kötü düşkünlüklerinin düşkünleri üzerine

entry1 galeri0
    1.
  1. kötü düşkünlüklerinin düşkünleri, düşkünlüklerinin açığını, zararlarını bilerekten düşkünlüklerine bağlıdır onlar. çok ses çıkarır onlar, sessizliklerini tanımayaraktan. yolları açıktır onların, açık yolların düşkünleri, bitmek bilmeyen amaçlarının düşkünleridir onlar. amaçlarına bağlılıkları ile düşkünlüklerine bağlılıkları sıkıca bağlamıştı onları kendilerine. fakat onlar etrafta uçan kuşlar kadar özgür hissederlerdi kendilerini. oysa bilmezler ki kuşlar da bir yerden sonra tıkanır kalır. ne kadar saftır insan! iple sıkı sıkı bağlanmışçasına, kör düğüm atılmış ruhlarını kaplayan bir bedenin özgürlüğünde. kafalarının içinde kendilerine hakim olamayan beyinlerine yapışmış bulaşıcı hastalıkları onları sıkı sıkı bağlamıştı kendilerine. hiç haberleri yoktur sessiz pişkinliklerinden. pişkin pişkin güler o onlara! içten bir uğultu duyar onlar, içten bir uğultu ise onlara şöyle der: ''karışmayın bana ben bunu yapacağım'' diye kendilerine. bu uğultu düşkünlerin çok uzaktan hissettiği ama çok yakından duydukları uğultuydu. düşkünlüklerine kapılıp giden insanların gittiği yol bitmek bilmez bir yoldu. çünkü düşkünlerin gözü daha fazlayı istiyordu ve hırslıydılar. bu yol hırslarının sessizliğiyle tanışma yoluna gitmekteydi. işte o sıralarda düşkünlüklerine giden yolda kulaklarına fısıldayan neşe veren bir ses kendilerine şöyle dedi: ''daha çok iste! daha çok iste!'' diye. sese hayran düşkünler hiç de hayır demeden aldanıverdiler bu neşe veren garip sese. onlar için aldanmaları hiç de önemli değildi çünkü onlar aldanmayı severlerdi. hayranlık bıraktıran bir düşkün olmalıydı onların yollarında onları peşinden sürükleyebilmek için yollarına yol olmalıydı, göz alıcı hareketler sergilemeliydi, zevk vermeliydi, kendilerinden koparmalıydı, düşkünlüklerini arttırmalıydı. yalnız o yol gösterenlerin olmasını istedikleri şey düşkünlerine fazladan malzeme aramalarıydı. fakat bu gerçeğe gözleri yumuktur, kulakları sessizdir onların. malzemeler çoğaldı öyleyse düşsünler yola! nereye kadar gideceklerini bilmeden gidiyorlar yakalamasın onları bir anlık üzüntü! yakalarsa geri bırakmaz yakalarını! bit gibi kanlarını emer sessiz sessiz.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük