kış başındaki bahar güünlerinde, birden bastıran sislerin, ılık günlerin ve cam bilyeleri andırarak birbirine vuruşan notalardan oluşan kuş ötüşlerinin yaşandığı zamansız mevsimlerde hatırlar da sorular da birden çoğalıyorlar, sığırcıklar gibi.
balkon parmaklığının ince demirlerine sıralanıyorlar.
her birinin sesini duyabiliyorum.
yalnız bir gece duruyor şurada, ümitli bir soru yanında, berisinde sevinçli bir gün var, ötesinde dura endişeli bir başka soru.
bu kış gecesindeki bahar sisinin içinde öylesine kalabalıklar ve öylesine hızlı uçuşuyorlar ki geleceğe mi yoksa geçmişe mi gittiğimi bile anlamıyorum.
o andan uzaklaşıyorum sadece.
bu zamansız bahar, bu yanlış gece, bu ılık sis, bu kuş sesleri güzelliğiyle beni içine çekip, beni bulunduğum yerden ve zamandan alıp götürüyor.
hem uçuyorum, hem düşüyorum.
bu sebepsiz memnuniyet, bu köksüz sevinç, kendileri gibi sebepsiz ve köksüz endişeler yaratıyor.