Yılan yakalar, akrep kovalar, fareymiş, kuşmuş çocuk oyuncağıdır onun için, kedi ırkının deniz piyadesi, bordo berelisidir bu mahluk.
Gel zaman git zaman arı sokar hayvanı, yüzü şişmiş gözü kapanmış ağzı burnu yamulmuş ama Nasıl mağrur Nasıl gururlu. Hitlerin koruması gibi kubara kubara geziyor pezevenk!
kapıya gelir, miyavlar, ağlar-zırlar yemeği alır. yemeği alır almaz gider, nankördür.
ya da sen öyle sanırsın ama tarlanın ortasındaki evde ne bi yılan olur ne de bir fare. bu kedi kardeşler sayesinde doğanın ortasında rahat rahat yaşarsınız.
oysa köpek öyle mi? anca yesin, içsin, sıçsın, oyun oynasın.
hatta muhtemelen bu kuzuların ineklerin yanında doğmuş çünkü meee liyor. kedi değil kuzu sesi çıkarıyor. meh meh meh bıktım ya. birde ot yiyor salak. çimi var bunun gidiyor otunu yiyor, sonra kaloriferin üzerine yatıyor uyuyor.
Kedimiz vardı misafirliğe giderdi bizimle birlikte. (Gündüzleri samanlıklarda gezer akşam yemeğe tekrar gelirdi.) Birden karanlık odaya dalıp kuzum fare avlardı. Meğersem ev sahibinin o odasına sürekli fare giriyormuş. Kedi gelmediğinde de kediyi niye getirmediniz diye sorardı. Özledim. Ama muhtemelen ölmüştür kaç seneler oldu gelmiyor artık..