her şerde bir hayır olması durumunu az da olsa bünyesinde barındıran fakat tam açıklaması bu olmamakla beraber, bazen pek farkına varamadığımız durum ve durumlardır.
kötü ve güzel elbette göreceli kavramlar ve kişiye göre değişkenlik gösterdiği aşikar. fakat bu durumdaki iyi, kötü veya güzel olma durumu tümevarım değildir. zaten bahsedilen şey kişinin kendi doğruları ve görüşleri çerçevesindeki kötü veya güzel kavramlarıdır.
bunlar tabii ki hepimizin bildiği şeyler, ancak akabinde yaşanılan yanlış yorumlamalar dolayısıyla böyle bir açıklamanın gerekli olduğunu düşünüyorum.
şimdi konumuza dönelim ey sözlük ahalisi,
siz bazen başınıza gelen kötü durumlara mütevellit hayata dair pek çok şeye sırt çeviriyorsunuz. bazen kendinizi pek çok şeyden soyutluyorsunuz. yeri geliyor bazen abartıp, yaşadığınız kötü sonuçlara farklı misyonlar yüklüyor ve bazen yine egoistlik yapıp suçun size değil bir başkasına ait olduğunu veya böyle olmasının sebebinin sizden bağımsız olduğunu iddia ediyorsunuz. bunu belki sessiz şekilde kendinize, bilinçaltınıza bir elbiseyi işlercesine sıkı bağlarla işliyorsunuz ve hatalarınızdan kendinizi uzaklaştırarak akabinde gelen iyi durumları da kendinizi sebep göstererek yorumladığınız için bu başlığın mentalinde pek fazla düşünmüyorsunuz.
düşünmüyorsunuz şeklinde hitap ettiğim güruh, beni de bünyesinde bulunduruyor. buradaki yazarlara hitap ediyorum ve ben de gün itibarıyla bu sözlükte yazarım. o yüzden, kendimi başkalarından üstün gördüğümü düşünerek böylesine ince bir konuda düşünmenizi engellemeyin lütfen. gerçekten önemli bir konu. kişisellikleri bir kenara bırakın ve yalnızca bu konuda düşünün. sonuçta neler için düşünmüyoruz ki?
benim burada amaçladıklarımdan birincisi, tecrübeleri tecrübe etmeyi sağlamak. tecrübeyi tecrübe etmek gerek. iyisini de, kötüsünü de. düşünsenize, bir yola gidiyorsunuz ve yolun sonu yok. yolun sonu olmadığı gibi yol, sizin sonunuzu getirecek kadar tehlikeli kıvrımlara sahip. sizden önce giden bir araç bunu görüp geri dönüyor, ve size anlatıyor. siz bu yola girip girmemekte özgürsünüz, ama artık o yolla alakalı olumlu veya olumsuz bir düşünceye sahipsiniz. bu kötü bir şey olamaz, tecrübe de bana göre buna benzer bi şey.
ikincisi, olumlu düşünebilmek. önce kendi adıma, sonra insanlar adına. ve ardından insanların da olumlu düşünmesine sebep olabilmek. -bunu ben başaramam, öyle büyük güçlerim yok.-
isim yapmış bir şirkette çok güzel bi maaşınız var, ve patronunuz performansınızı beğenmediği gerekçesiyle sizi işten çıkardı. bu hiç de hoş bir durum değil, büyük bi çoğunluk kötü bir sonuç olduğu konusunda ortak paydada birleşecektir kanımca.
fakat, çok kısa bir süre sonra işten çıkarıldığınız şirket kadar isim yapmamış olan bir şirketten, o şirkette çalışmış ve tecrübeli olmanız göz önünde bulundurularak size yeni bir iş teklifi sunuldu. daha iyi bir maaş teklif edildi ve kabul ettiniz. iş arkadaşlarınızla eski işinizdeki arkadaşlarınızdan daha samimi paylaşımlar ve arkadaşlıklarınız oldu. hem işinizi seviyorsunuz, hem çalışma ortamınızı ve hem maaşınızı. en nihayetinde içinde bulunduğunuz durum, iyi bir durumdur, güzel bir başlangıçtır.
pek fazla örnek bulabilirsiniz, olaya bu yönüyle baktığınız zaman inanın onlarca durumu yorumladığınızı göreceksiniz, ve belki kendinize bunu niçin bu kadar geç yaptığınız yönünde kızacaksınız.
başımıza ne kadar kötü olay gelirse gelsin, bizi ne kadar üzerse üzsün, bir umudumuzun olması yaşamamız adına en temel öncüllerden birisi. ve bilinçaltı salaktır dostlarım. bilinçaltına ne derseniz, sizi o şekilde yönlendirir. inanmayarak bile olsa, bunu başaracağım dediğiniz bi durumu defalarca tekrarlayarak o merciye mesajı gönderirseniz, o sizi taşıyacaktır. ucundan köşesinden bir şekilde yakalanır her şey.
mutsuzluk umutsuzluktan gelir, umutsuzluk en büyük ruh hastalıklarının başlangıcıdır. umutsuz olmayalım, ve unutmayalım, kötü sonuçların güzel getirileri olabilir. umutsuz olmayalım.
not: lan ben de öyle hayat dolu, ho la la, güneş, martılar, kuşlar ağaçlar, şu siyah tablonun perde arkasındaki güzel yaşanmışlıklar şairaneliğinde yaşamıyorum bu hayatı. aman yanlış anlaşılma olmasın. bugün geleceğimden umutlu olmak istiyorum, bu yazıyı ileride tekrar okuduğumda kendimle çelişmemek istiyorum. ve sizlerin de aynı şekilde hissetmenizi temenni ediyorum.
umutlu olmayı da abartmamak lazım, unutmayın ütobik beklentiler, hayal kırıklıkları doğurur.