evet köylü milletin efendisidir. senede toplam 20 gün çalışır. ekim ayı buğdayı eker yatar, taaa mayıs-hazirana kadar. kahvede dedikodu yapar. ve devlet bize yardım etsin, destek olsun diye bağırır. oyunu bileziğe bilemedin çaya satar. *
doğrudur tabi, efendi çalışırmı hiç??
edit: sözüm malesef ülkemizin geneli için. sabah gün ışığı ile kalkıp, 3-5 dönüm arazi ile 100 dönüm arazisi olan köylüden fazla değer üreten köylülerimizde mevcuttur. ama onların sesi fazla çıkmaz, çünkü onlar kahvede oturmaktansa tarlada çalışırlar.
Atatürk ün Bulgaristan da ateşelik yaptığı zamanlarda bir gün gider bir pastaneye oturur.tam o sırada içeri üstü başı pek iyi olmayan bir köylü girer.ve garsonu çağırıp siparişlerini verir. aradan bir az zaman geçince pastane sahibi gelip köylüye ordan gitmesini ona hizmet edilmeyeceğini söyler. bunun ardından köylü şunları der:eğer benim ürettiğim buğday olmasa un olmaz. eğer un olmazsa senin burada ne pasta olur ne de başka şey batarsın. yani ben olmazsam sen de olmazsın.bu sözlerin ardından pastane sahibi söyleyecek bir şey bulamaz ve gidip köylünün istediklerini getirtir.
Aradan uzun yıllar geçer Atatürk Türkiye cumhuriyetini kurmuştur.bir konuşma esnasında bu olay aklına gelir ve köylü milletin efendisidir cümlesini kurar. yaşadığımız zamandan biraz geriye baktığımızda köylünün milletin efendisi olduğunu bilen hatta bunu tecrübeyle sabitleyen birinin kurduğu bu ülkede ne yazik ki bunu unutanlar çoook!!!
atatürk'ün sözleri, bir kontekst içinde farklı bir anlam ifade eden fakat tek başına çıkarıldığı zaman çok farklı manalara yorumlanabilecek sözlerdir. bu yüzden atatürk'ün bir konuşma esnasında, nutukta sarfettiği cümleler tek başlarına cımbızla çekilip sömürülmüştür. bu cümle de zamanında her ne kadar köylüye değer verme çabası gütse de aslında atatürk'ün önderlik etmediği, cumhuriyet sonrası kurulmak istenen monarşiye isim bulma çabası olan kemalizmin temel düsturlarından birisidir. fakat; köylü köyünden çıkmadığı sürece.
köylüyü milletin efendisidir ama köyünde kaldığı, kendisini eğitmek için şehre akın etmediği, iktidara oynamadığı sürece milletin efendisidir. ne zaman ki takke düştü ve kel göründü, milletin efendisi köylü, başörtülü köylü kızı efendi efendi köyünde oturmak yerine üniversiteye gitmeye karar verdi, iktidara ortak oldu, işler değişti. rejim sorunları altında sorunlar ortaya çıkmaya başladı, başörtüsü türban adı altında sorun haline getirildi. artık o köyle milletin efendisi değildi, çünkü gözü açılmıştı.
ulu önder'in her konuda olduğu gibi burjuva sistemine de giydirmiş olduğu sözlerden biridir.köylüleri aşağılayan zavallılara verilebilecek en sağlam cevaptır.