ulaştırma bakanımızın söylemidir.
Köprünün işi sallanmak ve üzerinde seyreden otomobilleri taşımak. Asıl sallanmazsa korkmak lazım demiştir.
boşuna panik yapmışız
+sayın bakan, köprü yıkıldı, neler diyeceksiniz?
-köprünün işi yıkılmak zaten.
+peki yüzlerce ölü var...
-ölmek onların kaderinde var, hem zaten güzel öldüler.
+yaralılar kaç günde çıkartılır peki?
-biz olsak 3 günde çıkarırdık.
+zaten çıkaracak olan sizsiniz.
-başka soru yoksa teşekkürler, iyi günler.
+...
köprülerin sallanma payları olduğu bir gerçektir. ayrıca sallanması da gerekir. hatta binaların bile esneme payı vardır. 100 katlı bir gökdelende 1 metreye yakın esneme payı olabilir. ayrıca bu sallanmayı yadırgayan yurdum ileri zekalıları şu konuşmayı da yapmıştır kesin:
-sıddık lan caponlar binanın temeline yay koyuyolarmış. depremde sallanıp sallanıp yıkılmıyormuş.
*vay aq harbi mantıklı lan.
ama iş bizim köprüye gelince sallanmasın aq yıkılır çöker halatı götüme girer diyenler yine aynı kişilerdir.
Köprünün işi sallanmak, askerin işi şehit olmak...
aylardır yerin yüzlerce metre altındaki madencilerin naaşlarına ulaşamamaya rağmen pişkinliğe vurarak Bizde olsa 3 günde çıkartırdık demek
Madencinin kaderi ölmek...
Çiftçinin kaderi annesiyle beraber seyahat etmek...
Yolsuzlukların araştırılmasına ilişkin önergeyi "daha yeni referandumda halk bizi ibra etti" diyerek reddetmek...
okyanus ötesine teşekkür etmek... Oranın samimiyetine inanmak...
250 liralık alışveriş çeki alarak "EVET" afişlerini evlere asmak...
Ahh Türkiyem, kara yazgın ne silinmez kalemle yazılmış meğer...
aslına bakarsanız bir yapıtın esneme payı olmalıdır. binalarda da bu böyledir. bir nevi süspansiyon gibi düşünülmeli. köprü olası bir depremde de sallanmazsa mesela çat diye kırılabilir.
ama tabi ben sivil bir vatandaş olarak yorum yapıyorum. mühendisler şuna bi el atsın lan. metrobüsten denize yuvarlanmak hoş olmaz.
+sayın bakan yıkıldı bu.
-ben önce demek köprünün iş sallanmak, sonra şimdi köprü yıkılmak.
+ e siz dedini zde bunun yıkılmaması gerekiyordu, hadi sallanmak diyip bizi salladınızda.
-e ben türkçe pek iyi bilmemek, ben tırıs tırıs kaçmak, allah devletimize zarar vermemek.
flash edit: nesi eksi bunun soruyorum. elini vicdanına koy sayın yazar. komik değil mi. hakaret var mı. töbee yaaa..
mesleki birşey bilmeden konuşan toplumumuzun yaptığı yorumlar harika.
arkadaşlar mühendislik hakkında bilginiz yoksa ki bu çok normal lütfen bilgisizce konuşmayın.
herkes mühendis olucak veya bu konuda bilgili olucak diye birşey yok.
mesleğim gereği bilgiliyim bu konuda. esnemesi kadar normal birşey yok. zaten esnemiyorsa sıkıntı vardır.
örnek kulelere veya diğer örnek teşkil edecek köprülere bakabilirsiniz.
şunu da belirtiyim o kadar insani asker yürüyüşü yürütürseniz kesin çöker o köprü. ama burada öyle bir durum söz konusu değil.
(bkz: inşaat mühendisliği)
inşaat mühenhisliğinde okuyan en ergenlerin bile ''ben mühendizim ben mühendizim hebele hübele'' havalarına girip yorumlar patlattığı olaydır. allahtan alman mühendislerle inglizler yaptı da köprüyü içimiz biraz rahat.
inşaat mühendisi olmayarak giriyorum efendim bu entryi. Her yapının esneme payının olduğunu, titreşim yaratan küçücük bir nesneyle bile koca bir köprünün yıkılabileceğini bilmek için mühendislik okumaya gerek yoktur ayrıca. Evet köprülerin işi sallanmaktır ki olası bir felaket anında odun gibi kırılmasın. Japonlar deprem esnasında esneyen bina yapar bizim insanımız ağzı açık izler onu "adamlar yapıyor usta" modunda. Ama aynı insan türkiye'deki köprünün esnemesini siyasilere bok atmak için kullanır.
Not: siyasileri korumak için yazmadım efendim bunları hiçbirini de zerre kadar sevmem ama eleştiri ve bok atma arasındaki farkı anlamayan insana da tahammülüm yoktur.
