nasılsın denildiğin de "iyiyim" cevabının artık neredeyse sonradan öğrenilmiş refleks olmasından dolayıdır. dikkat ederseniz, "iyiyim" cevabı ile soru arasında saniyelik fark vardır. çünkü insan düşünmez o an.
Aslında toplumumuzdaki çoğu bireyin içinde olduğu durumdur. Nasılsın? sorusuna her zaman fiks ''iyiyim'' cevabı verilir çünkü kötüyüm derse karşıdaki kişi neyin var? problem ne? gibi sorularla can sıkmaya başlayabilir. Bu aralar nasılsın? sorusuna ''standart'' cevabı verilmektedir.
iyi değilim. bu yüzden benimle ilgilenmeni istiyorum aslında. hadi dostum sor bana neyin var diye. derdime ortak ol. anlamalısın halimden iyi olmadığımı. şu an konuçacak dertleşecek birilerini ihtiyacım var demenin kısa ve kibarcası.
''ne oldu canıııımm bak bana anlatabilirsin??
dinleyebilirim seni anlat hadi ne oldu?
ailevi mi?
özel hayatınla mı ilgili?
ne oldu bak söylersen rahatlayacaksın
hadi anlat?
ağla istersen rahatlarsın
ah canım yhaaaa...''
tarzı yaklaşımlar sergileyen bunları art arda sıralayan samimiyetsiz insanları görmek istemeyen kişidir.
Dertlerini paylaşmayıp,içinde yaşamak isteyen insandır. Aklıma da bir söz geldi birden. insan "iyiyim" dediğinde, gözlerine bakıp "kötüsün, neyin var?" diyen birine muhtaçtır. O kişiye de dost diyoruz biz.
ne demesi gerekiyor acaba? kötü olduğunu söylese karşısındaki onun derdine derman mı olacak? hiç sanmıyorum. bu zamanda hal hatır sormak sadece lafın gelişidir yoksa gerçek manada sorulan birşey değildir..