çok zaman oldu inip bakmıyordum. 2 saat önce kömürlüğe inip o kirli külot ve donları izlemeye gittim. öylece duruyorlardı hiç bir şey söylemiyorlardı. daha fazla rahatsız etmek istemedim ve kapıyı kapatıp çıktım. bir dertleri vardı sanırım. nys.
bu eve kapanma işi hiç yaramadı bize. yakında muhtelif yerlerimi sözlüğe atarsam kimse şaşırmasın. ya da şaşırın ne fark eder? dansöz ya da trammesi falan mı olsam? yeni heyecanlar arıyorum, pul koleksiyonumu gösterebileceğim yeni kurbanlar bulup da böbrek ticaretine mi girsem? gerçi şimdilerde dalakta iyi para var diyolar da hayırlısı. o değil de geçen yolda zil zurna sarhoş bir hamamböceği gördüm. 5 kuruş ver tirrek diyecek gibi oldu, anasına sövüp kaçtım. hiç sevmem beleşçi insanları. çözümü anasına sövmekte bulurum bazen ve bu şekilde düşmanımı zayıf tarafından vurarak etkisiz hale getiririm. böyle zeki biriyimdir işte.
kıymalı puding sever misiniz arkadaşlar? ikram edeyim mi size de?
korona günlerinde acı çeken insanların ağlama duvarı haline gelecek olan başlıktır. zira bizler o kirli külotlar gibiyiz arkadaşlar.
neyse efenim ne diyorduk.. bu korona günleri bize pek çok yeni şeyler öğretebilir. mesela ben son 1 ayda anne keki ve ıslak kek yapmayı öğrendim. 2-3 defa iftar yemeğini ben hazırladım ama tek yapabildiğim menemendi ama olsun, parmaklarını yaladı ev halkı.
bir de 3 sezon dizi izledim, bol bol belgesel izledim ama sadece 4 kitap okudum.
insanın hayatını bazen ortamlarda bu şekilde anlatacak samimiyeti kendinde bulabilmesi gerekir bence. siz de anlatın rahatlayın. belki bu sayede külotları yukarı çıkartıp makineye atabiliriz kim bilir.
demin yine indim yanlarına, halen sessizce bekliyorlardı. sanki ben yokken bir muhabbet çeviriyorlar da ben gelince susmuşlar gibi bir halleri var. külotlar çok sinsi canlılardır. özellikle pembe ve lacivert olanları.
ayrıca 2 saat önce sigara almak için dışarı çıktığımda herkesin dışarıda olduğunu gördüm ve bütün marketlerin açık olduğunu öğrendim. piyasa normale dönmüştü birkaç saatliğine. bimin önündeki demirbaş dilenci bile yerini almıştı amk.
demin sigara almaya çıkarken yanlarına uğradım yine. her zamanki gibi ben gelmeden önce "ne demek çoklu evren teorisi deneyseldir?" minvalinde sohbetler ediyorlarmış da ben gelince susmuş gibi bir halleri vardı.
külotlara karşı her zaman güven problemim olmuştur. özellikle mavi ve yeşil olanları çok sinsidir. dolabınızdaki diğer kıyafetleri yoldan çıkarabilir, pavyona götürebilir veyahut dişi sarı ve pembe külotların genç kızlık hayalleriyle oynayabilir. bundan tam 27 yıl önce mavi bir külotla soğuk biralarımızı içerken bunun gibi şeylerden bahsetmişti, oradan biliyorum.
neyse, yaklaşık 10 dakika izledim onları ama hareketsiz öylece duruyorlardı, bir şey de söylemediler. çıktım geldim.
not: eski sevgilime kokulu mum koleksiyonumdan hangi külodun bahsettiğini söylemeden onları kömürlükten çıkarmayacağım.
uzaklarda bir yerlerde mavi külotlar görüyorum, duyuyorum... dönence ceh- ceh- ceh- asdfghn
ya bir günden bir güne demediler ki bu külotlar ne ayak kardeşim? insan bir merak eder de sorar, gelip ziyaret eder mavisini beyazını(ıykk onlar çok kirli), sarısını pembesini. evet abazan kardeşim, sütyen de var evet evet.
kirli deyip de yerdiğime bakmayın, beyaz külotlar çok içli hayvanlardır aslında. bu külotlar soğuk kanlıdır, hayata özgür bakarlar. avradına çok önem verirler. yaraları derin, kanları serin olur. damarlarına basmaya gelmez, hiç düşünmeden adamı face'den silerler!
ulan külot falan giymeyin çok çirkin oluyorsunuz. hele kızlara hiç yakışmıyor. kızlar! lütfen siz de bizler gibi baksır giyin.
fark ettim de beyin bende sıfır. dipteyim sondayım küloduna koyim.
biri lgbt'yi savunurken aynı zamanda pkk veya kürt milliyetçiliğini savunur, birisi üniversite öğrencisi olup din veya ateizm düşmanlığı kasar, öteki türk milliyetçisidir ama atatürk'üne düşmandır, beriki piyano çalandan, şiir okuyup yazandan fatih çıkmaz derken bir yandan da osmanlıya özlem duyar osmanlı hükümdarlarının pek çoğunun müzikle ilgilenip, şiir yazmış olduğu gerçeği karşısında..
saplantılı ve radikal ideolojiler, bir görüşünü körü körüne savunmak, olumlu ya da olumsuz bir algıya kapılmak hayat yolunda pencerenizi daraltır, hayata dar bir tünelden bakmanıza neden olur ve bilenler bilir elektrik üretiminde suyun dar bir yoldan geçmesi hızı arttırır ve bu daha fazla enerji sağlar. ancak kontrolsüz ve cahilce yapılan bir momentum yanlışa daha derin bir şekilde saplanmanıza neden olur.
ah bu kirli külotların üzerindeki lekeler ve üzerindeki kötü emellere alet olmuşluğun izleri..
neyse, iyi delirmeler güzel insanlar..
her ne olursa olsun ihtiyacınız kadar, dozunda almanız ve yaşamanız dileğiyle. süt de faydalıdır ama fazlası zarar.
