1980’lere kadar türkiye’de ölümcül saldırılar kayıtlara geçmiştir. 90’lı ve 2000’li yıllarda ise kayıtlara geçen ciddi bir vaka yok. fakat küresel ısınmanın ve ekolojik dengenin değişmesiyle güneydeki köpek balıkları sularımıza gelmiş ve daha sıklıkla görülmeye başlanmıştır. muhtemelen ilerleyen yıllarda saldırı vakaları artacaktır.
"köpekbalıkları hastalanmayan tek hayvandır. ayrıca kanser dahil olmak üzere bilinen her hastalığa karşı bağışıklık kazanırlar. bunun sebebi ise karaciğerinde anne sütünde de bulunan "alkilgliserol" maddesinin olmasıdır. bu maddede köpekbalıklarının güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmasını sağlar."
kusursuz balık.
derileri her balık gibi yumuşak sanılır ama zımpara gibidir. bunun sürekli dökülen ve yenilenen dişlerinin evrimleşerek deriye dönüşmesinden kaynaklandığı ileri sürülür. (belgesel yalancısıyım)
yüzgeçlerinin kansere çare olduğu iddia edildiğinden okyanusun sığ olduğu yerlerde bir şekilde yakalanıp sadece yüzgeçleri kesilerek suya geri bırakılırlar; boğularak ölmek üzere. köpekbalıkları durduklarında solungaçlarında su akışı olmadığından nefessiz kalırlar bu yüzden sürekli ilerlemek zorundadırlar.
inanılmaz bir kas gücüne ve çevikliğe sahiptirler. su üstüne zıplayıp deniz kuşu avlayan türleri vardır.
100 milyon damla bilgisine sen ayar olabilirsin ama her türlü köpekbalığının cirit attığı ve insanların sürekli saldırıya uğradığı Pasifik kıyısı ülkeleri ile Avustralya ve Yeni Zelanda'da yaşayanlar için hayat kurtarıcı bir bilgi olabilir bu. Bilgiye ayar olmak da ilginç bir kafa.