Eğlenceli olacak zaman mekan kesişmesidir. Onlar şehirde yaşayan insanlardan daha doğal ve sıcak olurlar. Anlatırlar, dinlerler, önemserler, içten sevinirler. Ne tatlı olur geneli.
Şimdi gelelim mevzuya. Evet ben bir köylü çocuğuyum. Babam çiftçi, Annem ev hanımı. iletişim mezunu bir birey olarak ülkenin eğitim düzeyini yükseltenlerdenim. Param var mi? Bok gibi var afedersin. Evim var mi? Daha bu yaşta üç tane. Peki ya araba? Heh işte o noktaya geldiğimizde benden kurtuluyorsun. Sen ter kokulu bunaltıcı şehir içi otobüslere binerken, ben özel aracımla gidiyorum istediğim yere. Yani benim gibi pis bir köylüyle paylaşmiyorsun o apış arası kokulu otobüsünü. Hadi Yine iyisin. Bi köylü bi köylüdür. Kurtuldun benden.
He lokanta kısmına gelince, Sen at etinden yapılmış döner yersin, eşşek eti mamulü sucuklu tost yersin, Ama ben canım istese lokanta bile kapatırım. O para var yani. Eğitim düzeyimin de yettiğini düşünüyorum.
Şimdi düşündüm de, siz şehirliler hiç Bize göre değilsiniz. Lanet olsun bu düzene.
Edit ve ekleme: okuduğum bölüme bağlı iş yapmıyorum, bahsettigim gibi çiftçilik yapıyorum. Harbi Harbi köylüyüm yani.
temel besin kaynaklarının birçoğunun köylüler tarafından üretildiğinden habersiz isyandır. köylüler 3 ay üretim yapmasa açlıktan çimenleri yeriz. hem unutmayalımki "köylü milletin efendisidir".
şehir hayatının tüm inceliklerini ve gerekliliklerini yerine getiren sivil ve kendini geliştirmiş insanın pis kokulu, az gelişmiş, barbar ve vandal, sapık düşünceli, varsa parasıyla görgüsüzlük taslayan yaratıklarla aynı taşıtı ve yemek lokasyonunu kullanmasıdır.