köşede bekleyen yalnızlık

entry4 galeri0
    1.
  1. Kadın yavaş yavaş sigarasını sömürdü, damarları son noktasına kadar yaşadı o nikotin heyecanını. Puslu havanın eteğinde, kusursuz bir gölge belirdi karşısında...

    Kadının bal rengi gözlerinden, bazen hırçın bir aşk, bazen takdir bekleyen uslu bir çocuğun sesi akıyordu, adamsa, siyah saçları ve kahverengi gözlerindeki döngüye takılmış, düşüncesiz bomboş duruyordu öylece...
    Kadın anı yaşıyor, gidecek olan sevgiliyi daha fazla özlememek adına bakıyordu...

    Oysa adam;
    Birazdan köşeyi döndüğünde ona eşlik edecek yalnızlığı duyumsuyor, parmak uçlarına kadar titriyordu. Yalnızlık değildi onu korkutan, yaptıklarıydı... Omuzlarına, taşınması güç bir ruhun cesedini yüklüyor, nefesine yapışmış zifiri, zehiri düşüncelerine dolduruyordu...

    Kadın siyah kesik eldivenli ellerini uzattı, sigara ve parfüm kokusu doldu adamın burnuna. Simsiyah bir perde kapladı gözlerini, iğneler battı ciğerlerine, acıya rağmen, içindeki yaraya rağmen, soluksuz kalana kadar emdi o anı...

    Baktı kadına, kadının ağzı hareket ediyordu, bir şey söylüyordu, adam duymuyordu, acımasız rüzgar, kırbacını yüzüne indiriyor, dudakları kanıyordu...

    Kırbaç her defasında daha sert, daha istekli vuruyordu, kadını oracıkta bırakmalıydı. Son bir çabayla, yanağının yanında küçük bir tebessüm parladı. Kadının gözlerindeki haleler oynadı.
    Yetmişti kadına, kadın mutluydu... Gülümsüyordu...

    Adam... Sırtını döndü kadına, derin bir nefes çekti şu anki huzurundan, sonra başladı adımlamaya, kiremit kırmızısı kaldırımları...

    Sıcak bir şey akıyordu yanaklarından, gözyaşı değildi, o hiç ağlamazdı. Bu acının teriydi, içindeki sıkışma yakmıştı bütün bedenini, ruhu sıkışmıştı... Ruhuna inat adım adım yürüyordu köşe başına doğru...

    izlendiğini hissetti, ensesinde kadının bakışları kilitlenmişti, geri dönüp baksa mıydı?
    Bakamazdı, yakışmazdı ona, bir kez daha içini geçici huzurla uyuşturmanın ne anlamı vardı?

    Adımlarını daha cesur attı, ilerliyordu, inadına yol bitmiyordu...

    Köşeyi döndü, kollarını açmıştı yalnızlık, yüzünde iştahlı bir gülümseme, parmaklarının buzulu adamın şah damarında hissettiriyordu kendini...

    Adam korktu, adam inledi, adam yürüdü, kolunda yalnızlık, içinde farelerin kemirdiği kalbiyle...
    14 ...
  2. 2.
  3. köşede mi?
    her yerde ve her an bekleyen yalnızlıktır o işte.
    0 ...
  4. 3.
  5. adam fawer'in olasılıksız'ında nava'nın hikayesinin başladığı gibi, bu hikayenin kadın karakterinin hikayesinin de sigarayla başlamasıyla küçük çapta bir pişti gerçekleşmiş.

    eksipozitif buna rağmen köşede bekleyen yalnızlık ile kişileştirme sanatında, çok usta olduğunu kanıtlamıştır. rüzgarın kırbacı, sigaranın sömürülmesi, bal rengi gözler... çok ustaca seçilmiş kelimeler var bu hikayede.

    köşede bekleyen yalnızlık yalın ama vurucu... kadın ve aşk kokan... esaslı bir hikaye.

    bir de bana "köşede bekleyen yalnızlık nedir?" diye sorsalar... onlara "sokaklara çıkın. orada o yalnızlıkla yaşayan milyonlarca insan var." derim.
    2 ...
  6. 4.
  7. her birlikteliği bekler ve ansızın beklenmedik anda arkadan bıçaklar.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük