medyanın beyin yıkayıcı etkisi masallara da yansımış lan. ister istemez üzülüyorum oğlum, asparagas olduğu her yerinden belli olan bir hikaye uydurmuş adamlar, kakalamışlar başımıza, anlatmışlar, durmuşlar. anlatırlarken de yıllar yılı şömineleri temizlerken, itilip kakılan sindrellanın yıllardır erkek yüzü görmemiş çılgın bir bakire olduğunu, elvis'iyle her gece ateşli saatler yaşadığını, porno sektörüne yoğun ilgi duyduğunu atlamışlar... mantıklı düşünününce zaten, at arabası şöförünün yakışıklı bir erkeğe dönüşmesi, sindrella'nın yakışıklı prens lafını duyunca mumu yanmış kediler gibi kıvranması bu teoriyi destekler nitelikte. sonra zaten dans ediyoruz ayağına değdiriyordu prens, masalın bir bölümünde olayın anlatılış şeklinden kaptım. işte böyle hikayeleri çocuklara da anlatıyorlar sonra da çocuklar büyüdüğünde ortalık çöp konteynırına atılmış çocuklarla doluyor. gavurların masalı da anca bunları öğretir zaten. hepinize ihlas yayınlarından yayınlanmakta olan "prenses saliha kuran'ı kerim öğreniyor" adlı hikayeyi tavsiye ederim. çok fantastik hacı.
bu cümleyi kuran erkek kişinin çocukluğuna inmek doktor açısından sakıncalıdır. Zira kendileri ne büyük kötülüklere maruz kaldı düşünmek bile istemiyorum. sağlıklı bir insan böyle düşünemez çünkü.
