köy enstitüleri

entry566 galeri80 video2
    139.
  1. ilk yapıldığı uygulamaya konduğu yıllarda türkiye cumhuriyeti için gerçekten çok önemli olan eğitim kurumlarıdır. öyle yada böyle bir şekilde kapatılmıştır. kapatılmasında çok fazla siyasi neden düşünülmemesi gerekir ki bu konuyu okuyan o dönemleri bilen insanlar neden kapatıldığı konusunda kulakdan duyma laflara inanmazlar. evet köy enstitüleri çok faydalı omuştur bu bir gerçektir değiştirilemez. ama şunuda unutmamak gerekır kı 1950 türkiyesinde yeni bi dönem açılmıştır modernleşmenin başladığı dönemdir. köyden kente göçüşün merkez odaklı siyasetin çevreye karışmasıyla köy enstitülerine devam edilemezdi.bu dönemde devam etmek köylüyü köylülükten çıkarmamaktan öte gitmezdi zaten.
    2 ...
  2. 138.
  3. başlarda cumhuriyetin temel prensiplerini halk arasında kabullendirmek için kurulsa da, ters tepmiştir. cumhuriyetçi yerine demokrat insanlar yetişmiştir. köylü toplumu batıya yöneltme çabası içinde kurularak, köylüyü nasıl batılılaştırırız ?düsturuyla hareket etmişlerdir. işin özüne inersek aslında bir tek tipleştirme çabası vardır, yani halay çeken memet amcaya vals öğretmek için uğraşılmıştır. tabi memet amca yer mi ? halayı da unutmamış, valside yalayıp yutmuş, üstüne bir de fransız devriminden haberdar olmuştur. gözü açılan memet amca daha çok sorgulamış ve aslında memlekette işlerin ters gittiğini düşünmüştür. bu düşüncelerini sesli olarak dile getirmeye başlayınca da. yurdum nemrutları tarafından ' ahanda bunlar gomonist ağzı,bunların hepsi moskov tohumu ' denilerek bir kilit vurulmuştur kapısına.
    5 ...
  4. 137.
  5. hasan ali yücel in öncülüğünde kurulan ve cumhuriyet tarihinin belkide en faydalı kurumudur..komünist yetiştirdiği söylenmiştir ve nihayettinde kapatılmıştır,lakin okuma fiilini gerçekten hayata geçirdiği herkes tarafından kabul edilmiştir ki köy yerinde çobanların ellerinden jan jak russo kitapları düşmezmiş o derece...
    (bkz: her güzel şeyin bi sonu vardır)
    2 ...
  6. 136.
  7. hakkında can dündar'ın çok kapsamlı bir araştırma sonucu ortaya koyduğu, gayet
    iyi bir belgeseli bir de kitabı vardır. eleştirmeden bir bakarsanız, hakkıyla eleştiri yapmış olursunuz sadece, bir şey kaybetmezsiniz.

    belgesel:http://video.google.com/v...ocid=2136090163378392232#
    kitap: http://www.kitapyurdu.com...?id=45022&sa=82787394
    1 ...
  8. 135.
  9. türkiye' de bir geleceğin demirel sözüyle politikalarıyla yok edilmesi durumudur. Dünya'nın her yerinde teorik ve pratik eğitimin bir arada olmasının faydaları ile ilgili sempozyumların konferansların verildiği günümüzden 50 yıl önce ileri görüşlülüğün fevkalade güzel örneğidir.
    0 ...
  10. 134.
  11. 133.
  12. amerikan mandası olmamız yolundaki en önemli adımdır köy enstitülerinin kapatılması ve amerikan yardımlarının akabinde kabul edilmeye başlanması..
    2 ...
  13. 132.
  14. zamanının çağdaş eğitim merkezleri iken kapatılan, buralardan mezun öğretmenlerin gerçekten öğretmen gibi oldukları eğitim kurumları. kurumlarıydı. aptal bir siyaset uğruna yazık edilmiştir.
    0 ...
  15. 131.
  16. arap alfabesinde geçen lam ve cim harfleriyle ilgili "lamı cimi yok" deyimi vardır güzel türkçemizde herkesin bildiği ve bir çoğunuzun da tahminimce kullandığı..nedir lamı cimi yok deyiminin anlamı ?? tdk bu güzide deyimimizi çok net bir şekilde açıklar : "değişmez, kesin, başka yolu yok" anlamında kullanılan bir söz..

    bu deyimin nerden aklıma geldiğine gelince efenim..köy enstitüleri kapatılmasaydı ne bugünkü adalet ve bilmem ne partisi iktidarda olurdu ne de bu ülkede doğu-batı arasındaki sosyolojik ve ekonomik veriler arasında bu kadar büyük bir uçurum olurdu..bunun lamı cimi yok!!!

    köy enstitüleri kapatılmasaydı ne bu halk dine, bu kadar mantık sınırları dışında gözü kapalı bir şekilde bağlanırdı -ki bu halkın değil 1950 itibariyle başlatılan anti gominist ve sscb ye karşı tampon bölge olunmasına binaen amerikan mandası olunması ve özellikle 30 yıl sonra oluşturulacak olan pasif ve tamamiyle mütedeyyin toplum oluşturma planının yapıldığı 80 darbesinin temelinde yatan yönetim anlayışının sorumluluğu ve suçudur- ne de bunun sonucunda sosyal ilişkilerde bu kadar iletişim fakiri bireylerden oluşan bir halk yetişirdi..bunun lamı cimi yok!!!

    köy enstitüleri kapatılmasaydı ve aksine artarak eğitimlerine devam etseydi, yunanistanın eğitim seviyesi üniversite mezunu olarak görülürken türkiyenin eğitim seviyesi ilkokul 3 çıkmazdı ki bu sonucun temel nedeni doğu ve güneydoğu anadolu bölgelerindeki durumdur ki bunda yine o halkın hiç bir sorumluluğu yoktur, sorumluluk tamamiyle 1950 itibariyle kısmen amerikan eyaleti olunmasını onaylayan yönetim anlayışındadır..bunun lamı cimi yok!!

    neyse efenim..enstitüler hakkında yazılmış olan 3 sayfa yazıya şöyle bir göz gezdirirseniz zaten dönemine göre ne kadar faydalı ve ilginçtir dünya çapında beğenilen ve imrenilen bir eğitim anlayışı olduğunu farketmişsinizdir ki bu doğrudur,"eğitim bir vazoyu suyla doldurmak deği, bir çiçeğe kendi tarzında büyüyebilmesi için yardımcı olmaktır" felsefesiyle hareket eden ve bunun uygulandığını o yıllarda ülkemizde gören john dewey örneğinde olduğu gibi..

    içinde bulunduğumuz dönemdeki eğitim anlayışı ve eğitmenlerini göz önünde bulunduralım..öncelikle eğitim fakülteleri..nitel olarak ilgilenmeyeceğim, nicele bakalım..eğitim fakülteleri üniversite içerisinde çoğunlukla tek ya da bir kaç bloktan oluşan binalardır..bunu köy enstitütüleri ile kıyaslarsak karşılığı fakülte değil üniversite olacaktır..sadece öğretmen yetiştirme amacıyla kurulmuş, büyük bir kampüsü olan üniversite..içerisinde tarımdan tutun spora, bilime ve sanata yönelik bir çok alana-sosyal tesise sahip, gittikleri köylerde o köyün ekonomik ve sosyal yapısına uygun gelişimine katkı sağlayacak şekilde eğitim alan öğretmenler yetiştiren bir eğitim kurumu, bir üniversite..

    gübrelemeden tutun da piyano öğrenimine kadar geniş bi yelpazeye sahip tam donanımlı köy öğretmenleri yetiştirebilen kurumlardan bahsediyoruz..öyle bir kurum ki tek dönemde 25 dünya klasiği bitirilmesi zorunlu, öyle bir kurum ki kişiye ezberci değil etkin bir şekilde konunun içerisine girerek uygulamacı özellikler yükleyen, gittiği köyde kuzu değil sorgulayan birey yetiştirme donanımına sahip eğitmenler yetiştiren...

    ki bu macera kısa sürse de büyük başarılara sebep olmuştur..kısa süre olsa da sorgulayıcı bireylerin bulunduğu ve yetiştiği köyler oluşmuştur ki asıl rahatsızlık verici ve kapatılmasına giden yolu açan temel etkendir..

    şimdi gençlerden bazıları buyurmuş ki efenim burada vakt-i zamanında kız-erkek beraber kalmakta ve kızlar da oropu olmaktaymış..bunun gerçek olduğuna dair örnekler verilmiş ki olmuş olabilir de..lakin, bir kaç kötü örneğe bakarak bunu koskoca projeye mal etmek, camide alem yapan imama bakarak bunu bütün islam ve müslüman alemine mal etmek ile aynı mallık değerine sahiptir...

    buyurulmuş ki gomünüst yuvası olmuşmuş ve gomünüst yetiştiriyleemişş..bu ülkenin komünist sözcüğünden anladığı ortada zaten, bir kaç iktidar anlayışına ters soru sormaya kalksanız, sorgulayıcı olsanız ki bu en doğal hakkınızdır, hemen komünist damgasını yersiniz ya da içinde bulunduğumuz geçici dönemde ergenekoncu..

    anne ve babamın emekli öğretmen olmalarından mütevellit vakt-i zamanında bir kaç tane köy enstitüsü mezunu öğretmen ile tanışmışlığım olmuştu..aslında bu kadar sayfa yoruma gerçekten hiç gerek yok, tanışmak konuşmak ve nasıl köy enstitülerinden mezun oldukları için gururlandıklarını görmek yeterli..enstitüden mezun oldukları için bir tane bile pişman ve olumsuz düşünceye sahip öğretmen olamayacağını ve mezun öğretmenlerin gittikleri köye katkıda bulunmadığını söyleyebilecek bir tane bile köylünün de bulunamayacağını kesin bir dille de vurgulamışlardır..

    türkiyenin gelişim ve modernleşme tarihine sürülmüş bir leke olarak kalacaktır köy enstitülerinin kapatılması..
    7 ...
  17. 130.
  18. pragmatizm ve yeniden kurmacılık eğitim felsefelerinin kurucusu john dewey tarafından gezilip "işte hayalimin eğitim kurumları" yorumunu alan güzide eğitim kurumlarıdır. kapatılmaları, ülkemizin başına gelmiş en büyük felaketlerdendir.
    2 ...
  19. 129.
  20. nedense aklıma hep köy meydanında birbirine "şinci sen kantçımın, hegelcimin?" diye soran kasketli, dişsiz dedeleri agetiren kavramdır.
    1 ...
  21. 128.
  22. masonizm ve ateizmi köylere kadar yaymak için kurulmuş sinsi kurumlardır. adnan menderes tarafından çöpe atılmıştır.
    1 ...
  23. 127.
  24. kapatılması vatan hainliğine eşdeğer olarak görülebilecek eğitim yuvalarıdır, eğer köy enstitüleri açık olsaydı bugün eğitimsizlik sorunu, cemaatler yada pkk gibi şeylerle uğraşmazdık. köylerdeki fakir çocuklar toplanıyor ve onların eğitimli, kültürlü insanlar olması sağlanıyordu, şimdi bu işi fetoşun okulları yapıyor bu çocukları onlar alıp birer şakirt olarak yetiştiriyorlar.
    4 ...
  25. 126.
  26. eski komünist, şimdiki şakirt yuvaları.
    0 ...
  27. 125.
  28. köy enstitülerinin kapatılması tam bir skandaldır, rezilliktir. diğer yandan kapatılmadan önce siyasallaştırılması, bir takım odaklarca parti merkezi gibi kullanılması daha büyük skandal ve rezilliktir. neticede yazık olmuştur...
    1 ...
  29. 124.
  30. Tek parti döneminin en tartışmalı konularından biri olan köy enstitüleri, m. kemal atatürk'ün bizzat kendi projesi olmasına karşın ölümünden sonra hasan ali yücel* tarafından hayata geçirildi. Kurulduğu andan itibaren ateşli bir muhalefet tarafından kapatılmak istenen köy enstitülerine ilk saldırılar henüz tek parti döneminde baş gösterdi, bir çok kez kapatılması gündeme geldi fakat kapatılmadı. Bu saldırıların şüphesiz en büyük sebebi hasan ali yücel in ateşli bir solcu olmasıydı* * *. Chp döneminde komünist yuvası olarak addedilip (bunu çok takmamak gerek zira meclis tutanaklarını incelediğinizde demokrat partili vekillerin bile komünistlikle suçlandığını görürsünüz), kapatma girişimlerinde bulunulan köy enstitüleri, sovyet tehdidinin artmasıyla birlikte demokrat parti döneminde kapatıldı.
    -ayrıca bkz öner - yücel davası
    0 ...
  31. 123.
  32. necip fazıl'ın tanrı kulundan dinlediklerim adlı kitabında bu konu ile ilgili dikkate değer bir nokta gözüme çarpmıştı bir süre önce :

    ''...hasan ali yücel,sahiden bu zamana kadar kimsenin el atmaya cesaret edemediği,senin(nfk kendinden bahsediyor) de çok önceden kadrolaştırmış bulunduğun davalar üzerinde,müthiş,büyük rizikolu işlere girişmekte asla tereddüd etmeyen;fakat bu işlerdeki gerçek kıymet hükmü olarak onları hiç el sürülmemiş olmaktan bir derece daha akamet ve ızdıraba uğratan bir israf ve ''gösteri'' ustasıdır.''

    Buradan anladığım kadarıyla,hasan ali yücel ile nesildaş ve arkadaş olan necip fazıl,hasan ali'nin eğitim devrimi taslağını kendisine malediyor.ilgimi çeken kısım burasıydı.

    ama sonuna da,yücel'in girişiminin,esas amacının dışına çıktığını ekliyor.
    esas amacı da,''ana fikir,plan,okumayı genişletme,yetiştiriciyi yetiştirme,mektep kitapları,dil ve ıstılah,üniversite(politeknik),yabancı profesör,avrupa'ya gönderilecek talebeler,san'at ve ilim hareketlerini doğurma ve koruma,halk terbiyesi,dünya irfanına nakil,kütüphane ve müze'' konu başlıkları altında topluyor ve yücel'in bu mevzulara ya hiç girmediğini,veya yüzeysel çalıştığını vurguluyor.yani,köy enstitülerinin kuruluş amacı,komünist yetiştirmek değildi tabii.ama bir süre sonra,kurucusu olan yücel,işi bilgili,ilim sahibi öğrenci yetiştirmekten bir adım öteye taşıyıp 'kendi görüşünü benimseyen bilgili,ilim sahibi' öğrenci yetiştirmeye başladıd,diyor üstad.
    kısacası,kuruluş amacı bu ülkenin başına gelmiş en güzel şey idi,fakat devamını getirmeyi devlet istemedi,kapatılması baştan beri isteniyordu,yücel de bunun yolunu istemeyerek de olsa açmış oldu.
    0 ...
  33. 122.
  34. kapatılmaları, türk eğitim tarihinin en içler acısı kararlarından olan, eğitici yetiştiren kurumlardır.

    alıntı--
    köy enstitüleri 1953 yılında kapatıldı, kapatılma nedenleri arasında şunlar sayılabilir:

    1.köy okulu yapımı, arazi sağlanması gibi konular öğretmenle köyü arasında sürtüşmelere yol açmıştır. bu seçimlerde siyasi bir istismâr konusu olmuştur.

    2.öğretmenin genellikle kendi köyüne atanması kıskançlıklara yol açmış köylü içlerinden birinin, aralarına büyük amaçlarla, kurtarıcılık görevi ile gelip akıl vermesine bazen hoş karşılamamıştır.

    3.enstitü çıkışlı öğretmenin kendi köyüne ya da başka yere başöğretmen olarak atanması, 3-5 yıl önce onu yetiştiren, daha kıdemli öğretmeni kırmıştır.

    4.öğretmenlik meslek bilgisi ve meslek derslerinin biraz zayıf işlenmesi onların öğretim yapmalarını, öğrencilerini ve çevrelerini iyi anlayıp değerlendirmelerini zorlaştırmıştır.

    5.her biri ayrı bir ihtisaslaşma gerektiren tarım ve teknik zanaatlarla ilgili uğraşların öğretmene öğretilmeye çalışılması ve ondan da bunları çevresine öğretmesinin istenmesi, üstelik onun bu tür uğraşlardan gelirinin bir kısmını sağlanmasının beklenmesi, gerekçelerle pek bağdaşmayan, idealist bir görüş olmuştur.

    6.ürün kaldırıp yan kazanç sağlayamadığı için maaşıyla yetinmek zorunda kalan enstitü çıkışlı öğretmenler ekonomik sıkıntıya düşmüştür. köylü, ağır iş yapmadan daha çok para alan eski öğretmen arasında karşılaştırma yaparak enstitü çıkışlı öğretmenlere daha değer verme eğilimi göstermiştir.

    7.enstitü öğretmenlerin “sol” görüşlü olduğu biçiminde gelişen propagandalar onlara şüphe ile bakılmasına neden olmuş, girişimin güç ve cesaretini kırmıştır.

    8.köy enstitüleri konusu, siyasi partiler, hükümetler arasında bir siyasal çekişme haline getirilmiş, konuya bilimsel açıdan ve soğukkanlılıkla yaklaşmamış, aksayan yönlerin düzeltilmesine gidilmiştir.

    (prof.dr.yahya akyüz, türk eğitim tarihi, 2001,2004)
    2 ...
  35. 121.
  36. orada çocuklar vardı ki, 3 numaraya vurulmuş saçları, ellerinde tahta bavulları ve o bavulların için de biraz kuru ekmek, birkaç da kitap. Umutlarını yeşertemeden kundaklandı o tahta bavulluların ormanı.
    0 ...
  37. 120.
  38. hem teknik hem de gündelik işlerde işe yarayacak eğitimi sağlayan bir kuruluştu. çeşitli edebi eserlerin okutulduğu ve sanatın yapılabildiği, aydınlıkçı, ilerici ve türkiye'nin ihtiyacı olan bir müesseseydi. gerici dp hükümeti tarafından komünist yuvası olduğu suçlamasıyla kapatılmıştır. fakir baykurt gibi aydın yazarları eğitmiştir.
    1 ...
  39. 119.
  40. toplama kamplarıdır, çocuklar gece gündüz amale gibi çalıştırılmaktadırlar.
    2 ...
  41. 118.
  42. mustafa kemal ve laiklik politikasının eğitim alanındaki ürünü. 40'lı yıllarda fikir olarak çıkmıştır. fikir babası hakkı tonguçtur. hasan ali yücel'de fikrin en büyük destekçisi ve liderlerindendir. köy enstitülerine laik, din eğitiminden uzak cumhuriyet insanı yetiştirme yeri de denilebilir. 50'lili yıllarda ise kapatılmıştır. açılan köy enstitüleri yerine çocuklar imam hatip okullarına gitmişler ve bugün devletin çok önemli yerlerinde, laiklikten uzak, yobaz düşünceler ve örümcek ağı bağlamış beyinleri ile hizmet vermektedirler.
    1 ...
  43. 117.
  44. en kısa zamanda yeniden açılmalıdır. Atatürkçü düşüncenin artık ele geçirilmiş bir eğitim bakanlığı ve hazırladığı müfredatla yaygınlaşması zorlaşmıştır. imam hatipler gibi ilçe ve kasabalarda yeniden ve ivedilikle faaliyete geçirilmelidir.
    1 ...
  45. 116.
  46. dün akşam üniversiteden bir hocamın evinde akşam yemeğindeydik. ortamda eski ev arkadaşlarım (aynı zamanda bunlardan birisi de eşidir), ev sahibim ve ev sahibimin eşi vardı (evet, garip bir kombinasyon). ev sahibimin yaşı ortalamanın epey üstünde. hoca dediğinde nerdeyse 40 yaşında, e bir şeyler biliyordur diyorsun kendince. ama n.h biliyormuş meğer. bi ara konu köy enstitülerine geldi. şöyle bir konuşma geçti h, hoca;e, ev sahibi; b, ben:
    e: yahu bu ecevit, emeklileri tekrar işe almasaydı, bu öğretmenler de açıkta kalmazdı bu kadar.
    h: ya evet bi de özal da zamanında enstitüleri açtı.
    e: hiç yani, 40 günde sebze yetişmezken öğretmen yetiştirdiler, hahahaaa...
    h: ya ya evet, hahaha...(falanlar filanlar işte)
    b: ben sizin gibi düşünmüyorum (gayet sinirli ve "pıt pıt" damarları atar vaziyette), eğer zamanında doğuya gitmeye tenezzül etselerdi böyle bişeye de gerek kalmazdı. köydeki insanlar zaten dışarı çıkamıyorlar, imkanları yok. sizler de gitmiyorsunuz doğuya, köylere. eee ne yapsınlar? hiç olmazsa okuma yazmayı öğrenebilmişler.
    h: ....(iç ses: komünist midir nedir? hiç de sesi çıkmazdı okulda.)
    e: ....(iç ses: ulan talebe diye aldık, "anarşik" çıktı iyi mi?)

    ya nasıl böyle "düşünemeden" konuşuyorlar anlamadım gitti. halbuki beyin diye bir şey var herkeste. hadi tamam, rahmetli ecevit'e dediğini bir yerde anlamaya çalışırım da, köy enstitüleri nerenize battı, işte onu anlayamıyorum. yahu bir doğu lafı geçince zaten ödleri b.klarına karışıyor. yuh yahu, olmaz ki bu kadar! o doğu kadar taşlar girsin bi yerlerinize. doğu deyince "muccckkkk " deyip kulaklarını çekip tahtalara taşlara vuranlara sesleniyorum, kulaklarınız kopsun e mi?

    edit: imla.
    1 ...
  47. 115.
  48. yobaz, gerizekalı halk baskısı tarafından zorla kapatılan eğitim kurumudur. Köylüyü resmen halkın efendisi yapma aşamasındayken, bu cahil cühela kesime, yobaz çevrelerce fetvalar verilmiş, faşizan ve alman hayranı kafatascılar tarafından dedikodular çıkartılmış ve kapattırılmıştır. köy enstitüsünden mezun olan birisi ile, şu zamanda bile var olduğu yıllara ve kuruma hakaret eden bir şahıs bir araya gelemeyecek kadar büyük farklılıklar gösterir. çünkü köy enstitüsü mezunları, sayısal, sözel, teorik dersler aldıkları kadar, mesleki ve sanat (enstruman resim tiyatro) dersleri de almışlardır. köy enstitülerinin kapatılmasının genel nedeni, bilinçsiz, borca eğilimli, kültürsüz, sadece verileni alan, tembel * bir halk yetiştirmekti ki gereğinden fazla başarılı oldular. şahsi görüşüm olarak şunu belirtmek isterim: şu devirde bile köy enstitülerine karşı aşağılarcasına veya itham edici tavır alan birisi resmen vatan hainidir veya konu hakkında bilgisi olmayan, meczup, cahil bir insandır. yeni nesil tarafından hala hakaret edilmesi, neden kapatıldığı konusunda bize açık ve net bilgiler sunacağı kanaatindeyim.

    ismet paşa nın o zamanlarda sonuna kadar yaında olduğu ve sürekli desteklediği bu kurum, demokrasi yıllarına geçilmesi ile, yine ismet paşa nın oy kaygıları yüzünden başı boş ve korumasız bırakılmıştır. bu kurumları kapatan insanlar, komünizm le suçladıkları köy enstitülerine en büyük delil olarak ziraat marşını göstermişlerdir * ahlaksızlık olarak öne sürdükleri kapatma sebebi ise, kız ve erkek öğrencilerin aynı kampüste * kalmalarıdır.

    Köy enstitüleri günümüz gencinin büyük ders alması gereken, ibret verici bir hikayedir. kapatılması ise cumhuriyet taihinin kök değerlerine vurulmuş en büyük baltadır.

    sadece enstitü mezunlarının kılık kıyafet, konuşma, üsluplarına dikkat etmenizle, konu hakkında gereğinden fazla aydınlanacağınızın garantisini veririm.

    anektodlar :
    -köy enstitülerinde her hafta serbest kürsü kurulur, bütün öğrenciler sonsuz bir özgürlükle kişisel ve topluluk içi sıkıntılarını dile getirirdi. sorun yarattığı iddia edilen kişi, herkesin huzurunda kürsüye çıkar kendini savunurdu, bu okul müdürü ve öğretmenlere kadar uzanırdı.

    - bir gün, köy enstitülerine ziyarete gelen ismet paşa için ayrı yemek çıkması, öğrencileri rahatsız eder ve haftalık serbest kürsü zamanında resmen enstitü müdürünü sorguya çekerler. müdür kendini sonuna kadar savunarak, ithamlardan kurtulmak için elinden geleni yapar *
    -enstitü öğrencilerine hiç bir zaman öğretmenleri el kaldıramazlar. kaldırdıkları anda, öğrenci kendini savunmak adına herşeyi yapabilir, bunların hiçbir şekilde öğrenciye yansıması olmaz. herşey, öğrencisine haklı veya haksız şiddet kullanan hocanın kendi tasarrufundadır.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük