köy hayatını özlemek

entry19 galeri0
    1.
  1. (bkz: Beni bu şehir boğuyor)
    Şehir hayatını bir türlü sevememek, kırları çiçekleri özlemek, yüksek bir yere çıkıp yalnız başına türküler söyleme isteğini depreştiren duygu.
    6 ...
  2. 2.
  3. durağanlıktan dolayı birkaç gün sonra şehir hayatı özlenir olur.
    1 ...
  4. 3.
  5. (bkz: betonlaşma)
    (bkz: hava kirliliği)
    (bkz: gürültü kirliliği)
    (bkz: radyasyon kirliliği)

    özellikle büyükşehirler insanların yaşayamayacağı hale geliyorlar her geçen gün. çocukların oyun oynayabileceği alanlar dahi yok denecek kadar az. toprağı göremiyoruz. yeşil desen, sadece bazı yol aralarında, ot-çim falan.
    1 ...
  6. 4.
  7. Bu şiir tam anlatır bu duyguyu sanırım...
    Dağlarda şarkı söyle

    Al eline bir değnek
    Tırman dağlara şöyle
    Şehir farksız olsun tek
    Mukavvadan bir köyle

    Uzasan göğe ersen
    Cücesin şehirde sen
    Bir dev olmak istersen
    Dağlarda şarkı söyle...
    NECiP FAZIL KISAKÜREK
    1 ...
  8. 5.
  9. tek sığınağım olan özlemdir. özgür değilim, boğuluyorum, boğuyor beni şehir. samimiyet yok, insanlar çakma, duygular sahte, göz yaşları sahte, gündemi takip edemiyorum, insanlardan iğreniyorum. evet iğreniyorum eğer bunlar insan ise. köyümde bir tepeye çıkıp hafiften esen rüzgarla dertleşmek istiyorum, bir ağacın köküne su getirmek için ark yapmak istiyorum, bir hayvanla karşılıklı satlerce masum masum bakışmak istiyorum.
    1 ...
  10. 6.
  11. Eşekle tarlaya azık götüren ermenek marka lastik ayakkabı giyen çocukları, tarlada yoğurt ekmek yemeyi, kış gelince kızak yapıp kaymayı, taştan kaleler yapıp top oynamayı daha nicelerini özlemek.
    2 ...
  12. 7.
  13. belirli bir köy tipini özler bir de bu romantikler. örneğin yeşiller içindeki bir karadeniz dağ köyü ya da sempatik tonton yaşlı amcaların teyzelerin kulağa sempatik gelen ağızlarıyla bir ege köyünü. lan biriniz de güneydoğu'dan bir köy hayatı için yanıp tutuşun da diyeyim ki yok yok romantizmden değilmiş. hoş, o karadeniz ya da ege köylerinden de topuklarınız götünüze vura vura gelirsiniz üç vakte kadar.
    edit: doğuanadolu köylülerine de haksızlık etmeyelim orada da yaşam şartları çetindir.
    2 ...
  14. 8.
  15. Hayatında köy görmemişler laf atsa da insan yaşadığı köyü özler.Onun yaşadığı yer olması yeterlidir doğusu, batısı, romantizmi, ormantizmi olmaz bu işin.
    (bkz: Ağzı olan konuşuyor)
    3 ...
  16. 9.
  17. herkes kendi köyünü özler. bir karadenizli bir ege köyünü, bir ege köyünde büyümüş genç karadeniz köylerini, bir doğu anadolu köyünde büyümüş olan güneydoğu köylerini özleyemez. toprak insanı çeker, doğup büyüdüğü topraklara şartlar ve yaşam koşulları ne olursa olsun duyulan özlemdir. kentsel dönüşüm böyle birşey işte, 200-300 kişiyi bir blok içinde hapseder ve insanlar duvarlara baka baka, monitörlere baka baka büyür. sokağa çıkıp oynayamaz play station oynar, savaş oyunlarını oynar. en nihayetinde ne düşer ne kalkar. zaten maddi yönden belli bir seviyenin üstünde de değilse vay haline.
    1 ...
  18. 10.
  19. 11.
  20. doğayı, doğal besinleri, oksijen solumayı, dinginliği ve sıcacık akraba ilişkilerini özlemek.
    3 ...
  21. 12.
  22. "hadi gel köyümüze geri dönelim
    organik gıda yetiştirelim"
    5 ...
  23. 13.
  24. kent hayatının, çeşitli olumsuzluklarına uyum sağlayamamış köy kökenli insan'ın duyduğu özlem. şehirde doğup büyüyen insanın köy hayatına uyum sağlaması ve şehre karşı bir özlem duymaması ise şehir yaşamının insan bünyesinde yarattığı gerginlik ve stres olabilir.
    0 ...
  25. 14.
  26. Bir hafta kalındığında şehirliye; Ankara'nın nesi güzeldir diye sorulduğunda -istanbul'a dönüşüdür, meselini hatırlatan romantizm modası.ordaaa bir köy var uzakta eşiliğinde yedirilir.
    0 ...
  27. 15.
  28. senelerdir içinde bulunduğum halet-i ruhiyedir.

    maçka mesela,
    çağlayan dereleriyle maçka.
    kışı da, yazı da başka huzur verir insana.
    yazın çilek kokusundan nefes almaya doyamazsınız.
    tarladan mısır aşırırdık biz küçükken, ateş yakardık közde pişirir yerdik.
    en çok özlediğim dalından koparıp yediğim meyveler.
    gerçek meyveler...
    çok sıcak geçer ama yazları,
    öyle bir sıcak ki ayağınız toprağa değince kavrulur.
    yazın yaylaya çıkardık biz.
    lapaza yaylasına.
    buz gibi akan suyu buzdolabından çıkan su gibi hasta etmez insanı.
    hele sabah taze taze sağdığın süt;
    içine mısır ekmeği de doğrayınca yemeye doyamazdık.
    yaylada yapılan kaymak hele, sıcak mısır ekmeğine en çok yakışan...
    kışın lapa lapa yağan kar yüzünden günlerce köyden dışarı çıkamazsınız.
    bahçeden toplanan kara lahanalarla yaptığımız sarmaları sobanın üstünde pişirirdik
    lahana çorbası yapardı anneannem tadı hala damağımda.

    ben köyümü özledim, yaylamı özledim.
    ben aslında çocukluğumu özledim belki de ...
    eskisi kadar çok gidemiyorum evet.
    ama gittiğimde de eski tadı alamıyorum ki.
    çocuk olmak ve aynı zamanda köyde olmaktı güzel olanı.
    0 ...
  29. 16.
  30. tek derdinin tavuğun götünde yumurta var mı acaba olmasıdır.
    2 ...
  31. 17.
  32. ana rahmine dönme sendromu gibidir.
    1 ...
  33. 18.
  34. her sabah uyandığında toprak kokusudur köy hayatı,
    güneş kuş cıvıltısıyla okşar yüzünü,
    kahvaltısı bereketli, sofrası şen ve sıcak.
    0 ...
  35. 19.
© 2025 uludağ sözlük