buna ek olarak ya allah bismillah allahu ekber, şehitler ölmez vatan bölünmez naralarıyla devam eder. bir durun gençler küfürle, tekbirle, sloganla vatan kurtarılmaz. tamam tepki koymak, sesini duyurmak güzel bir ifade biçimi ama bunları yaparken suratınızdaki o gaza gelmiş ifade işi fena halde bozuyor.
küfür etmek der iken "işte bu *muğa*oduğum insanları beni küfür ettiriyor, hakim bey" fıkrasını yazarak veya,
küfürün terapi-relaks etkisinden bahsederek, bir yerde şiddeti absorbe etmesine değinip, toplum yapımızda övgü ve iltifat için bile "vaaay *muğa*oduumun adamları, amma makine yapmış ağbi yaaa?" diye bir araba ve mühendislik harikasına imza atan insanlara hakkını verdiğini dillendiren yurdum insanını anlatmak istenir.
sanılıyor ki ben vatan' ın zararına olan veyahut hoşuma gitmeyen kişiye/ kuruma/ fikre/ bilimum her şeye küfür edince konu bitti, aydınlanma devrimi yaşandı, her şey toz pembe.
"sevgili duyarlı insan,
burada her şey çok güzel iyi hoş, fikirlerimizi paylaşıyor, olumsuzlukları tartışıyor, çözüm yolları üretiyoruz.. orada havalar nasıl?
hala recep tayyip erdoğan' a küfür edince onu yok ettiğinizi mi sanıyorsunuz? bak bulunduğum yerde bir şey öğrendim. küfür etmek rahatlatıcı şey elbet ama bana söylediklerine göre kimseye bir faydası yok -muş. bunun yerine recep tayyip erdoğan' ın neden kötü ve zararlı olduğunu açıklamak lazım - mış. böylece benim bildiğim kötü yönlerini, zararını bilmeyen insanlar bunları duyup/ okuyup aydınlanır. böylece onu gerçek anlamda yok etmiş olur -muşuz. cümle kurmaya üşenmemeli bildiğimiz bir şey var ise onu açıklayacak kelime dağarcığına sahip olduğumuzu göstermeliy -mişiz.
eminim hala eğitim sistemine de sövüyorsunuzdur. fakat burada onun da yolunu öğrendim. topluca küfür etmek yerine, "biz bunu istemiyoruz" demeliy- mişiz. demokratik haklarımızı kullanıp, eylemler, paneller, forumlar düzenlemeli bu konu karşısında örgütlenerek çoğunluğumuzu göstermeliy- mişiz.
abdullah öcalan' a sövdüğünüz de aşikar tabîî. ona da sövmek yerine ona inananlara, neden kötü olduğunu anlatmalıymışız.. sabahtan akşama kadar ona sövmek, ona bir zarar vermiyormuş. üstelik bunu duymuyormuş da biz gürültü ve yazı kirliliği ile kalmış oluyormuşuz. oysa yapmamız gereken onun neden ve ne kadar kötü olduğunu söylemek, yazmakmış. böylece belki yanlış düşünen bir kişiyi onun hakkında doğru düşünmeye sevk edebilirmişiz.
kısacası duyarlı insan, duyarlılık bir konuya/ kuruma/ küfür etmek değil, onunla mücadele etmek, karşısında durmak, işe yarar bir şey yapmış olmakmış. küfür etmek sadece bir gereksizlikmiş.
gerçekten duyarlı olunca anladım.
mektubuma son verirken, kucak dolusu kelime yolluyorum, belki cümle içinde kullanırsın diye..
işin aslı, küfür ederek kendini kurtarmaktır. daha doğrusu kendini avutmak, vicdanını rahatlatmak, gece yatağa rahatça uzandığını düşünmenin verdiği sahte ama anlaşılmadığı için gerçek gibi gelen duyguya ulaşmaktır asıl gaye, başka bir şey değil.
Disa vurumcu yaklasim sergileyen, dusunmeden aklina gelenilk tepkiyi veren ancak vatanin bir arpa boyu bile yol almasini saglayamayan ilkel insan davranisi.