deliler, insanlığın vicdanı, hiç hesapsız ve korkusuzca doğruyu söyleyen, haksızın suratına haksızlığını, zalimin suratına zalimliğini, ahmağın suratına ahmaklığını haykıran ulu ve mübarek insanlar olduklarından, kişinin, köyün delisiyle karşılaşınca, durduk yerde azar işitmemek, fırça yememek adına yolunu değiştirmesi, gerektiğinde uzatması olgusu, firar.