çalışmak, çalışmak, çalışmak... sonra aklına gelir diye yazmazsan aldanırsın...
aklına geldiğinde de kayıt altına alman gerekir.
çünkü o, o vaktin icabıdır. sonra o duygu ve fikri yakalayamazsın...
kültür kandır; kana geçmiş, bünyeleşmiş fikir...
adama kültürünü göster deyince, ambardaki buğdayı gösteriyor. yani aldığı yok! dolaptaki senin kanın olmuş değil ki!...
allah'a giden yol sonsuzdur. (kimi resimle, kimi şiirle, kimi toprakla, kimi denizle vs.vs...) bir yol tutup o yolun dervişi olmak lazım...
Bir toplumun gelenek, görenek, ahlak kısaca yaşama biçimini yansıtan varlıkların tamamıdır. Yaşanın kültürü bilmemek ciddi sorunlara neden olabilir. Öyle ki yapılacak bir hareket dünyanın bir bölgesinde anlamsızken diğer bölgesinde çok ciddi sıkıntılar yaşamanıza neden olacaktır. Aynı şekilde kültürü anlamamak ya yaşam kalitesini etkileyecek. Bir ülkeye taşınan ilk kişinin yapması gereken şey bu kültürü araştırması ve uygulaması ve nihayetinde alışmaya çalışmasıdır. Kültür kendini en iyi dili kullanma biçiminde gösterir. Ülkemizde genel olarak hızlı hareket etme kültürü hakimdir. Uzun cümleler kurup anlaşılmak yerine tek kelimede, tek harekette anlaşma isteği vardır.
gerçek anlamıyla ele aldığımız zaman bize güzel bir öğreti ile cevap verir. kültür, yalnızca kendisini insanlara uydurmakla kalmaz. bunu yaparken yaşanılan zamanın içinde yaşandığı taşlaşmış ilişkilere karşı koyuşla onları onurlandırır.
birçok açıklama vardır, alanlar içinde. kısaca şöyle söyleyebiliriz insanın düşüncelerini ve eylemlerini belirleyen bir faktördür. bundan da öte insanın biçim almasını sağlar.
Kuşaktan kuşağa bilgi ve görgü aktarımı. Toplumun belleği. Kültür toplumun belleğidir ve toplum yaşantılarını ve yaşantılarından öğrendiği sonuçları kültür içinde kuşaktan kuşağa aktarır ki bellek olmadan bu bilgi birikimini aktarmak imkansızdır. Toplumların arasındaki fark da bilgi birikiminden doğar ve kültür bu birikimin ortamını oluşturur.
Medeniyetin elinden tutan uygarlığa ise uzaktan el sallayan kavramdır. Kültür, medeniyet ve uygarlığa kıyasla daha özeldir ve ulusaldır. Bir topluma özgü nesilden nesle aktarılan gelenek, görenek, maddi ve manevi değerler bütünüdür. Her toplumun kültürü vardır ve farklıdır. Alt dallara ayrılabilir :yemek kültürü, okuma kültürü, konuşma kültürü.
Örneğin Peru 'da yemek yerken ellerinizi masanın altında tutmamalısınız, daima masanın üstünde kalmalı, ingiltere'de biri sizi yemeğe davet ettiyse ona hediye almalısınız aksi takdirde hediye almamak çok kaba karşılanır ya da Suudi Arabistan'da bıçak veya çatal kullanmak zorunda değilsiniz eğer isterseniz ellerinizle yiyebilirsiniz
işte bütün bunlar kültür dediğimiz kavramın sonucunda ortaya çıkmıştır. Eğer yozlaşmak istemiyorsak kültürün ne olduğunu iyice kavrayıp onu korumak için elimizden geleni yapmalıyız.
TDK'ya göre, “Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile yaratmada, sonraki nesilleri iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü.”
peki bu "kültür" sözcüğünü doğru yerde ve biçimde kullanıyor muyuz? bu sözcüğü tarihsel süreç içinde getirilen farklı yaklaşımların analizi için güzel bir blog yazısı:
“KÜLTÜR” PERSPEKTiFLERi
“Kültür” Sözcüğünün Etimolojik, Tarihsel, Semantik ve Felsefî Açıdan incelenmesi