Anton Çehov'un "Sevgili Doktor" eserinde, Zangoç can acısıyla bir tek diploması eksik olan Kuryatin'e "Doktor Taslağı" diye zerzenişte bulununca Kuryatin Zangoç'a "Cahil Köylü" diyerek yükselir..
Bence, Kuryatin kendini bir şey sanmasaydı -ki rahat bir karakter- cahil köylü diye çıkışamazdı." Hep kendini bir şey sanmaktan bunlar. ister diplomalı, ister diplomasız. "
Kimseyi küçümseme, zira ne ile karşılaşacağını bilemezsin. Hiç beklemediğin insandan gün gelir öyle bir hayat dersi alırsın ki, kendin onun karşısında küçülürsün. insanın kendinden başka herkesten iyi veya kötü öğrenebileceği muhakkak bir şey vardır. Bu dünyada sadece küçüçük bir zerreyiz. O yüzden kendimizi çok da büyütmenin anlamı hiç yok.
Haklı gerekçeleri vardır.
Müge Anlı'dan da gördüğümüz kadarıyla köylerde zina, ensest, pedofili kol geziyor. Ayriyeten köylülerin bir çoğu tarımla uğraşmasına rağmen dünyanın en pahalı mazotunu sattıran adama oy veren yine köylüler.
Mesela yüksek lisansımın bitişi ve dünyanın en iyi 50 üniversitesinden birinde başlayacağım doktora arasında kalan şu 60 günlük sürede de köyde olacağım.
Üniversitede çiftanadal yaparken, bir yandan dergi çıkarma ile uğraşıyorduk. O dergi için dönemin cumhurbaşkanı ile röportaj yaptık. Bir saat boyunca oturup köşkte cumhurbaşkanı ile muhabbet edip, aynı gün köyüme dönüp, öbür gün tarlada çalıştım.
ilkokulu köy okulunda okudum, ama ömrünü kolejlerde geçiren sıpalardan kesinlikle daha iyi ingilizce konuşurum. Üstüne Almanca ve Arapça biliyorum.
ÖSS sınavında Türkiye 2.'si olduğumu öğrendiğimde de tarladan yeni dönmüş, evde dinleniyordum.
Bütün bunların sonunda ben siyaset bilimci olacağım. Ama köylü ve ilkokul 5'e kadar okumuş babamın siyasi analizleri benimkilerden daha isabetli.
Sonuç olarak ben köylüye cahil diyemem, ki ben de köylüyüm. Köylüye cahil gözü ile bakan danalara da tavsiyem, insanlara sınıfları ile yaklaşıp kendilerini aşağılatmasınlar.
Eksi oy butonunu bozmayın ama ülkedeki nadide köylerimizde olan bitenden azıcık haberiniz varsa bu bakış açısına sahip olursunuz. Tecavüzler, kocasının kardeşiyle kaçanlar, üstü kapanan cinayetler, ahlaksızlıklar, dolandırıcılıklar, çocuk ve hayvan istismarları... duyulmayan neler neler var.
Bu konuda adını şu an imkansız hatırlayamadığım birinin muhteşem ötesi bir köşe yazısı vardı. Bulursam ekleyeceğim.
