Örnek verecek olursak küçük kızınıza tecavüz edip katleden bir sapığın hapis cezası almasını mı yoksa idam edilmesini mi isterdiniz? bu soruya cevabınız hapis ise kötüleri öldürmek suçtur. Idam diyorsanız bendensiniz çünkü idam bir ceza değil huzur sağlamak için kanserli hücreden kurtulmaktır.
ikisinde de ölüm cezasını ancak ve ancak devlet veya devletçe görevlendirilmiş kişi ve kurumlar verebilir. şahsın adaleti eline alması ve başka bir şahsın canına kıyması kesinlikle suçtur.
Bilinemez.
1) Neyin iyi, neyin kotu olduguna objektif olarak kimse karar veremez.
2) Insanlara "kotu" - " iyi" yakistirmasi yapilmaz, insanlarin davranislarina yapilir.
3) Bir insanin hayatina son vermek, sucu ne olursa olsun ceza degildir, intikamdir. Intikam uzerine kurulu bir hukuk sistemi olmaz.
50 sene hapis yatmak, 3 dk icinde olmekten daha kotudur zira.
eylem en az iki kişi (kişinin kendisi ve bir başkası) tarafından biliniyorsa hukuksal açıdan suçtur. sadece bir kişi biliyorsa (kişinin kendisi) o eylemin suç olup olmadığı tartışılamaz bile çünkü yasaları var edebilecek ikinci kişi ortada yok. bu noktada işin içine etik ve ahlak devreye giriyor sanırım.
ne derece kötü olduğuna bağlı olarak değişebilen olgudur. bir baba düşünün, öz kızına haftalarca tecavüzlerde bulunmuş, kızı daha 9 yaşındayken tanımış bir insanın o iğrenç bedenini. henüz daha 9 yaşında bir kızdan bahsediyorum, yaşıtları daha ip atlarken, mahallede top oynayan arkadaşları varken, kendi her akşam evine gidiyor ve onu baba demeye bin şahit bir adam bekliyor evde. o kız bu acılar içinde geçen dakikalarını yaşamın bir parçası zannediyor, sanıyor ki bu acıları herkes yaşıyor. babanın bu hayatta var olma sebebini bu iğrenç hareketleri olarak biliyor. anne ne yapsın, eğer sesi çıkarsa dayanılmaz bir dayakla karşı karşıya. ölümle, yaşam arasında ince bir çizgi düşünün. o anneye belki kızacak bağıracaksınız, ama insanları hangi psikolojiye sokarsanız, onlarda o şekilde yaşamaya koşullanırlar. peki ya bu kızcağız bu kadar acılar dolu bir günden sonra nasıl hayata bağlanacak, nasıl mutlu bir hayatı olacak hiç düşündünüz mü ? ben bir çok konuda idama karşı durmuş bir insanım; ama böyle bir insana karşı hiçbir iyi niyet düşünemiyorum, aklım, fikrim hiçbir güzelliğe, hiçbir doğruluğa bu insanı sokamıyor. hani dersiniz ya belki adamı hayat şartları böyle bir suça teşvik etmiştir. yapmayın, bu adam iflah olmaz, belki bunun idamına bizler karar veremeyiz ama lanet olsun çocuk tecavüzcülerine, öz ve öz kendi çocuğuna tecavüz edenlere, bütün tecavüzcülere.
ölüm cezası toplum nezdinde karşılığı olduğu taktirde uygulanabilitesi meşruluk kazanabilir.
örneğin 80 ihtilalinde asılanlar için toplumsal kabul yeteri oranda varmıydı?yok! mamafih bugün idam cezasının toplumsal gereksibilitesi olduğu halde varmı?yok`!
kötülük göreceli bir kavramdır. adam gidiyor, bir amcanın emekli ikramiyesini, otuz yıllık emeğini, belki de hayatının tüm birikimini çalıyor. sonra da pişkin pişkin kendini çeken habercilere "ne var adam mı öldürdük?"* diyor. evet adam öldürdün, hatta belki bir aileyi öldürdün ama farkında değilsin.
böyle biri bile işlediği suçu önemsemezken, küçük görürken kime göre kötü?