köylü milletin efendisidir. köylü candır. bunlara o hakareti yapanları kınıyorum senin evine gelen yemek onların çiftliğinden geldiğini unutuyor sanırım ve bütün ağır işleri onlar yapar ve evine gelen o sütü sağan ve üzerine sit kokusu sinen onlardır.
metrobüste işe giden abilerden daha pis kokamaz kimse. acı acı ter kokusundan daha iyidir; toprak, gübre, hayvan kokusu. hayvan kokusu ahırda hayvan beslemekle alakalıdır. daha doğaldır da, banyo yapmamış, kıllı koltuk altı kokan insandan daha fenası olamaz, olmamalı.
doğru benim köylüm çoğu vaktini senin gibi hayvanlarla geçirdiği için pis kokunuzu o güzel insanlara da geçirdiniz ama onlar da bu kokudan arınmak için namaz kılma yolunu seçip pis kokudan arınmışlardır.
insanları değerlendirme yanlışlığına düşülmesidir. o kötü kokuyor denen köylülerin Kurtuluş Savaşı'na desteği ve silahlı katılımı olmasaydı, oturduğumuz yerden bu satırları yazamazdık.
köylüler o kötü denilen kokuları salmasalar sofranızda ekmek masanızda meyve olmazdı.Emeğin alınterinin kokusudur.Tabi baba parası ile fındık kırmaya çalışan zirzoplar bu kokunun neden olduğunun pek farkına varamazlar.
göt koklamış güruh söylemidir, zira avuçları kına, gözleri uzak kokar. tabi burnunuz bu tür kokulara aşina değilse dala taşşağa alışıksa gül bile koklasanız ay apış arası kokuyor diyebilirsiniz.
çağdaş ve modern ülkemizin karanlık yüzü olan anadolu halkı, ki özellikle yaşamlarını köy adı verilen düşük nüfus yoğunluğuna sahip yaşam bölgelerinde yaşayanların, deodorant, parfümeri ve kozmetik gibi çağdaş insanların en temel gereksinimlerinden bi haber olmaları, yer sofralarında yemek yemeleri, vakitlerinin çoğunu hayvanlarla birlikte geçirmeleri, namaz kılmaları, temizliğe ve hijyene dikkat etmemeleri, akraba evlilikleri ve yeterli sıklıkta yıkanmamaları hasebiyle, genizleri yakan, burun direğini çatırdatan, tekevari iğrenç bir kokuya sahip olmaları ve bu kötü kokularıyla çağdaş yaşam alanlarımıza girip görsel ve koku kirliğine yol açtıkları gerçeğidir.