turkiyenin ekonomi-politik tarihinden haberdar olan insanlar bilir ki erken cumhuriyetin kalkinma stratejisi kabaca sudur: "Toprak mahsulleri ofisi araciligiyla tarim urunlerini dusuk degerden topla, buradan elde ettigin arti degeri kamu ihaleleri araciligiyla turk girisimcisine aktararak Turk burjuva sinifi yarat."
Dolayisiyla bu stratejide koylu milletine fendisi degil, kalkinmanin motoru ve esas ezilenidir aslinda. CHP iktidarina karsi cikan Demokrat parti catisi altinda hem toprak agalarinin* hem de koylu kitlelerin bulusabilmis olmasinin nedeni de budur. Ee Kemalist iktidar tabii koyluye bunu boyle soylenemeyecegine gore, aragazi vermek icin cesitli propaganda yolalrina basvurmaktadir. Mevzubahis safsata da bu baglamda dusunulmelidir.
doğru önermedir. durumu şu örnekle destekleyebiliriz. halk açlık içinde ekmek sıralarında beklerken atadolmabahçe sarayında ölümü bekliyordu. şimdi efendi halk ilişkisi söylem eylem çelişkisi içerisine girmiş oluyor. ya öyleyse niye böyle.
cümlenin ifade ettiği anlamı düşünmeden, sadece görünen yüzeysel anlamıyla anlayan ve kültürümüzde köylü denilince akla sadece köyde yaşayan insanların geldiğini sanan alabildiğine cahil olan ve büyük olasılıkla şehirde yaşayan yazarın başlık sıçmasıdır.
kırsal kalkınmanın gerçekleşmemesi ve dolayısıyla bir çok sorunun doğması (bkz: göç) (bkz: gecekondulaşma) (bkz: türk kürt ayrımcılığı) (bkz: daha gider bu) bu sözü götünden anlayan ve safsata olarak nitelendiren insanların ve devlet büyüklerinin marifetidir.
türkiye'de safsata tabii, ama en azından hollanda ve kanada'da gerçekten de efendiler. mecazi anlamda değil gerçekten öyle! üstelik bir dehaya ya da ne biliyim bir mucide gösterilen saygı gösteriliyor adamlara *!