başkenti havana olan orta amerika ülkesi.para birimi pesodur.ispanyolca ana dil olarak konuşulur.purosuyla ünlüdür.ABD'ye karşı orta amerikada ilk bayrağı çeken ülkelerden biri olarak tanınır.halen devam etmekte olan ABD tehditine rağmen kominist rejim uygulamaya devam etmekte olan idealist ülke.
- Sömürücü ülkelerin bayraklarının yakılması yasak; çünkü onlar yöneticileri değil o ülkenin halklarını temsil ediyor.
- Karalamacılardan dahi olsa birsinin ölümüne sevinmek yasak; çünkü ailesinin acısına saygı duyulur.
- Birilerinin karşısında diz çökmek yasak.
- Onuru kaybetmek yasak.
- Gerçekten özgür olmanın gücünü kaybetmek yasak.
- Tartışmasız bir kahraman olan Fidel Castro'nun heykelini yapmak veya adına anıtlar dikmek yasak. Ona tapmak yasak, o yaptığı işleri insanlığın çıkarı için yaptığını, kişisel olarak çıkar sağlamak veya yücelmek için yapmadığını söyler.
- Zaten hak olan bir şey için yalvarmak, dilemek onu bir mükafat gibi görmek yasak.
- Tarihsel düşmanların özel hayatından konuşmak. Bu sebeple meşhur -Clinton ve Monica Lewinsky- meselesi hakkında bir tek Kübalının bile konuştuğu duyulmadı.
- Halkın iktidarına ve yaşayış şekline karşı işler çevirmek veya ona karşı çalışmak yasak.
- Cehalet yasak.
- Marjinallik yasak.
- Kültürel yozlaşma yasak.
- Çocukların kaderine terkedilmiş bir şekilde sokaklarda uyuması yasak.
- Az sayıda zenginin çok varlığının olması ve çok sayıda insanın az varlığının olmasını oluşturacak durumlara devletin göz yumması yasak.
- Dünya üzerinde herhangi bir yerde üniversite okuma şansı olmayan gençlerin, hayallerine ulaşmak için ne yapacağını bilmeden çaresiz kalması yasaktır bu yüzden ELAM (Latin Amerika Tıp Okulları) kurulmuştur.
- Muayene ve ameliyat parası olanağından yoksun olduğu için doktora gitme imkanını kaybetmiş insanların olması. Bu sağlık alanındaki problemler sadece Kübalıların problemi olarak değerlendirilmesi kabul edilemez. Bu sadece Kübalıların problemi değildir dünyada yaşayan kadın erkek yoksul halkların problemidir (Küba'nın yaklaşık 30,000 doktoru dünyanın yoksul ülkelerinde hizmet vermektedir; Çevirenin notu).
- Beslenmede yetersiz düzeyin varlığı yasak.
- Çocuk ölümlerinin olması yasak. Dünyadaki Katolik kilisesinin, dünya üzerinde kurbanlar almaya devam eden, kondom kullanılarak kaçınılabilecek hastalıkların, okullarda ve gençlik çevrelerinde konuşulmasını ve bunun önlemlerinin uygulanmasını yüzsüzce engellemektedir.
- Dayanışma eksikliği yasak.
- Duyarsızlık yasak.
- insanların topluma karşı sevgi ve saygı duymaması yasak.
- Dayanışma ihtiyacı olanlarla dayanışma eksikliği yasak.
- iki yüzlülük yasak.
- Başkalarının alınteriyle birkaç kişinin zenginleşmesi yasak.
en dandik insanının bile bizim orta halliden daha zengin olduğu ülkedir! neden mi?
- iletişim bedava. (yuh)
- ulaşım bedava. (yapma be)
- sağlık hizmetleri (oha) bedava!
- eğitim hizmetleri (ne diyorsun!) bedava.
- sportif kaygılar, spor yapmak; bedava. (abooo)
- sanatla ilgili araştırma yapmak; devletin desteğiyle; bedava! (yok artık!)
- ev bedava! (olur mu lan!) (vallahi bedava!)
- sokakta yaşayan insan yok, devlet bakmak zorunda! (hassiktir!)
yani en dandiği bile bizden daha zengin...
yani neymiş, sosyal devlet olmak bedava kömür dağıtmak değilmiş.
sosyal devlet olmak, eğitim, ulaşım, sağlık, spor, bilimsel araştırma, barınma bedava demekmiş. tayyip bilmiyor mu? biliyor; işine gelmiyor. davos'ta ayar vermek, kömür dağıtmak kolay, buyurun sosyal devlet olalım azıcık beyim.
asgari ücret 20 dolar. pekala bunu verili bilgi olarak kabul edelim. peki sormak gerekir en temel ihtiyaçlar nedir insanın? eğitim, sağlık ve konut. sosyalist küba bunun ikisini tamamen parasızlaştırmış, diğerini ise kapitalist düzenden çok daha iyi yollara sokmaya çalışmıştır. bunun yanında tüm çocuklar için gerekli olan besin devlet tarafından sağlandığı gibi gıda fiyatları da insanların ihtiyaçlarını karşılayacak düzeydedir. herhalde eğitim ve sağlık düzenini bilerek anlatmıyorum; fakat bizim ülkemizden bu konulardan fersah fersah ileride olduklarını bilmeniz gerekir.
küba ambargonun yaşattığı zorlukları hala zar zor aşmaktadır. fakat 20 dolara burun kıvırmak kapitalist düzen için geçerlidir. tüm insani ihtiyaçların karşılanmaya çalışıldığıı bir ülkeden "git olm sen yaşa 20 dolara" burada demek lümpenlikten öte bir şey değil.
küba'dan bir arkadaşımız gelmişti. kendisi türkiye'de eğitimin ve sağlık'ın paralı olduğunu,insanların açlıktan öldüğünü duyduğunda çok şaşırmıştı. elbette kendisi çok süper, fersah fersah aşmış bir ülkeden gelmiyordu. kendileri de açlıktan çok muzdariptiler zamanında. hala sorunları var ama kalkıp kapitalist düzen içindeki biri, her türlü insani ihtiyacın paralı olduğu bir ülkedeki kimse ücretlerin karşılığını anlayamayacaktır. sormak gerekiyor bilgisayar almak mı daha önemli yoksa? ben insani olandan yanayım, diğeri ise ikincil bir önemi var. hem sormak gerek ayrıca o elektronik eşyalar hangi kapitalist piyasandan geliyor? eğer bir ülke kendisi üretse- ki sosyalist bir ülke olarak düşün, rezil kapitalist düzendeki, kar hırsı güden bir ülkeden değil- bu fiyatlar böyle mi olacaktı? ben rahatça cevabını verebilirim: hayır!
armutlarla elmaları kıyaslayanlar çuvallamaya mahkumlar. insani gelişim endeksi bakımından yerlerde süründüğümüzü ve bu küçük ve fakir ülkenin çok gerisinde kaldığımızı hatırlatmak gerekiyor. ondan sonra "20 doları" bir veri olarak kabul etmeliyiz. yoksa ancak körler sağırlar birbirlerini ağırlar.
her firsatta halkinin fakir oldugu yinelenen ülke. iyide bütün halk esit derecede fakir ve kiyasliyabilecegin zengin yok. bu halk kime oranla fakir anlasilabilmis degil. bu durumda halki çok fakir sözü sadece bok atmak için kullaniliyormus gibi duruyor.
okuma yazma oranı yüzde 97 ile abd'den yüksek olan, bebek ölümlerinde binde 7 oranı(bu oran türkiye'de binde 48)tutturmuş, tıp biliminde çok yol katetmiş ve doktor ihraç edebilecek seviyede olan latin amerika ülkesi. Abd ve yardakçıları tarafından sürekli karalanmak isteyen özgür ülke.
devrimden sonra fidel halka hitaben zafer meydanın da konuşma yapmaktadır;
fidel:bundan sonra daha çok çalışacağız artık eğlenmek yok..
halk:daha çok çalışacağız, eğlenmek yok, yaşa fidel, yaşasın özgür küba, daha çok çalışacağız, eğlenmek yok sloganları atılır.. sonra davullar vurmaya başlar ve herkes bu slogan eşliğin salsa yapmaya, dans etmeye başlar..
sıcak kanlı, hareketli latin insanların yaşadığı, ten ayrımının yapılmadığı, hırsızlığın olmadığı son 4 senedir cinayetin işlenmediği ülke..
pasaportta olan bir kuba damgasi veya harhangi bir sey, ileride alinamayacak bir amerika vizesine donusebilir.
ayrica turkiye'den direk ucak yoktur. genellikle paris aktarmali gidilir, en ucuzu 1300 euro'dan asagi gelmez ucak biletinin.