Köylüleri niçin öldürmeliyiz? sorusuna cevap aramak yerine köylüleri öldürmeye çalışırken köylüler tarafından nasıl sikilmeyiz? sorusuna cevap aranmasını gerektiren kendisini şehirli zanneden kökenleri mis gibi tezek kokan mal beyanı başlık.
Yavrum siz köylülerin mütevazı saf ve hoşgörülü olmasından yola çıkarak onları kolay lokma sanıyorsunuz galiba. Köylü dediğiniz insanların eserinin üzerinde yaşıyorsunuz dikkatinizi çekerim sizi eserinin üzerinde yaşatan köylülerin kafasını bozarsanız sizi eserinin altında da ezer.
Meli- malı eki kullanarak, zorunluluk anlamı katılmaya çalışılan, ne idüğü belirsiz homo erectusların, soru sıçmığıdır.
Kim dedi olum öldürün diye, ve sen nasıl bir anlam yükledin ki, öldürmeliyiz oldu heee?
Kuştan ödünç alınan beyinle yazılmıştır ne yazık ki.
Edith piaf: bunun şiirden bir dize olduğu bilinsede, ironi yapılmış olsa da, itici ve kulağa hoş gelmeyendir.
ironiden zerre anlamayan insanlarla dolu toplumların kaldıramayacağı üsluptur.
ailece tanıdığımız köylü bir aile var. şehirde evleri var ama inanın köyde bok içinde duruyorlar. evin gelini dünya iyisi hamarat, çalışkan bir ablamız. ama işittiğime göre kocası fena dövüyormuş hatta duyduğuma göre kimse görmesin diye tarlada dövüyormuş. söylediklerine göre kayınpederi bile dövüyormuş. inanın duyunca şok oldum sinirden yumruğumu sıktım nasıl olur dedim nasıl bu kadar iyi bir insan bu çağda böyle bir zulme maruz kalır. işte o anda anladım ki köylüleri öldürmeliyiz.
Bu bir şiirdir.
Şiir düz yazı gibi direkt anlam içermez. Anlamı bir zahmet okundugunda anlaşılır.
okumadan, ne anlattığı anlaşılmadan nefret kusmak. işte öldürülmesi gereken şeylerden biri de budur.