günümüz insanının tadamayacağı türden bir güzelliktir.
kısıtlı imkanlarla başa çıkabilmeyi bilmek, çözümsel ve teknik bir insan olmaktır.
ateşini çakmaksız kibritsiz yakabilmek, bozulan eşyanı yardımsız tamir edebilmektir.
az imkanlara kanaat etmeyi ve şükretmeyi bilmektir.
doğayı sevmek ve saygı göstermek, doğaya zarar vermemeye özen göstermektir. emek, hak, alın teri gibi kavramalarla daha erken yaşlarda karşılaşmaktır. kitap sayfalarını hayatından eksik etmemek, sorgulamayı bilmek, yeri geldiğinde hakkını aramayı öğrenmek, kimseye muhtaç olmamayı hayat felsefesi haline getirmek, onurlu ve gururlu yaşamaktır.
Belgesellerde imrendikleri adamların iki üç katı beceriye sahip olma imkanı bulacakları bu enstitüleri sırf komünizm/sosyalizm ya da solculuk propagandası yapılır hezeyanıyla reddeder bazıları.
Oradaki derslerin birçoğunu gereksiz bile bulurlar eminim.
Halbuki birçoğu, bu enstitülerden mezun olmuş öğretmenlerin bulundukları toplulukları ihya ettiğini bilmez.