gerçek anlamıyla ele aldığımız zaman bize güzel bir öğreti ile cevap verir. kültür, yalnızca kendisini insanlara uydurmakla kalmaz. bunu yaparken yaşanılan zamanın içinde yaşandığı taşlaşmış ilişkilere karşı koyuşla onları onurlandırır.
Bir toplumun gelenek, görenek, ahlak kısaca yaşama biçimini yansıtan varlıkların tamamıdır. Yaşanın kültürü bilmemek ciddi sorunlara neden olabilir. Öyle ki yapılacak bir hareket dünyanın bir bölgesinde anlamsızken diğer bölgesinde çok ciddi sıkıntılar yaşamanıza neden olacaktır. Aynı şekilde kültürü anlamamak ya yaşam kalitesini etkileyecek. Bir ülkeye taşınan ilk kişinin yapması gereken şey bu kültürü araştırması ve uygulaması ve nihayetinde alışmaya çalışmasıdır. Kültür kendini en iyi dili kullanma biçiminde gösterir. Ülkemizde genel olarak hızlı hareket etme kültürü hakimdir. Uzun cümleler kurup anlaşılmak yerine tek kelimede, tek harekette anlaşma isteği vardır.
çalışmak, çalışmak, çalışmak... sonra aklına gelir diye yazmazsan aldanırsın...
aklına geldiğinde de kayıt altına alman gerekir.
çünkü o, o vaktin icabıdır. sonra o duygu ve fikri yakalayamazsın...
kültür kandır; kana geçmiş, bünyeleşmiş fikir...
adama kültürünü göster deyince, ambardaki buğdayı gösteriyor. yani aldığı yok! dolaptaki senin kanın olmuş değil ki!...
allah'a giden yol sonsuzdur. (kimi resimle, kimi şiirle, kimi toprakla, kimi denizle vs.vs...) bir yol tutup o yolun dervişi olmak lazım...