ala gözlü benli dilber
bir gün gelsen bize doğru
seni sevdim canü dilden
çekme kendin naza doğru
ne pervam var ne de perdem
sanma beni hali bir dem
söyler seni teller her dem
kulak versen saza doğru
aşıka zülfüdar isen
gülşende güle zar isen
hakikatli bir yar isen
ben geleyim size doğru
gönülleri bir edelim
gayrileri biz nidelim
ikimiz de bir gidelim
yürüyelim ize doğru
Bir abla vardı zengindi şoförü vardı geldi bizim kapının önüne konuştuk falan gelene kadar kapının oraya herkese çarptı. Gözlüklerini çıkarttı ve bakar kör olduğunu anladık. Malın mülkün olmasın ne çıkar yeter ki vücudunda bir eksikliğin olmasın diyordu. O kadar zengin olmuşsun ama sevgiyi renkleri göremedikten sonra ne işe yarar ki. Neden sevmesinler en çok onlar hak etmiyor mu sanki. Eli öpülesi insanlardır onlar.
sayin yazarlar, insanlar her dişiye asik olacak kadar dusuk yaratiklar degildie. istisnalar var tabii.hatta ne istisnasi bayagi var bunlardan. orada burada aşk sudur budur diye konusursunuz ama ne oldugunu bilmezsiniz. belli de ediyorsunuz.