Şimdi tuvaletten odaya koşanlar bu tuvaleti kullanırken korkudan altına sıçardı muhtemelen. Kertenkele, kurbağa hatta yılan bile vardır çünkü bu tuvaletlerin içinde. Hadi bu hayvanların hiçbiri yok diyelim. Eve en az 10 metre bi uzaklığı gece vakti katetmek gerekiyordu eve dönmek için.
Montla sıçmakmış. Asıl mutsuzluk köy tuvaletidir ulan.
Genelde evin dışında olurlar ve çocukken çoğu korku filminden daha korkunç olurlar. Buz gibi hava ve zifiri karanlıkta sıcmak. Gerçekten tarifsiz bir haz.
henüz suyun evlerdeki musluklardan akmayıp köyün belli başlı yerlerinde bulunan çeşmelerden evlere taşındığı bölgelerde bulunurlar. anneannemin, üç oda bir salon gibi olan tahta,el emeği çok yüksek olan tuvaleti. değerini ise köyde bulunan bir başka tuvalete girdikten sonra anladım. üç tarafı taşlar üst üste konularak örülmüş ve kapı olarak beyaz çuval geçirilmiş bir tuvalet hadi tamam buraya kadar o dönem için lüks bile kaçabilen bir tuvalet izlenimi sergiliyor fakat oturuyorken ayağa kalktığınızda tüm köy ahalini görebiliyorsunuz.haydaa! selamün aleyküm mehmet emmi durumuyla karşı karşıyasınız. yarıya kadar çuval geçirilmiş,diğer yarısı yok. oldukça havalı. içerde biri var mı yok mu karmaşıklığını da bu şekilde çözmüş oluyorlar sanırım. işte köyüm insanı.
en belirgin özelliği buz gibi olmasıdır. sıçmaya gitmeden bağırsaklarınız iyi durumdaysa bile çıktıktan sonra motoru bozmuş olma ihtimalini vardır. adamın götü donar.
orta ve doğu anadolunun geri kalmış(şimdi bu lafa aa o bir kültür ne alaka gerilikle felan demeyin amk. kimse memnun değil bu durumdan her gece götü nereye dayadığını bilmeden sıçılıyor) kanalizasyon sistemi olmayan helalarımız dır.
içinde bir tane ibrik bulunur. su bunun içindedir. işerken kolaydır ama var ki sıçma işlemi. adamı fiziken ve pskikolojik olarak çok değişik olaya bağışıklık kazanmasını sağlar. zordur zira köy tuvaletine sıçmak. zira köy akrabası ziyaretlerini kabusa da çevirebilir. topraktan geldik toprağa gideceğiz sözünü hatırlatır hep.