bugün

görsel
valla ben köpek gördüğümde her ihtimale karşı kenardan gidiyom.
Çete halinde dolaşan başıboş köpeklere çare bulunmalı. Herkes şehir merkezinin merkezinde yaşamıyor.
Meclise sunsunlar ilk AKP ve MHP reddeder.
altı doldurulmadan söylendiğinde boş beleş bir hale bürünen söylem. Hiçbir şehirde gerçekten amacına uygun idare edilen bir barınak yok. Şartları çok kötü ve asıl amaçları hayvanları kısırlaştırıp tekrar sokağa salmak. ayrıca sokaklardaki hayvanlar neden saldırgan?

açlar ve devamlı surette insan şiddetine maruz kalıyorlar. saldırgan olmalarının tek sebebi bu. hayvanlara zulüm ve işkence yapılmayan muhitlerde neden kimseye saldırmıyor köpekler?

velhasıl kelam ''köpeksiz sokaklar istiyoruz'' deyip susmak iş değil. bizler sokaklarda aç bırakılan ve şiddet gördüğü için saldırganlaştırılan köpekler istemiyoruz. bunun için de köpeklerden değil, vicdansız insanlardan kurtulmak lazım.
görsel
görsel
dünyanın öbür ucundaki endonezyalı kadının benim ülkemde işi ne.
ben de senin olmadığın sokaklar istiyorum kanka nasıl ama.
(bkz: mezar kazan sokak köpekleri)
Evet, artık insanların rahatça dillendirenildiği istek. Bundan dört yıl önce, bunu söylediğimizde eli baltalı psikopat gözüyle bakarlardı. Ama artık paradigmalar değişti. Paradigmayı cümle içinde kullanacak kadar de entelim yani. Ne diyodum, öyle işte.
görsel
https://www.haberturk.com...aldirisina-ugradi-3111016
bir tane parti de çıkıp sokak kopegi sorununu cozecegiz demiyor. bence bu durum artik gayet seçim vaadi olabilecek boyutlara ulaşti.
Hayvanların da insansız bir dünya istediğinden eminim. Kontrol altına alınabilir, çeşitli bölgeler oluşturulabilir ancak alenen el koyduğun, betona çevirdiğin yerlerde hayatta kalmaya çalışan canlara da ağzını açma bir zahmet.
Benim gibi hayvan dostu bir insan bile artık bunu istiyor, sizler düşünün.
Oğlumla izmir'deydik; annemlerin oturduğu sitenin önünde koca bir arazi var ve o arazide 30 köpek vardır tahminimce ki zira bornova belediyesi kısırlaştırdığını savunsa da bu köpekler sürekli doğuruyorlar. Gelelim asıl meseleye az önce ekşi sözlükteki bir başlığı gördüm : köpekten kaçarken kamyon çarpıyor genç bir adama büyükçekmece'de. Bakın bu hepimizin başına gelebilecek bir şey. Tamam ölmesinler yemekte veriyoruz zaten hepimiz dayanamıyoruz ama öyle bornova belediyesinin beyan ettiği gibi köpeklerin doğal yaşam alanı sokaklar falan değil. Ben her gün 4 yaşındaki oğlumla 3 - 4 sokak değiştirerek istediğim yere gideceksem , stres altında "buradan da çıkar mı? Bu saldırır mı? Şu ısırır mı?" Derken, kucucuk oğluma " korkma yalnizca havliyor" diye anlatmaya calisip korkudan elimi bırakıp kaçmaya calisan oğlumu 200 nabızımla sakinlestirmeye calisirken kopeklerin dogal yaşam alani sokaklar falan olamaz. Defalarca da yazdim. Alt sokaktan gidelim diyoruz hoop ordan cikip havlayip suruyu topluyorlar. Yeter! Gecen yaz da yegenime araba carpiyordu neredeyse ayni bu sekilde korkup kacmaya calisirken. Köpeksiz sokaklar istiyoruz!
Kimsenin karışamayacağı konu. Kimin doğal yaşam alanından kimi kovuyoruz ? Köpekler de bizimle birlikte yaşamaya devam etmelidir. Biz yokken hayvanlar vardı dünyada unutmayın.
bir kedi ve iki köpek sahiplenmiş birisi olarak desteklediğim istemdir.

öncelikle bilinmesi gereken şu ki, sokaklar kedilerin ve köpeklerin doğal yaşam alanı değildir. köpekleri ve kedileri doğal yaşam alanlarından alıp melezleştirip evcilleştiren insandır.

kediler, eski mısır döneminde tanrı bastet mitinden doğan dini takıntılarla kent merkezlerine alındı ve baş tacı edildi. kedi öldürmenin ve hatta ölmesine neden olmanın cezası idamdı.

mısırda inisiye olup memleketine dönen başta yunan ve persli aydınlanmışlar yanlarında birer ikişer çift kediyle dönüp, samos adası'nda, atina'da, isfahan ve daha birçok yerde hızla üremelerine neden oldular.

daha sonra bilinen dünyanın ülkelerinden göç eden ispanyol ve portekizli kaşifler onların amerika kıtasına kadar yayılmasına neden oldu.

avrupa'da bir dönem şeytani olarak nitelenmesine rağmen, veba salgınında can simidi rolü üstlenince avrupa sokaklarında nüfusları arttı.

sanayi devriminden sonra, iyice zorlaşan kent yaşamında bu hayvanlar tam bir kaosun içine düştüler. egzotik bir hayvan olması, 37-39 santigrata ayarlı vücut ısıları nedeniyle soğukta kalmaması, ıslanmaması gereken bu hayvanlar hipotermiden korunabilmek için intihar sayılabilecek şekilde tehlikeli yerlerde uyumak zorunda kaldı.

temel beslenme şekli çok sınırlı olan bu hayvanlar ne bulurlarsa yemek zorunda kaldılar ve bağışıklık sistemleri zayıfladı.

yavru kedilerin yaşam oranları 6-8 kardeşten birine düştü. diğer kardeşler ya karga saldırıları, ya araba altında kalma, ya da tehlikeli parazit ve virüsler nedeniyle ölmektedirler.

kediler arasında yayılan virüs türleri çok hızla mutasyon geçirdiği ve %70-80 öldürme oranına sahip olduğu için ve ayrıca kent yaşamındaki olumsuzluklar da eklenince ev ortamında 15-18 yıla kadar dahi yaşayabilen bu hayvanların en güçlüsünün bile sokakta yaşam ömrü 4-6 seneye düştü. bu rakam en güçlüleri içindir. kediler sokak yaşamında 2-3 sene içinde ölürler

halihazırda sokakta yaşayanlardan olabildiğince evlerde sahiplenilmesi yada barınaklara alınması, bu sürede de planlı kısırlaştırma şarttır.

planlı bir kısırlaştırmayla kedi ve köpek nüfusunun kentlerde artışının önü kesilmezse bu daha vahim sonuçlar doğurabilir. hatta bu konuda insan merkezli-menfaatçi bakış açısına sahip kişlere hitaben şunu da eklemek gerekir ki, bugün bu hayvanlar arasında yayılan virüslerin başka canlı türlerine bulaşabilecek şekilde mutasyon geçirmeyeceğinin garantisi yoktur.
Düne kadar ben de köpeklerden rahatsız olmuyordum fakat Dün yürüyüşteyken köpek saldırdı refleksle ve çığlık atarak yola fırladım. Arabaların yoğun olduğu yerde yürüyüş yapıyorum ana cadde kaldırımlarında. Şanslıyım ki araba çarpmadı. Bunu istemekle hayvan düşmanı olmuyoruz. Anlamanız için illa bacağınızı köpek mi parçalaması gerekiyor veya çoluk çocuğun paramparça edilişini mi görmeniz gerekiyor.
Bana veya bir tanıdığıma saldırırsalar vururum. Köpek başı 200 TL para cezasından 10 köpek vursam 2000 TL. Sıkıntı yok.
En gelişmiş canlı olan insanı sevmeyenler, çocukların köpek saldırılarına uğramalarına sessiz kalanlar hiç bir canlıyı sevemezler.