Keşke fotoğraftaki gibi böyle korkutucu ama bir yandan da güzel bir şeye benzeseydi köy tuvaletleri.
Küçükken beni köye götürmüşlerdi. ilk gece çok tuvaletim gelmişti bir baktım evde tuvalet yok. Anneanneme sordum ben nereye yapam diye, bana demesin mi dışarı çık tavuk kümesinin çaprazında diye. insan götürürdü be, neyse. Bir de yıl 2004 anca, o zamanlar ne telefonum var ne de flaşı olan telefonlar.
Çıktım korka korka azıcık yürüdüm, ne tuvalet var ne de tavuk kümesi.. tabi her yer çayır, toprak istediğin yere yap ama yok dışarı işeyince cinler gelirmiş yok işediğin yerin etrafında 3 tur atmazsan seni çarparlarmış diye korkutulduğumuzdan topuklarım bir taraflarımı döve döve yatağıma dönmüştüm. Ah be.
Tuvalete gitmenin en aksiyonlu halidir.
ibriğin içine suyu doldurup çıkarsın evden. Gecenin karanlığında, köpek sesleri arasında yavaş yavaş adımlarsın helaya.
Tuvaletin tahta kapısını açarken bir gıcırtı sesi yankılanır.
Helanın içinde çakmağı çakıp gaz lambasını yakarsın. işte o ışığı gören köpekler daha sesli havlamaya başlar. Sende donunu indirip işini yapmaya başlarsın.