyor.

    Bence biz hepimiz bu güncellemeyi yapmak için can atmalıyız. işletim sisteminde bütün ek aksesuarların
    olması da önemli aksi takdirde birisi size üstünlük sağlayabilir.''

    Terence McKenna
    0 ...
  2. 32.
  3. günümüzde;

    türkçe müzik dinlememek
    ekmeği kopararak yememek
    çorbayı kaşıkla içmemekle falan edinilebilecek bir şeymiş efendim.

    bunları yapmayanlar kültürsüz oluyorlarmış.
    1 ...
  4. 32.
  5. içgüdüleri baskılayabilme becerisidir.
    0 ...
  6. 31.
  7. Kültür ; yemek yemektir... Kültür ; müzik dinlemektir... Kültür ; annenin babanın yap ya da yapma dedikleridir... Kültür ; toplanmaktır... Kültür ; kız istemedir... Kültür devamlı gelişim gösteren bir olgudur... Dans etmektir, göbek atmaktır, kolbastıdır, sirtakidir, zılgıttır, horondur, halaydır... Kültür suşidir, kültür zirondur, kültür mantıdır, kültür mantardır, kültür kadayıfın Hatayda künefe, erzurumda dolması olan bir gıdasıdır... :D

    Kültür özünde her yerde aynıdır... Kültür değişmez, gelişir...
    0 ...
  8. 30.
  9. insanoğlunun beyninin morfolojik gelişimi tamamlamasından sonra yerleşik yaşama geçtiğinde üretebildiği olgudur. yazılıp çizilenler gibi bir şey asla değildir. kültür üretmeye günümüzden 30.000 yıl önce başlarız. uygarlık üretmeye 10.000 yıl önce. kültür göreli değildir ölçülebilen değildir. efendim ingiliz kültürü türk kültüründen daha iyi diyemeyiz. biri daha üstün biri daha az üstün gibi bir şey söz konusu olmadığı gibi bu ancak teknolıji ve uygarlıkta ölçülebilir. ayrıca kültür evrensel değildir. sadece lokaldir. kendi kosullarından kendi dinamiklerinden olusur bu kosullara göre değerlendirilir. ileri geri gibi kıyaslanmaz ilerlemez gerilemez bozulmaz sadece değişir kültür. değişim sekli nesnel olur.

    kültür hakkında atıp tutan herkesi kınamakla beraber kültür hakkındaki tanımlara bakarken tekrar gözden geçirmeniz sağlıklı olacaktır zira bu tür çarpık tanımlar sanat tarihi finalinden sıfır almanıza yol açacaktır.
    2 ...
  10. 29.
  11. "Okumak, anlamak, görebilmek, görebildiğinden anlam çıkarmak, uyanık davranmak, düşünmek, zekayı terbiye etmek" demiş ulu önder mustafa kemal Atatürk.
    0 ...
  12. 28.
  13. bir toplumun yaşam biçimidir. latince "colera" dan gelir. colera, ekmek-biçmek anlamına gelir. cultura, yani ekin fransızca'dan geçer. sözcük ilk kez, voltaire tarafından insan zekasının geliştirilmesi anlamında kullanılır. 18. yüzyılda almanya'ya geçer. almanya'da toplumun yaşam biçimi anlamına gelir. 19. yüzyılda batı'da "uygarlık" sözcüğü kullanılırken, diğer toplumlarda "kültür" kullanılır. 20. yüzyıldan itibaren ise fransa ve ingiltere'de kültür sözcüğü kullanılır artık. almanya'da baştan beri bu sözcük kullanılır.
    kültür; öğrenilir, aktarılır, süreklidir, tarihidir, toplumsaldır, işlevseldir, değişkendir, evrenseldir yani kültürsüz toplum yoktur.
    0 ...
  14. 27.
  15. 26.
  16. 25.
  17. Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü.* kültürün gelişmesindeki en önemli etken etkileşimdir.
    0 ...
  18. 24.
  19. eski yunan'da ekmek,biçmek anlamına gelen sözcük.
    0 ...
  20. 23.
  21. davranışlar aracılığıyla,özellikle de öğretme ve öğrenme yoluyla bilgilerin aktarılmasıdır.
    0 ...
  22. 22.
  23. latince kökenli olup, kelimenin asil kökü "colere"dir.

    (bkz: cultura)
    1 ...
  24. 22.
  25. culture(latince) ekip biçmek,ürün almak anlamına geldiği gibi toplumdan topluma alandan alana farklı anlamlarda da kullanılır.tıpta;bakteri üretmek anlamına gelir.benzer nitelikler gösteren dönemleri,çağları tanımlamak için kullanılır.eleştirme,zevk alma yetilerinin kullanıldığı alanlarda geçer.bir topluma,ulusa mal olan davranış,sanat,din,dil gibi öğelerin tümüdür.
    0 ...
  26. 21.
  27. anlamının akılda tutulmasının zor olduğu kelimelerden biridir.en iyi bilirim diyene bile sorulduğunda bi es yaşanılır.
    2 ...
  28. 20.
  29. toplumun sosyal miras ve geleneklerini, yaşama ve çevreye uyum biçimini, değerlerini sonraki kuşaklara aktaran davranış kalıplarıdır.
    0 ...
  30. 19.
  31. ''Günümüzde kültür, her şeye benzerlik bulaştırır!''*
    açıklayıcı ek: Adorno, Aydınlanmanın Diyalektiği'nin müsveddelerinde 'kitle kültürü' ifadesini kullandıklarını, ancak bu ifadenin bir nevi çağdaş halk sanatı olarak algılanmaması için 'kültür endüstrisi'ni tercih ettiklerini belirtir. Bu tercih, kar odaklı endüstrilerin kültür adı altında yaptıkları ticaret ve manipülasyonu ve bu endüstrilere bağlı bir şekilde çok sıkı örülmüş düşünsel, sanatsal bütün yapıların 'çoktandır aynı zamanda birer mal değil, enikonu birer mal' olduğunu ifşa eden eleştirelliği de beraberinde getirdi. Kültür endüstrisini 'müşterilerin kasten ve tepeden birleştirilmesi' olarak tanımlayan Adorno, bu aynileştirme mekanizmalarının binlerce yıl boyunca birbirinden ayrılmış yüksek ve düşük kültür alanlarını her ikisinin zararına olacak şekilde birleştirmeye çalıştığını söyler. Sanatı metaya dönüştüren kültür endüstrisi, onun özerkliğini ve biricikliğini de darbeleyerek, kitlelere ve kitleleri sahte bir uyum fenomeniyle biçimlendiren sermayeye uyumlu ve yüksek sanat ile düşük sanat arasında yarattığı negatif bütünleşmeyle eşdeğerli kılar.*
    0 ...
  32. 18.
  33. bir topluma önceki kuşaklardan geliştirilerek aktarılan; toplumun üyelerinin çoğunluğunca değerli bulunan eylem ve değerleri kapsar..
    0 ...
  34. 17.
  35. Bu kelime için pek çok tanım vardır. Longman çağdaş ingilizce için sözlükte kültür kelimesi belirli bir grup insan tarafından belirli bir zamanda yaratılmış olan adetler, inançlar, sanat, müzik ve insan düşüncesinin tüm ürünleri” olarak tarif edilmektedir.

    Günümüzde kültürle ilgili olan herkesi tatmin edecek şekilde yapılmış bir kültür tanımı bulmak zordur. Nitekim kültürle ilgili konularda çalışan bilim adamlarından hemen hepsinin kültürü yeniden tanımlama çabası, bunu göstermektedir. Bununla beraber şimdiye kadar ortaya atılan bütün tanımlar gözden geçirildiğinde hemen hemen hepsinde ortak olan yönleri ve kültürden neyin anlaşılması gerektiğini görmek mümkündür. Kültürü tanımlamada karşılaşılan zorluk, bilgi ve malzeme eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Bu zorluğu yaratan başlıca sebep; kültürün tanımını yapanların temelde konularının farklı olması ve kendi bilimsel sahalarıyla ilgili tanımlar yapmalarından kaynaklanmaktadır.

    Kültür kavramı insanlığın var oluşundan beri vardır. Sosyal bir varlık olan insa topluluklar oluşturması ve bu topluluklarda yaşaması için belli bir yaşam tarzı benimsemek durumunda kalmıştır. Bu benimseme öğrenilen ve kazanılan bir dizi davranış göstermesini gerekli kılmıştır. Topluluğu, bir arada tutan bu kavramla kültürün özelliklerinden bir kaçıdır.

    Kültür sözcüğünün oldukça uzun bir tarihçesi vardır. Sözcük, Latince deki Cultureden gelmektedir. Türk Dil Kurumu sözlüğü, bu kelimeyi ekin karşılığım vermiştir. Ancak bugünkü anlamda kültür kelimesini ilk kez Voltaire kullanmıştır. Voltaire' ye göre Culture insan zekâsının oluşumu, gelişimi, geliştirilmesi ve yüceltilmesi anlamına gelmektedir. Sözcük buradan Almanca' ya geçmiş ve 1973 tarihli bir Alman sözlüğünde Culture olarak kullanılmış daha sonra da bu sözcük, diğer milletlerin sözcüklerine de geçerek kültür halini almıştır.

    Sözlük kültürü bir milletin (toplumun) manevi varlığını ve düşünce birliğini meydana getiren ve sanat ürünlerinin, geleneklerinin tamamı olarak tanımlanmaktadır. Bu tanım oldukça geniş kapsamlıdır ve sayılamayacak kadar çok unsurları, ortak değer yargılarını ve davranış biçimlerini içermektedir. Bununla birlikte bir ulusu göz önüne aldığımızda, yöresel olarak da farklılıklar gözlemlenmektedir. Bunları da o ulusun genel kültürünün çerçevesi içerisinde alt kültürler olarak nitelendirebiliriz.

    Alt kültürler ait oldukları temel kültür değerlerini paylaşan fakat kendini diğer gruplardan farklı değer, norm ve yaşam tarzı benimsemiş gruplardır. Alt kültürler, ulus kültürünün genel çizgilerini taşımasına rağmen bulundukları çevre ile etkileşimlerine göre oluşturdukları özelliklerde mevcuttur. Bu nedenle ulusal kültür, alt kültürlerin bir toplamı olarak değerlendirilemezler. Etnik ve dinsel gruplar, politik partiler, ekonomik kuruluşlar birer alt kültürdür. Ulusal kültürün genel yapısına ve değerlerine uymakla birlikte, her alt kültürün kendine özgü amacı ve buna bağlı olarak da kendi geliştirdiği değerler sistemi ve özellikleri vardır.

    Kültür, insan ve çevresi ile ilgili her şeyi kapsamına almaktadır. insanların tüm yaratıcı etkinlikleri ve bu etkinlikler sırasında ortaya çıkan değer yargıları kültürün birer parçasıdır. Kültür, insan topluluklarının tarihsel geçmişi, gelişme özellikleri, üretim biçimleri ve toplumsal ilişkileri ile ilgilidir.

    Geniş ve sınırları belirlenemeyen bir kavram olması nedeni ile kültürün çok değişik ifadelerle yapılan tanımlarım görmekteyiz. Kültürle ilgili olarak yapılan çalışmaların pek çoğunda değinilen, geniş ve yapılan ilk tanımlardan biri E.B. Taylor' a ait olanıdır: Kültür toplumun bir üyesi olarak insanoğlunun kazandığı bilgi, sanat, ahlak, gelenek ve benzeri alışkanlıkları kapsayan karmaşık bir bütündür." Bu tanımda dikkati çeken nokta gelenek, alışkanlık ve benzeri unsurların kültürün kapsamına alınabilmesi için bir toplumun söz konusu olması gerekmektedir. Daha dar kapsamlı düşünüldüğünde, kültür, örgüt, etnik gruplar gibi alt toplum birimlerine ait bir kavram olarak ele alınmaktadır. Bu durumda kültürü, bir toplumda grup ya da örgütle paylaşılan düşünce, tutum, davranış, alışkanlık, ilkeler ve benzeri mantıksal ve duygusal özelliklerin tümü olarak ifade etmek daha açıklayıcı olacaktır. Bireylerin doğal yetenek ve özellikleri, sonradan edindiği bilgi ve deneyimler ile, doğal, toplumsal, yasal, ekonomik ve benzeri çevre koşullarının eseri sayılabilir.

    Kültür kavramının yönetim bilimleri açısından bir tanımı yapılacak olursa : Kültür kişiden kişiye aktarılan bir yaşam tarzı olup, insanın insan tarafından oluşturulan çevresini ifade eder. Şu durumda kültür; bir toplumu (veya örgütü) oluşturan bireylerin kendi aralarında ya da kendileri ile toplum arasındaki ilişkileri, toplum içerisinde kazanılan bilgiyi, normları, görüş ve bakış açısını ve davranışları kapsar. Böylece kültür o toplumda bireylerin çoğunluğunda ortak olan ve diğer toplumlardan (örgütlerden) farklı kılan bir yaşam tarzı oluşmasını sağlar.

    kaynak : http://www.maximumbilgi.com
    0 ...
  36. 16.
  37. 15.
  38. okumak, anlamak, görebilmek, görebildiğinden mana çıkarmak, uyanık davranmak, düşünmek, zekâyı terbiye etmektir.
    *
    0 ...
  39. 14.
  40. yaşamı, rakı saran tekelcinin gazetesinden
    yarım yamalak takip ediyorum.
    can alıcı yerinde haberin
    bitiyor meret.
    Sinir oluyorum
    artık 70'lik içeceğim
    kültürüm artsın diye.
    * *
    0 ...
  41. 13.
  42. dünyanın farklı yerlerinde sürdürülen farklı yaşam tarzları..
    0 ...
  43. 12.
  44. toplumları birbirinden ayrıran unsurdur en basit olarak. her şey bu unsurun içine girer, yemek alışkanlıklarından örf adetlerine kadar.
    0 ...
  45. 11.
  46. yalarım yutarım dik tutarım'a odaklı toplumdan beklenmeyecek şey...
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük