belki de kalbi oyuncak edilip ezile ezile kötü olmuş adamdır. oscar wilde' ın dediği gibi '' her azizin bir geçmişi, her günahkarın bir geleceği vardır '' her zaman...
kötülük yaptığında rahatsızlık duyuyorsa bir kişi, kesinlikle iyilik ve vicdan vardır içinde; bu bağlamda, kötülük yapmaktan keyif alan, hatta yaptığını kötülük olarak değil, hak olarak gören kişi.
aldı beni karşısına, tam da yoldan çıkarken sağlam bi konuşma yaptı sarhoş ersoy.
ben koca koca üniversiteler bitirmeden önce, henüz 17 yaşımda, ve üstelik her şeyiyle onu örnek alırken bana hayatı fısıldadı ersoy abim:
"napmaya çalışıyosun sen? kötü mü olmaya çalışıyosun? bak en nefret edilen kötü adam, içinde bir nebze olsun iyilik barındıran adamdır. sende bu var. senden çok nefret ederler eğer istediğin buysa"
ersoy kayıp. çok okudum, yalandan akademik ünvanlarım oldu. 8 sene sonra dönüp aradığım memleket varoşunda ersoyu ne tanıyan var ne de ne olduğunu bilen. hayatımdan memnunum da ister istemez kafa yoruyor insan buna değer miydi diye? ister istemez yakarıyor insan bari huzurla ölmüş olsa diye.
doğru cümleleri bulamıyorum. ama anlatayım.
filmlerde kitaplarda, oyunlarda kötü adamların içine hep iyi bir yan sokuşturulur. kötü adam yapar yapar, son sahnede son sayfada illa o içinde ki iyi kısmı hatırlayıp durur. hatırlamaz da hatırlatılır.
aslında o iyi kısmı beceremediği için kötü olmuşlardır genelde. işte çok sevmiştir iftira atılmıştır. gözü dönmüştür. son anda anlaşılır. sonuçta hep iyilik kazanır yalanın da destekçisidir bu kötü adamlar.
bu söylediklerim; anlatılmak istenen ama yok lan öyle bir şey. kötülüğü bu kadar kötü bir şey olarak lanse etmenin ne manası var. kötü sadece kötüdür halbuki. kötü olmak sanılan kadar kolay değildir. iyi olmak çok zor erdem falan gibi beylik sözleri bile kaldırmaz. herkes kötülük yapabilir, ama ne sıklıkla ? ömrü billa kötü olmayı becermek sıkar. iyilik yaparsan iyi diye adlandırılırsın saf yerine konulursun belki ama yanında hep birileri olur. seni sevenler çıkar. kötü olursan yalnız olursun yanında kimseler olmaz. yalnızlık kötülükten bile kötüdür. onun için basit heriflerin kötü adam olarak adlandırılması konusunda lütfen biraz özen sahibi olalım.
Kötü Adam
Hangi siyah beyaz filmin
Kötü adamıydın sen?
Yüzünde elma ısırığı bir yara
Suyu çekilik çaylardan kalma
Zakkumların dibinde çaktığın
Kayrak, kaygan çakıllardan
Üstü açık kırmızıya tav
Altmış model chevrolet üzre
Kırından kopup düştü tazeler
Yalancı avuçlarına
Yaban gecende yağmaladığın
Bu kimbilir kaçıncı Rakofça
Kanıyor onurla ve hâlâ
Sabahçı kahvelerinde hülyan;
Üstü açık kırmızı ve cascavlak,
Ahşap bir evin sofasında
Yolunu gözlüyor Rakofça gülü
Saçlarında yurtsuz rüzgârlarla
Haydi, nazlanmayı bırak
Barbarlığını duyumsa ve kokla
şahsiyetini bilmem ama fikirleri epeyce kötü yazar.
ölmüş bir insan hakkında iddiada bulunabilmek için birazcık okumak, araştırmak gerekiyor. ve mümkünse bunu objektif kaynaklardan yapmak gerekiyor.
yoksa kanın tertemiz yiğidim, hrant dink senin kanının pisliğiyle temizliğiyle uğraşacak boş bir insan değildi, merak etme. onun için kandan önce insan geliyordu, bilmem bir şey çağrıştırdı mı?
kendine kendini inandırmaya çalışırken biri tutar kanadından. yarasını okşar. tam da canın yandığı yerde bir sıcaklık, acısında bir yumuşama hisseder. kucaklayış, sarmalama, şefkat...
heyy...!
neler oluyor...?!
yara, acı, kırıklık, şaşkınlık... nerede bunlar?
atmosfer gibi sardı ruhunu. onsuz yaşamak mümkün mü?
beden bulmuş ruh gibi hisseder kendini.
bunu hissettireni benimser. kendini bulmayı yaşattı ya, bütünlüğünü hissettirdi ya. ona kendini teslim etmek tüm hücreleriyle isteğidir. ibadet gibi, "sevdim" der her bir zerresi.
garip olan; yarayı saran da memnun ve sardıkça sarası geliyor, başkası diye bir şey kalmıyor aklında ki; düşününce, "sevmişim" diyebiliyor.
...
...
...
güzel günlerdi diyen hasret dolu dalmışlığından, pencereden giren esintiyle perdenin yaşadığı coşkunun diğer saniyede yok oluşunu takip eden gözlerle, ayıldı.
yalnızdı...
anlamsız olduğunu bildiği bahanelerle dolu kaçışlar yaşayıp sonra da kaybolup gitmişti, ruhuna buldu zannetiği bedeni. sevdim dedirtebilen beden... sevmişim diyebilen beden...
heyy...!
nerdesin...?!
bu kez kanadı değildi kırılan, acıyan...
ne demeliydi şimdi yaşadığına...
ya, yaşatana...
notumsu: her ruh bahşedilen fıtratıyla hayat(lar)ını yoracaktır.
..
..
alanlara çıkıp ülkücü işareti yaparak ya allah bismillah diyerek salyalar saçanlardır!
ülkeyi böldürmeyiz diyerek ihaleleri kendilerine alanlardır!
ülkeyi böldürmeyiz diyerek gençlere uyuşturucu satanlardır!
ülkeyi böldürmeyiz diyerek soygun rüşvet alanlardır!
ülkeye sahip çıkıyoruz diyerek parsel parsel toprakları kendi akran akrabalarına satanlardır...
kötü adam gönlümün bir yerinde hep vardır birgün çıkıp bir elinde orak bir elinde çekiç alıp Proletarya diktörlüğü uğruna kan dökecek olandır!