kendisini görünce "niye sağlamından almadın da bunu aldın?" diye soran gerizekalıların da olabileceğini gösteren kediniz için bakım rehberidir. *
sokakta kör bir kedi gördünüz ve bu haldeyken burada bırakamam diyip yavrucağı eve götürdünüz.*
1. kumunu mama kabının olabildiğince yakınına koyun ama çok da yakın olmasın. 1 metre aralık kafi. ***
2. ilk zamanlarda tuvaleti olmasa bile kediyi kaldırıp kumun üzerine koyun ki ezberlesin yerini.*
3. oldu da tuvaletini başka yere yaptı.* yaptığı yeri temizleyin, üstüne gazete kağıdı felan koyun. Onun üstüne de mamasının birazını. bi daha yapmaz oraya.
4. balkon ve pencereler artık sizin en büyük düşmanlarınız. en kısa zamanda demir sineklik alın. almanıza daha zaman varsa da eşyaları pencerelerin yakınından çekin. diyelim bi pencerenin tam dibinde bi koltuğunuz var. onunla pencere arasında boşluk olacak şekilde ayarlayın ki kediniz patileriyle uzanamasın. ben aynısını yapamadım***
ama en azında çekyatı açtım ki yine uzanamıyodu. sonuç; bütün önlemlere rağmen kedi yine de 10. kattan aşağı düştü. evdekilerden birisi çekyatta yatmış. onun üzerinden çıkmış galiba. :( *
5. kedi bu sonuçta koltuk moltuk illaki bi yerlere tırmanacaktır. inmek istediği zaman acı acı miyavlayarak patisini aşağı sarkıtıp güvenli bir iniş noktası arayacak. ben kitaptan merdivenlerle bunu halletmiştim. nasıl bulacağına gelince de tırnağınızla kitapların üstüne vurun. önce kitaplardan inmeye alışacak. sonra bi bakmışsınız ki atlayarak iniyo.
11. yerde sıcak; ütü, çaydanlık, tost makinesi vs bırakmayın.*
12. evde yalnız kalacağı zaman televizyonu açık bırakın da çok yalnız hissetmesin.
sesini sadece televiyonun yanına giderse duyabileceği şekilde açık bırakın çok açmayın. belki duyacağı sesler hoşuna gitmeyecek. istediği zaman sessiz bi ortama geçme imkanı olsun.
13. tasmasına büyük rakamlarla telefon numaranızı ekleyin. ben numaramı bi kağıda yazıp tasmaya sardım. bantladım. ucuz ama hayati bi önlem.
şu anda dışarıda tellerle çevrili kapalı bi yerde bakıyorum kediye.** tellerin altında boşluklar var. hepsine taş koyduğumu sanmıştım ama minnacık bi boşluğu gözden kaçırmışım. ben işteyken çıkmış ordan canını yidiğim. bu seferkinde yurttan bi arkadaş bulup içeri koydu ama bi dahaki sefere bu kadar şanslı olmayabilirim. telefon numarası bi önlemdir en azından.
aslında çok da gerekli değildir. Kediler kör olsa bile yönünü bir şekilde hissederek buluyor. Dikkat edilmesi gereken tek kural mama, tuvalet ve su kaplarının yerlerini değiştirmemek. Kedinin yerleri ezberledikten sonra kafası karışmaması için bu şart. Bir de ani hareketler yapmamak. Sevilecekse, sesle falan orada olunduğunu kediye hissettirmek lazım.
Çalıştığımız konteynerin yanında sabaha doğru viyaklama sesiyle uyandım. 2 tekir yavrusu vardı. Tahmini bir iki aylık. Yavrulardan birinin gözleri kapalı ve aşırı çapaklanmıştı. Kardeşi onun gözlerini yalayarak temizliyordu. Akşamdan kalan çayla gözleri kapalı yavrunun çapaklarını temizledim kendi kedimin de çapaklarını çayla temizlerim ama durum çayla düzelecek gibi değildi. Ertesi gün kedileri attım arabaya veterinere götürdüm. Parazit aşılarını yaptılar. Gözleri kapalı kedinin gözünü açınca durum ortaya çıktı. Kedinin gözüne perde inmiş ve iltihaplanmış. Torbased mi torbex mi ne sürdüler. Daha sonra ilaçları alıp ben tedaviye devam ettim. iltihabı kuruttuk ama kedinin korneası dumanlı olduğundan göremiyor artık. Sadece ışığı algılayabiliyor. Diğer kardeşinin boynuna zil taktık ki yerini anlayabilsin. Kör olan gözlerindeki iltihap iyileşince hızla kilo almaya başladı. Tüyleri filan da parladı. Neredeyse kardeşini yakaladı gelişim olarak.
Ne zaman konteynerin yanına gitsem kör olan kedi geldiğimi anlayıp miyavlamaya başlıyor. Burnuyla havayı koklayıp beni arıyor. Artık o alanı da ezberlemiş yürürken sağa sola çarpması da azaldı. Kardeşi de analarından daha delikanlıymış bırakmadı kör kediyi. Hep yüzünü gözünü yalayarak temizliyor. Ama kör kedinin ben gelince miyavlayıp havayı koklaması, gel deyince koşa koşa gelip ayaklarıma sürtünmesi yüreğimi sıkıştırıyor. Daha doğarken hayata 1-0 yenik başlamış. Yazık be. Öyle korkuyorum ki bi arabanın altında kalır malır diye.