basit bir olaydan iddialı bir çıkarım gibi olucak ama arkadaş yanılmıyorsam* "en az 50 işçi istihdam eden " işletmelerde, engelli bir vatandaşı çalıştırma yükümlülüğü var.
ee ne alaka dimi?
kimsenin umrunda değil lan bu yasa. adam "engelli işçi tam çalışamaz, niye bir boğaza bedevadan bakayım" der ama böyle maymunluklara gelince tv karşısına kilitlenip merhamet timsali kesiliriz hepimiz.
abi engelli adamlar kaldırımda yürüyemiyor ya, ne yapıyoruz bunun için? bu bizim elimizde değil demek ne kadar kolay dimi? ama değil işte abi.
sezercik filmlerinde sürahiyi dolduracak kadar gözyaşı döken analarımız, dayak yiyen komşusunun eşini polise şikayet etmiyor bana da sarmasın diye.
biraz ikiyüzlülük bu bence.
engelli bir vatandaşa acıyarak onu hak etmediği bir noktaya getirmekle, onlara sosyal hayatta engeller yaratmanın arasında bir fark göremiyorum ben.
anormal insanlar değiller zaten; yeter ki biz onlara engeller yaratmayalım. bazen engel, bu münferit vakıada olduğu gibi de karşımıza çıkıyor işte!
öfke de ne bu ama vatandaşadır ne oy atanlara. öfke kendimize.
bial adına girilen önceki entry lerde güzel ve olumlu yorumlar barizdir.
lakin başbakan a iltifat içeren bir şeyler söyledikten sonra çark etti olaylar.
bilal apo nun yerini aldı bir anda.
dikkatle izliyorum.
bir yarışmacının kör olması değildir mesele. mesela duygu sömürü ve ''bak hem körüm hem ağzımla ses çıkartıyorum müthişim'' edalarından gezen ukala bir durum olmasından kaynaklanan bir durumdur. asıl utanması gerekenler engelli kişilerin üstünden para kazanma durumudur.