kötülüğün kişiye göre değişmesi olayıdır. kötülük sabit değildir, zamana ve mekana göre de değişkenlik gösterebilir. Picasso'nun bir köprünün resmini yapıp, o öldükten yıllar sonra resmin köprüden daha pahalı olarak satılması, benim şu kısacık dünya hayatında bir nebzecik de olsa insanları sevmeye çalışmam kadar abese iştigaldir. Basit kelimelerle devrik cümle kurabilme potansiyelim gibi her türlü serzenişimle içimdeki bütün devrik duyguları tekrar ayağa kaldırma güdüm ölüm sebebim olacak, biliyorum. Ölüm deyince sizin aklınıza; toprak olma, kıyamete kadar mezarda bekleme, böceklere ziyafet çektirme gibi şeyler geliyor olabilir. Bunlar gelmiyorsa bile benzer nitelikte dürtüler beyninizi tetikliyordur büyük ihtimalle. Ama ben sizin gibi düşünmüyorum. Ben ölmek için doğmadım. Ben ebedi yaşamak için öleceğim. * Ne derseniz deyin. kötü de olsa şu hayatı yaşayıp öleceğim.
En büyük zevktir şimdiki gençler için. Dünyanın en basit, en ezik eylemi. Evde yalnız kalınca çoğu kişinin aklına gelen ilk olgudan bahsediyorum. Şöminenin başında oturup, yanan odun parçalarını şiş ile karıştırırken klasik müzik dinlemekten bahsetmiyorum herhalde mına koyim. insanoğlunun; ona bahşedilen birtakım organlarıyla şehveti iliklerine kadar yaşaması ve bundan gocunmaması eyleminden bahsediyorum. Kabaca sikiş sokuş işte. Hiç düşündünüz mü bilmiyorum ama michael jackson'ın * bile tutunamadığı şu basit dünya hayatındaki en iğrenç, pislik, boktan eylem gayr-ı meşru cinselliktir. kısacası kötüdür. Yani insanın vücudunu bu derece ucuzlaştırması kabul edilemez bir şeydir monşer. Bunları böyle haykırıyorum ama hâlâ en büyük zevkim işte. bu şey bana göre kötüdür, başkalarına göre en güzel şeydir. hayat bu işte.