(bkz: Beni bu şehir boğuyor)
Şehir hayatını bir türlü sevememek, kırları çiçekleri özlemek, yüksek bir yere çıkıp yalnız başına türküler söyleme isteğini depreştiren duygu.
Hayatında köy görmemişler laf atsa da insan yaşadığı köyü özler.Onun yaşadığı yer olması yeterlidir doğusu, batısı, romantizmi, ormantizmi olmaz bu işin.
(bkz: Ağzı olan konuşuyor)
Eşekle tarlaya azık götüren ermenek marka lastik ayakkabı giyen çocukları, tarlada yoğurt ekmek yemeyi, kış gelince kızak yapıp kaymayı, taştan kaleler yapıp top oynamayı daha nicelerini özlemek.
tek sığınağım olan özlemdir. özgür değilim, boğuluyorum, boğuyor beni şehir. samimiyet yok, insanlar çakma, duygular sahte, göz yaşları sahte, gündemi takip edemiyorum, insanlardan iğreniyorum. evet iğreniyorum eğer bunlar insan ise. köyümde bir tepeye çıkıp hafiften esen rüzgarla dertleşmek istiyorum, bir ağacın köküne su getirmek için ark yapmak istiyorum, bir hayvanla karşılıklı satlerce masum masum bakışmak istiyorum.
özellikle büyükşehirler insanların yaşayamayacağı hale geliyorlar her geçen gün. çocukların oyun oynayabileceği alanlar dahi yok denecek kadar az. toprağı göremiyoruz. yeşil desen, sadece bazı yol aralarında, ot-çim falan.