belki de milyoner olmamı sağlıyacak olaydı.
arkadaşlarla, bir yerde yemek yemiştik. yolda giderken, kafama kuş etmişti. gidip, lokantada temizledikten sonra geri döndüm. tam kafama kuşun sıçtığı yerde, birden nurani bir piyango bilet satıcısı beliri vermişti. 'son bilet, son bilet' diyerek, son biletini satmaya çalışıyordu. bana yöneldi ve zengin olmak senin elinde dedi. herkez dumur olmuştu. napıcağımızı bilememiştik. kimsede para yoktu ve alamamıştık. biletin akıbeti ne oldu hala merak ediyorum.
eski posta güvercinlerinin şimdilerde milli piyangocular tarafından eğitilerek amerikan akıllı bombaları gibi hedef belirleyip ,hedef piyangocuya yaklaştığı gibi sıçmasıdır. **
ne kadar bahtsız bir durum gibi görünse de şans getirdiği söylenir. bence de şans getiriyor olma ihtimali daha yüksektir, zira henüz kafama sıçan bir kuşa denk gelmedim.
nereden geldiğini bir türlü anlayamadığım bir şekilde "uğur" olarak bilinen olaydır. gerçekleşmesi halinde herhangi bir şans oyunu oynanır.
not: ama ilginçtir hiç ikramiye kazananına rastlamadım.
anadolu üniversitesinde okuyorsanız, bir de üst geçitten geçmek için sağ taraftan yürüyorsanız, ilkbahar/yaz mevsiminde başınıza gelebilmesi muhtemel olan olay.
ayrıca eskisehirde bu olaya yine aynı mevsimde konu olmuş bir ağaç bile vardır.
beter bi vakadır ama daha da beteri vardır.
Gulhane semalarında dolaşırken şirinlik olsun diye sevgilinizin omzuna başınızı dayayıp ıslak bişeyi yanağınızda hissetmek gibi bi ihtimalde vardır bu hayatta. hayır o ıslaklık su falan değil bildiğiniz kuş pisliği çıkar.
(bkz: can dostum ıslak mendil)
büyüklerimize göre kısmettir. ama kafasına yapılan için öle değildir, kişi hatta yerim böle kısmeti der, kendini kirlenmiş hisseder koşarak uzaklaşır ordan, gider* hemen duş almak ister.
kimilerinin kendini şanslı olarak nitelendirmesi için bir dönüm noktasıdır.
+ başarınızı neye borçlusunuz ?
- efenime söylüyim bir kuş pisliiylen başladı her şey gibi diyaloglara yol açabiletesi olan durumdur.
abidinpaşa merkez cami'nin önünden geçerken başınıza gelmesi muhtemel kazadır. babamın bir arkadaşının başına gelmiştir. adam galiba bilet almaya tövbelidir. olay şöyle gerçekleşir; babam, babamın olayın kahramanı olan arkadaşı ve diğer arkadaşları söz konusu yerden geçerken vahim kaza vuku bulur. bu zat-ı muhtereme babam ve diğer arkadaşları derler ki:
-"hazır kafana kuş sıçmışken bir milli piyango bileti al." bu söylenenler karşısında zat-ı muhteremimizin cevabı gayet nettir:
-"değil kafama ağzıma bile sıçsa yine de bilet almam."
kendini bilmez kuş bu eylemi gerçekleştirdikten sonra, müdahalesine maruz kalan insan evladının hayatının değişebileceğinden bihaber olması gayet sinir bozucu olmakla birlikte evren için kesinlikle yeni bir süreçtir. sevgili sözlük; sadece david caine gibi düşün; yeter..
kuş işlemi tamamlar tamamlamasına da o insan ne yapar sizce?
''ulan kuş kafama zıçtı amuagoyim gidip hemen bi şans oyunu oynayım''diye düşünmesi son derece olağandır di mi?
eğer oynamazsa
''tüh amuagoyim keşke oynayayduk'' diyecekti evine vardığında..
peki insan bu oyunu oynarken şans oyunu merkezinde yanındaki adamdan tüyo alarak oluşturduğu kuponunu yatırır. sevgili yancımız o kadar hümanisttir ki 2 banko verdi diye resmen çöker bizim esasoğlanımıza.. abi, dayı muhabbeti uzar giderken bir akşamüstü bakarsın bu insanlar bir kuş sayesinde badi olmuş. badiler şu kafe senin şu bar benim istanbul kazan biz kepçe alemden aleme, ortamdan ortama kayarken - ki kaydıkça pekişir, pekiştikçe kayarlar - birgün yancısı esasoğlanı evine davet eder.. bizim esasoğlan ne görsün. haresiz melek; taçsız kral; tangasız adriana li.. ıhımmm - abartmayayım.. - badisinin bacısına vurulur işte sözlük. anla yahu sen de illa yazdıracan!!
ya bizim yancı bunu kabul edemez gider satırı alır esasoğlanı 59782 yerinden doğrar. gördün mü şu amınagodumun kuşunun yaptığını..