kapatılmasıyla birlikte muhafazakar iktidarların sürüklediği ülkemiz; komünist, allah kitap düşmanı, bahçesinde rakı içilip türkçe ezan dinlenilen bu fuhuş batağından kurtularak, yükselmenin önündeki tek engelden arınmış halde bilim çağına geçiş yapmış, uzaya astronot ve sonda yollamış, dünyanın eğemen ülkelerinden birisi haline gelerek, para birimini dünyaya kabul ettirmiş, üniversiteleri dünya sıralamalarında başı çekmiş, alınan patentler, nobel ödülleri havada uçuşmuş, ötekileştirmeler sona ermiş, gözyaşları dinmiş, ülkede refah ve huzur telkin edilmiştir.
gomünistler moskovaya, din düşmanı ateyizler de cehenneme odun olmaya.
iyi ki de kapanmış ya. yaşasın muhafazakar türkiye.
daşşağı bir yana da, bu memlekette kısa süreli sol franksiyona haiz güç odakları iktidar olsalar da zaman zaman, 50 den beri sağ tabanlı iktidarlar başı çekmiştir ve bu hükümetler ülkeye çok bir şey katamamıştır. bana kalırsa, artık şans verilmeyi de hak etmiyorlar. zira koskoca bir tarih var önümüzde ve ülkemizi türban, laiklik, mini etek, türkçe ezan, rakı gibi popüler kavramlarla onlarca yıldır yöneten zümre, popülizm çukurunu ısrarla deşmiştir. o nedenle bu oluşumlar, artık siyasal alanda güç odağı olmayı hak etmiyorlar.
keşke zamanında köy enstitülerine bir şans tanınsaydı. en azından muhafazakar iktidarların alternatifinin neler yaptığını öğrenmiş olurduk. iyi veya kötü. belki o zaman, 70 yıllık kronik merkez sağa gönül vermemizi sağlayacak donelere de sahip olabilirdik.
Mezun olduğum lisenin bir zamanlar ki etiketi.
Şimdilerde şehirden ne kadar uzak olduğu göz önünde bulunduruldugunda o zamanlar halktan tamamen kopuk köylü çocukların alınıp eğitim öğretim gördükleri okullardi.
Neresinden tutarsan tut hiç kimse bunu köylü halkı eğitmek olarak yutturamaz mantıklı düşünen bir insana. Ki zaten kapatılması sürecini de "menderes faşisti tuttu eğitimi yok etmek köylüleri cahil bırakmak için kapattı" diye düşünmek safça olur. Seçimlerde açık oy gizli tasnif stratejisiyle tek parti rejimini devam ettirmek isteyen bir inönü'nun halk için isteyeceği en son şey halkın bilinçli nesiller yetiştirmesi için onları eğitmek olurdu. Ki inönü denen mübarek insan halka değer verseydi kararlarına da saygı duyardi demi sevgili sözlük halkı. Köy Enstitülerinin ne olduğunu ne amaca hizmet ettiğini herkes biliyor Afedersiniz ama kimse dile getirmek istemiyor işine de gelmiyor.
kapatılması tamamen korkudandır. bilinçi toplum olmanın en önemli adımlarından biri olan köy entstitülerinde yetişen ve birbirlerini etkileyerek çoğalacak olan insan yığınlarından korkularak kapatılmıştır. bilinçli toplum bilinçli yöneticiler seçer o zamanki ve şimdiki zübük zadeler'in en büyük korkusu bu.
topyekün kalkınmanın kırsal kesimden başlayacağını isminin içinde barındıran ve bu ülkenin başına gelmiş ama kısa sürmüş en güzel şeylerinden bir tanesidir şüphesiz.
burada mühim olan köylerde gerçekleşen eğitim ve üretim sürecinde yetişen nesillerin yine kendi gibi nesiller yetiştirecek olmasıydı.
bugün köylerimize bakın. üretim yok, köyler bomboş. dolayısıyla nesiller de aynı şekilde yok ve boş.
eğer yeniden bir devrim yaratacaksak bunu köylerden başlatacağız...
bugün 17 nisan.
''meçhul öğretmen anıtları''nda saygı duruşuna davet ediyorum sizleri.
bugün köylünün emekçinin işçinin üç kuruş uğruna ölüyorsa iş cinayayetleri oluyorsa, 3 . köprü rezilliklerinde üç işçi hayatını kaybediyorsa kimse sikindirik küreselleşmeyi bize anlatmasın efenim. asıl köyülünün işçinin -öğretmenin halkın hakkının nasıl gasp edildiğini anlatmasındır- bugün hala daha atanmayan öğretmenler varsa efenim.
öğrencilerinin yaz tatillerinde başka köylere gidip inşaatında çalışarak yaptıkları okullardı!
imece okullarıydı.
yurdum genci sahip çıkmıştı.
yazık oldu!
düziçi'ndekini bilirim.
artık anadolu öğretmen lisesi oldu.
hala okula ait araziler var. kirası okula gelir olur. zamanında okula ait çiftlik de varmış.
(bunun sebebi ise öğrenciler yalnızca ders görmez köylüyü aydınlatmak için tarım ve hayvancılık dersleri de alırlardı!)
ormanlık içinde kurulu bir yer.
okulun depolarından çeşitli müzik ve meslek aletleri ile birlikte piyano bile çıkmıştı.
insanlar aydınlanmaya başlayınca binbir iftiraya maruz kaldılar!
düziçi'ndekinin bulunduğu ormanlığın bile orak çekiç şeklinde olduğu söyleniyordu!
ne yazık ki uyanık geçinenler başkasının gözünün açılmasını istemiyor!
özellikle de köylünün!
ki artık o köylülerin çoğunun şehre gelen işsiz yığınları olduğu düşünüldüğünde dün köy enstitülerinin kapatılmasını isteyenlerin mirasyedilerinin bugün hala neden iktidar olduğunu anlarsınız!
Haksızca eleştirilen eğitim kurumlarıdır. Dedem onlardan birinden mezun. Öğretmenlik dışında dikiş dikmeyi, yemek yapmayı, gerektiğinde iğne yapmayı bilir. Aynı şekilde inşaat konusunda bilgilidir, kasaplık yapabilir.
"Ama cehape köylüyü hor görüüür" diyenler, bugün köylü-çiftçi toprağını ekmeme karşılığı para alıyor. Ülkece dışa bağımlı olmayı bırakın bu insanlara asalak muamelesi yapmak değil midir? Yarın bu paralar ödenemediği zaman toprak ekemeyen-yerli tohumu olmayan köylü ne yapar, bunu da cevaplasana akpli.
3. dünya ülkelerin de gelişmek için ülkenin karakteristik özelliğine göre değişen , yapılanma çerçevesinde ülkemizde uygulanan müthiş ,eğitim öğretim şeklidir.
üniversite 1. sınıftayken samsun ladikteki enstitüye gezi yapmıştık ve çok etkilenmiştim ayrıca bilidiğim kadarıyla menderes değil bu okullar komünist yetiştiriyor denilerek amerikanın isteği üzerine inönü tarafından kapatılmıştır.
Menderes çakalının oy oyunlarına kurban edilmiştir. Bedelini de hem o ödedi, hem millet olarak ödedik.
Varlığını sürdürseydi ülkem daha iyi bir konumda olurdu
Bugün fikrimce.