kötü çocuk

entry68 galeri10 video4
    18.
  1. Tek cümleyle:Tam bir ergen ve kezban kitabı.
    4 ...
  2. 17.
  3. Ergenlerin okuyacağını bildikleri için yayınevleri ticaret amacıyla edebiyata ediyorlar. iğrenç bir kitap. insan kitap okumaya bu kitapla başlayacaksa hiç başlamasın. Kitap mı kalmadı? (bkz: sabahattin ali) okuyun.
    1 ...
  4. 16.
  5. Ergenlerin okuyacağını bildikleri için yayınevleri ticaret amacıyla edebiyata ediyorlar. iğrenç bir kitap. insan kitap okumaya bu kitapla başlayacaksa hiç başlamasın. Kitap mı kalmadı? (bkz: )sabahattin ali okuyun
    0 ...
  6. 15.
  7. kitabı okuduğunu öğrendiğiniz kişiyle anında iletişim kesilmelidir.
    11 ...
  8. 14.
  9. abartılmış bir balondur. Ergenlerin ''vini vini'' diye kitabın geriye kalan 2 kitabının çıkmasını beklemesi ise çok yapmacık.. Ama asıl sorun ise güzel bir tiyatro oyunun önüne geçmesi.
    2 ...
  10. 13.
  11. Klasiklerin arasına sokmak hangi zekanın ürünü bilemiyorum. Yazık çok yazık.
    8 ...
  12. 12.
  13. az önce bulunduğum yerde rastladığım kitap arkasını okudum. Fena bişeye benziyo:d:d klasiklerin arasına katmak lazım bunu. *
    Not:ilk 20 sayfası kafamı sikmeye yetmezse bitirince editliycem merak ettim içinde ne var.
    1 ...
  14. 11.
  15. Senin benim onun yanlış yerde olduğumuzun kanıtı bu kitap aslında. Geçen d&r da rastladım bu kitaba. Daha önce duymuştum adını wattpad deymiş falan diye ama bu şekilde ciltlenmesine yani yayınevi tarafından bu kadar zahmete değer görülmesine (sert kapak ve iki kalın cilt, sanki dünya meselesi anlatılıyor) anlam veremedim. Ergen düşüncelerin hayal dünyası para ediyor artık demek, kitabın arka kapağını okuma gafletinde bulundum evet. Kitabın fiyatına, iki cilt olmasına ve bunu alacak zibilyon tane kızımıza bakılırsa bir sürü para kıracak yazarı.
    5 ...
  16. 10.
  17. sözlük,

    konak'ta bir kitabevinde çalışıyorum. hal böyle olunca gündemdeki birçok kitapla da iç içeyim. şimdi bana soracak olursanız şu sıralar hangi kitaplar soruluyor, satılıyor diye; ilk başta bu kitabın ismini veririm. bu aptal kitabın ismini ilk olarak mayıs aylarında, çalıştığımız kitap firmasının web sitesinin "yeni çıkan kitaplar" kısmında görmüştüm. çok değil 1 hafta sonra da elimize geçti zaten.ilk baskısının 50,000 olduğunu görünce merak ettim neymiş la bu ''kötü çocuk'' bi bakayım dedim içeriğine. sonra biraz da google'de tarattım, taratmaz olaydım. elim ayağım titredi, dizlerim boşaldı. ergen ruhlu bir yazarın resmen saçmalıkları. isminden zaten belliydi ne olduğu. neyse, yazarımsının sosyal medya hesaplarına bakınca karnıma ağrılar girmeye başladı. kitabın kapağındaki tanıtım şöyleydi ;

    --spoiler--
    kayla, on yedi yaşına girdiğinde, ilk kez gördüğü babasıyla, yabancı bir şehre taşınır. bu yeni şehirde yaşadığı zorluklar karşısında, hiç beklemediği bir çocuk hep yanında olur. meriç, etrafına ördüğü sağlam duvarlar arasında yaşayan, yalnızlığı seçmiş bir çocuktur. kayla ilk kez bir erkeğe güvenir. meriç'in sırlarla dolu hayatı onu düştüğü karanlığın derinliklerinden yukarıya çekerken, yanlışlar doğru gözükür. ta ki kayla, isminin anlamına yakışır bir şekilde yaşamadığını fark edinceye dek…

    güvendeydim! güvende olduğuma inanamıyordum ama güvendeydim işte. bu kolların arasında kimsenin bana zarar veremeyeceğini biliyordum. sigaranın gömleğine sinen yoğun kokusunu alırken, hızla uzaklaşan ayak seslerini duydum. sonunda sadece fırtınanın sesi duyulmaya başladığında, belimdeki eller dirseklerimi tuttu. beni kendinden uzaklaştıracağını anlayıp ona sıkıca sarıldım ve tutmakta olduğum gözyaşlarımı serbest bıraktım. hamlem işe yaradı. dirseklerimden vazgeçip, ellerini tekrar belime doladı. "korkma artık. iyisin," diye fısıldadı bir süre sonra. beni rahatlamak ister gibiydi. korkmuyordum. ona neden güvendiğimi bilmiyordum ama onun yanında korkmuyordum.
    --spoiler--

    artık gözlerim dünyayı pembe görmeye başlamıştı. sophokles'ten don kişot'a gelen, don kişot'ta artık modern anlamda bir edebiyat var diyebileceğimiz yolun geldiği noktayı eskiler görse ne derdi acaba? ne edebi zevkim, ne insani nefsim, ne cuzi iradem ne suni teneffüsüm... aklıma gelen bütün kavramlar bu saçma sapan ergen kişisinin 500 küsür sayfa sıçmıkladığı kitabı algılayamıyor. dünya böyle bir yer mi lan harbiden? kötü çocuk... gülmemek için yanaklarımı ısırıyorum sözlük. sinirden gülmemek için tabii. kötü çocuklar dolaşıyor zihnimde. düşünüyorum şimdi, türk edebiyatının genel çizgisini sabahattin ali, oğuz atay, ahmet hamdi tanpınar, yusuf atılgan okuduğum kadarıyla bu yazarlar dönemlerinin ruhlarından günümüze selam çakmış kişiler. tabii, bu yazarımsı ergenin bunlarla boy ölçüşmesini bırakın, aynı cümleye girmesi bile büyük bir mükafaat iken ergenimiz çıkıp edebiyat alanından varlık gösterisi yapıyor. bir yazarın öykünmesi, ideali, olmaya çalışması vb. sayılan isimler gibi kişilerin hayratına olmayacaksai ne işi var bu mecrada demezler mi adama? edebiyat ne içindir, evet edebiyatın kötülükle ilintisi her zaman olmuştur da: kötü çocukla ilintisi... neyse neyse neyse... libidosunu büzdüklerim, temelden bombok boş geliyorlar böyle kitapları, karakterleri benimseyerek sonra vay efendim türkiye'de kitap okunma sayısı şöyle az böyle az. atv dizisi kıvamında kitap yazarımsılarına prim tanırsanız, gerek okuyucu gerek yayınevi olarak karşılığında ne bekliyorsunuz ''ne içindeyim zamanın, ne de büsbütün dışında'' diyen genç nesiller mi? bu ergenin büyükleri de var tabii... ahmet batman, sinan yağmur, elif gibi sevmek abisi... zincirleme isim tamlaması gibi türemeye de devam ediyorlar. kitlenin yaş sınırı değişse de zihin sınırı değişmiyor malesef.

    tabii bunda, zamanın getirmiş olduğu sikimsonik bir durum da önemli rol oynuyor. artık sağda solda herkes nasıl kitap bastırırım minvalinde sayfalar, yorumlarla karşılaşmakta pek güçlük çekmiyor. kitap bastırmak, kitap yazmak... amacı neydi edebiyatın la?

    buradan sosyal medyanın da ta ...(cinsiyetçi olmayan küfür bulamadım) hepsi ilişkili sıçıcam böyle işe ya. sizlere ricam var şurada: lütfen kullanmayın bu saçma salak uygulamaları, siteleri. iğrenç yazarımsıların, popülerliğin yeniden üretildiği mecralar. sen kim oluyorsun da böyle tavsiye veriyorsun, kendin uyguluyor musun ki diyecek olursanız
    1-) köşeme sinerim
    2-) evet kendim uyguluyorum
    cevabını veririm.

    hadi, kötü adama iyi geceler dileyin.
    21 ...
  18. 9.
  19. her kızın elinde gördüğümde sövdüğüm kitaptır.
    2 ...
  20. 8.
  21. Wattpaddeki diğer ergen kitaplarından farkı olmayan saçma sapan bir kitaptır. Bence büşra küçük bile bu kadar okunmasına şaşırmıştır.
    7 ...
  22. 7.
  23. lafı evirip çevirmeye gerek yok. kezban kitabıdır. okumayın ve okutmayın. ahmet batman okuyun daha iyi yeminlen.
    7 ...
  24. 6.
  25. (bkz: Wattpad) den çıkan ve çokça satan bir kitap olması dikkat çekiyor yazarı (bkz: Büşra Küçük) tür
    3 ...
  26. 5.
  27. yine güldürmüştür.

    4 ...
  28. 4.
  29. 3.
  30. 2.
  31. oya bora'nın insanı düşündüren anlam yuklu şarkısı.

    gecelerim uykusuz uyanir solgun sabahlara
    karanliktan korkmam hic, dostumdur

    nadir uykularimda icimi acitan biri
    sanki gercekmis gibi sarar beni
    gozlerindeki huzun yuzlerce, binlerce
    yakar, oldurur beni

    uyumak mi, uyanmak mi,
    bilemem, oynarim olumle

    cocukken bebeklerim olmadi, ne de bisikletim
    gelecek icin renkli duslerim

    hep uzak oldu bana sevincli zamanlar
    bayramlari sevmem, hic yasamadim
    kirazli sapkalardan hep uzaktim,
    yabanciydim gulen insanlara

    sokaklar, kediler dostumdur
    ve sahipsiz kopekler...
    sarki soylerler bana, gecenin issizliginda
    bilirim ne acikli, ne yalniz onlar da...

    gozlerindeki huzun yuzlerce, binlerce,
    yakar oldurur beni

    ne olur uyandir beni, her sey bir kabustu de
    hepsi kou bir ruyaydi, uyandin artik de

    gozlerindeki huzun yuzlerce, binlerce, yakar oldurur beni
    uyumak mi, uyanmak mi,
    bilemem, oynarim olumle.
    *
    1 ...
  32. 1.
  33. ali çatalbaş'ın yazmış olduğu gibi sahnelemekte de olduğu tek kişilik oyunudur.

    KÖTÜ ÇOCUK, gecekondu mahallesinde doğan bir çocuğun büyüme serüvenini anlatır. Cinselliği ile ilgili bir sorunla karşılaşan kahramanımız terapiste başvurur ama kısa zamanda ondan nefret eder. Terapi sürecini kendi kendine tamamlayıp doktorunu ofsayıta düşürmeyi umarak geçmişini sorgulamaya başlar. Çok geçmeden çocukluk ve ilk gençlik yıllarındaki deneyimlerinin o kadar da parlak olmadığı anlaşılır...*
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük