gazetede kendilerine ayrılan yeri babalarının malı gibi kullanması sonucunu doğurur. Örnekleri çoktur. Daha bugün sabah gazetesinde (bkz: Sevilay Yükselir)ile (bkz: Hıncal Uluç)arasında vuku bulmuştur. Sen bana bunu dedin, ben sana bunu dedim ile başlayıp günlerce sürer. Bilmezler ki okuyucunun umrunda bile değildir kişisel hesaplaşmaları. Okuyucu para verip aldığı gazetede haber değeri olan şeyi görmek ister. Bana ne kim kime ne demiş? Onlar nasılsa sokaktaki Ayşe ile Ahmet'in tartışmasını umursamazsa okuyucunun da köşe yazarlarının köşeleri üzerinden birbirine atışması ile ilgilenmiyordur. Birileri bunu hakikaten onlara söylemeli. Komik duruma düşüyorlar.