içinde iman olmayan birine nasıl allah anlatılamıyorsa , hayatında hiçbir zaman görmemiş bir insanada kırmızı rengini anlatamayız. bu böyle sürer gider...
eline bir şaplak attığında hissettiği acı kırmızıyken, çok havasız bir yerden çıkıp içine derin derin çektiği temiz hava mavidir.
ayrıca,
(bkz: görme engelli)
sıcaklıktan faydalanılabilir. Kırmızı çok sıcaktır mavi ise çok soğuk.
ya da yeşile bahar rengi dersiniz baharda kendini taze hissediyorsun ya yeşil de tazelik işte şeklinde benzerlikler kurulabilir.
en kolay siyah, en zor beyaz anlatılır.
başıma bir şey gelmeyecekse siz kendinizi sikseniz yine de anlatamazsınız o rengi şimdi diyorlar ki acı renk kırmızıyı anlatır, şaplak atın şöyle yapın böyle yapın iyi de kardeşim her insan doğduğunda acı ile kırmızıyı bağdaştırmıyor ki kafasında.. bu toplumdan öğrenilen bir şey. sen hiç bir zaman rengi görememiş birine bir rengi tarif etmeye çalışırsan en fazla canını yakarsın onun yerine elini tut ve aşkı anlatmaya çalış inan bana daha kolay olur. hiç bir şey yapamadın git radyo aç. renkleri görmüş olan bir insanın bu konuda efor sarfetmesi beyhudedir. hiç bir renkle tanışmamış olmanın vermiş olduğu o karanlığı yaşamadan boşu boşuna edebiyat yapmaya uğraşmaktır.
