(bkz: #5465278) sözlükte çok vakit geçirmediğim şu zamanlarda sadece bir yazısını okuyup onda da hayran kaldığım yazardır. çaylak olduğum için mesaj atamıyorum, ben de entry olarak düşüncelerimi paylaşmayı uygun gördüm. iki satırlık özür borcum olur en fazla yer işgali dolayısı ile... hoşgelmiştir.
yazarlarla pek münakaşaya girmek istemem doğrusu. ancak kökten gelen dinciliğinin verdiği hassasiyetten ve tutuculuktan olsa gerek, girdiği entrylerin hemen hemen hepsinde bu durumunu dışavuran bir yazar.
atatürk'ün dahiyane fikirlerle donanmış üstün insan olduğu fikriyatından hareketle kendisine methiyeler düzen biri olmadım. zira atatürk, etrafındaki düşün arkadaşlarının desteği ve halkın varlığıyla atatürk olabilmiştir. 'kökten atatürk'çü' olmadığımı açıkça ifade ederek iki kelam etmek isterim.
Şimdi, arkadaş "atatük ü dahi yapmak için herkesi salak yapmak" demiş...
Millet, toplumsal olayları, kitle idaresini kavrama yetisine sahip değildir. Bu nedenle, yönlendirilme ve yönetilmeleri için bir fikir babası gerekir. Bu kişi, içinde bulunulan konjonktüre göre Hz. Muhammed'de olabilir, isa'da olabilir, Napoleon Bonaparte'da olabilir, Atatürk'de olabilir.. Hz. Muhammed öncülüğü, ümmeti salak yapamayacağı gibi, Atatürk öncülüğü de halkı salak yapmaz. Halk sosyoloji anlamında yeterli bilgiyle donanmadığından, kitlesel anlamda -sosyolog ve düşün adamlarının desteğiyle- yürütülen faaliyetlerdeki muazzamlığa karşı apışıp kalır ve dehaya karşı hayranlığını ifade eder. Nasıl ki bir müslüman için Hz. Muhammed'in sakalı bile yere göre sığdırılamıyor ise, kitlelere önderlik edip, çeşitli başarılara imza atmış diğer liderler de halk tarafından yere göğe sığdırılamaz.
bugün çıkıp "atatürk'ü dahi yapmak için halkı salak yapmak" dersiniz, 'etki-tepki' mevzuatından ötürü, yarın bir başkası çıkar der ki "gereksiz bir ritüel olarak cuma namazı" (örneklerine sözlükte her gün rastlıyoruz)...
ifade etmek, etki-tepki meselesi ve tutuculukla ciddi sıkıntılarımızın olduğunu görüyorum. Şu herkesçe bilinmeli ki, Herşeyin aşırıya kaçan tutuculuğu, er ya da geç zararlı olmaya başlar. Bu tutuculuk, milliyetçiliğe karşı da olabilir, dine karşı da olabilir, atatürk'e karşı da olabilir...
uzun entryler giren ve dişe dokunur konularda yazan yazarımız. başarılarının devamını dilerim.
ayrıca sir isaac gibi bir yazar kötülediyse kesin değerli biridir.
allah ın varlığının kanıtı... böyle bir kişinin ihl den buraya gelip kuran ı birebir sözlüğe kopyalaması ancak yüce bir gücün cezalandırması olabilirdi.
o üstün moleküler biyoloji ve genetik bilgisiyle: cinsiyetlerin oluşumu,seçilimi ve başarısızlığı; eşcinselliğin oluşumu, nedenleri ve olasılıkları; fiziksel cinsiyet ve hormonal cinsiyet kavramları arasındaki fark, bu kavramların oluşumu, nedenleri ve birbirleri üzerine etkilerini açıklamasını istediğim yazar.
böylece eğer bunları biliyorsa, açıklarken eşcinselliğin bir hastalık olmadığını bunu bırakın 'doğal olmayan' bir kavram olmadığını anlayabilirse; belki o çok yücelttiği ve savunduğu her şeyi bilen tanrı nın, neden genetik nedeniyle o şekilde oluşmuş olan eşcinselleri cehennem ile tehdit ettiğini fark edebilir. sonuçta madem bir insanın dünyaya gelişini o belirliyor ve her şeye kadir/hükmeden, kendi istemiş öyle olmalarını. sıfatlarıyla yaptıkları çelişiyor gibi...
inandığı kitabı, okuduğu bilimle desteklemeye zaten meyilli gördüğüm kadarıyla. bu konuyuda bir bağdaştırırsa eminim bazı şeylerin sahteliğini görecektir.
aynı inançları paylaşsakta farklı kulvarlarda koştuğumuz yazarlardır. ben saf doğruyu yazmaya çalışırım. o bazı şeylerin insanlara abartılarak gösterilmesini savunan eski din alimlerinin tavrını benimsemiştir. veya bana öyle geliyor.
tanımam etmem, bir entysini de okumadı ancak nick altı bulgularına göre içinde bulunduğu yazarlar tarafından nitelendiği üzere kendisi ulusalcı değil. yani türkiye sevdası yok bu adam da. yani bu ülkeden pek haz etmiyor. ben söylemedim, kendi dostları söylüyor. din sevmekle başlar benim bildiğim. insanı sevmekle başlar, hoşgörüye dayalıdır bizim dinimiz. ülkesini sevmeyen, onun içindeki insanlarıda sevmez sanırım...
bu sıfatla kendisine başarılar diliyoruz, bir ulusu olmayanın ümmeti de olmaz diyip akıl ve fikir diliyoruz...
neymiş "...kemalist toplumun direklerinin ... hüküm sürdüğü çağımızda..."
bilmesi gerekiyor ki şu ana kadar hiç bir çağda ne kemalizm ne de komünizm hüküm sürdü. ama ne hikmetse bu zatlar zamanında komünizmle mücadele dernekleri kurdular. amerikan babalarını arkalarına alarak, onlara köpeklik yaparak. ve diğer hedefleri de kemalizm. işin özü mustafa kemal atatürk ve onun kurduğu laik demokratik cumhuriyet. ha şimdi bu kinlerini açıkça ifade edemiyorlar; kemalizme saldırıp şimdilik tatmin oluyorlar.
ahlaki bozukluğun nedenini mi arıyorsun? kemalizmde, komünizmde, sosyalizmde arama.
yüzyıllardır hüküm süren anlayış imparatorluk anlayışı, imperialism(enteresan bir nokta değil mi), emperyalizm, sömürücü düzendir.
yârin yanağından gayrı herşey halk için diyen anlayış mıdır zoruna giden? avrupada bile yokken anadolu topraklarına kadın haklarını getiren mustafa kemal ve onun arkasındaki türk halkı mıdır zoruna giden?
zoruna gitmesi gereken kapitalist düzen ve kapitalist düzenin devamını isteyenler olmalıdır. anlamayacaksın ama belki başka birileri anlar.
moleküler biyoloji ve genetik okuduğu belirtilmiş lakin kendisinin dünyaya hala leylekler tarafından getirildiğine inandığına kanı getirdiğim kullanıcı.
bir erkeğin bir kadına bakmasının günah olduğunu savunduğuna göre sanırım birilerinin ona erkeğin kadına, kadının da erkeğe ihtiyacı olduğunu aksi takdirde kendisinin bu platformda saçmalamasının mümkün olmadığını anlatması gerek...
fazla kasan yazar. dostum seni anlamazlar bırak herkes yaşayacağını yaşasın. ne dünyanın, ne de sözlüğün kaderi değişmeyecek bunu ikimizde biliyoruz. değişecek olsa, kıyamet alametlerinde bizden bahsederdi zaten.
uzumaki naruto'nun içine dördüncü hokage tarafından mühürlenmiş olan dokuz kuyruklu yaratık. dört kuyruğunun ortaya çıkması bile yeterlidir, korkudan dona sıçtırtmak için.