türkçe yerine osmanlıcaya geçişin ilk adımı olacak kelimedir. külliye arapça külli, ya da hepsinden gelir.
Külliye, cami ile birlikte medrese, ibadet, imaret, türbe, kütüphane, hamam, aşevi, (da-rüşşifa) kervansaray, çarşı, okul, hastane, tekke, zaviye binalarından oluşan yapılar topluluğu demektir.
demekki artık üniversite yerleşkelerinin içine camide yapılması gündeme gelecektir.
Bu gün yabancı bir arkadaşıma türkiye'ye gelmeden önce burası hakkında ne düşündüğünü sordum. Güldü mahçup gibi ama aslında beni mahcup edeceğindendi mahçubiyeti.. Türkiye'yi bilmiyorlarmış. Dışa kapalı kendini geliştirmeyen dilleri anlaşılmayan bir toplum olduğumuzu söyleyebildi. Belli ki üzerine fikir yürütmeye kayda değer bile görülmüyoruz.' Peki ya osmanlı? 'dedim. Elbette biliyoruz. Kim bilmez ki dedi.. Anlayana külliyen bir cevaptı..
edit: osmanlı kültüründeki cami ve çevresindeki ibadet, eğitim çatılarının tamamını kapsayan bir kampüs denilebilinir. üst paragraf bir tanım olmayıp, osmanlı geleneğini ve dilini yaşatma çabasına hedede hödöde yapanlara cevaptı.
Arap sevici göt yalayıcıların, her gördükleri kurum üzerinde olur olmaz kullandıkları kelimedir.
Ama bir gün Türklük bilinci tekrar yükselecek ve tüm bu saçmalıklarınız yok olacak.
KÜLLiYE: (Külliyet) Bütünlük, umumilik, genellik. * Bolluk, çokluk, ziyadelik. * Tar: Osmanlı imparatorluğu zamanında Arap vilâyetlerinde bazı medreselere, üniversite karşılığı verilen ad.