-sanki canım ülkemizi kurtaran şehirlilerdi.
-sanki (bkz: tekalifi milliye) sadece şehirliler içindi.
-sanki ebeveynlerin, ebeveynlerin anası babası, onların da anası babası hep şehirdeydi.
-sanki marketten aldığın gıda, giyeceklerinin hammaddelerini de markettekiler üretiyor.
-sanki savaş için taşınan koca koca topları şehirliler taşıdı.
"geçmişini bilmeyen geleceğine yön veremez." demiş atalarımız.
ya arkadaş hâlâ aklım almıyor. köylü analarımız, babalarımız tanımadığı insanları bile evinde misafir ediyor ya. bizzat kendim şahit oldum. öyle samimiler öyle mükemmeller ki. bir de şu yazıyı okuyunca insan bi hayli üzülüyor.
utanmaktan ziyade şöyle bir sorun var, bir yere giderken yaniniza tezek bok kokan biri oturursa anlarsınız o zaman. amaç kimseyi aşağılamak değil ama koyluler hiç dikkat etmiyor böyle şeylere insan içine çıkarken.
başıma gelmişti bi gün adam ön koltuğa oturmuştu iğrenç bi şekilde çürümüş peynir gibi kokuyordu amk adam elbiselerini bile degistirmeye tenezzül etmemiş yani. diğer ınsanları dusunmeyen kimseninde sikinde olmaz hani.