Bizim burada da bir tane olan ve şu ramazan ayında hemen hemen her akşam gidip gezdiğim parktır. Adı kuğulu ama var olan iki kuğu da artık yok. Ben de onun yerine tavşanlı parkı tercih ediyorum. Hiç olmazsa üç tane tavşan var hala.
Ününü hak etmeyecek kadar küçük olan parktır. Evet hakkaten kuğusu vardır içinde. Ama ne biliyim küçükcük mahalle parkı gibi.
Yani ankaranın simgelerinden ama sadece yerinden dolayı yoksa hak etmiyor. Gidince şu düşünce beliriyor kafada "bu muymuş olm kuğulu park? Ee küçücük,oturacak yer bile yok."
Yeri güzel ama tam avmlik. Biri kesin parseller demedi demeyin.
Herkesin ölüp bittiği benimse görünce bu mu yani uğruna onca yol geldiğim diye sitem ettiğim parktır. Allahım küçücük bir havuz içinde iki tane Kuğu var ve millet birbirini yiyor bunu görmek için.
sarhoş mezesi olma korkusu içinde yaşayan kuğuların bulunabileceği park. zira bulunduğum bölgede avcılık atıcılık kulübünün koruma altında dereye saldığı ördekler ve kazlar kısa süre de tükenmişti. Sonradan dere boyunda kafa çeken bir kaç şarapçının bir kaç akşamda bir birini kebap ettikleri anlaşılmıştı.
görünce hayal kırıklığına uğradığım parktır. kuğulu parkı çok büyük, geniş bir alan içinde, ormanlarla çevrili, içinde kocaman göl olan 'altın park'a veya 'kurtuluş parkı'na benzer bir yer hayal etmiştim. meğerse mini minnacık bir parkmış...
not:bu arada kavaklıdere'de bir zamanlar kavak ağaçlarının olduğu bir orman VE bu ormanın içinden geçen bir dere varmış.
ilk ve son kez 90'lı yılların başında tarkanın halk konserini dinlemek için gittiğim park.
evet, o zamanlar tarkan piyasaya yeni çıkmıştı ve ben tanımıyordum. ilk orada dinledim. kuğulu parka da ilk kez geldiğimden kendimi tamamen yabancı hissetmiştim.
sonrasında onlarca kez ankaraya gelmeme rağmen gitmek kısmet olmadı.
ankara nın sembollerinden olan park. yaz, kış insana huzur verir. gri şehrin kokuşmuş binalarından kurtulmak isteyenlerin adresi. eskiden daha güzeldi. şimdilerde bir hayli kalabalık. ilkokul ve lise günlerimin vazgeçilmeziydi. ne aşklara, dostluklara şahit oldu. karne günlerinde yumurta savaşı yapardık. büyüdüğümüzde ise terkedilişlere, ayrılmalara şahit oldu. keşke büyümeseydik. en azından masum kalırdık.
tunalı girişinde ki kuğularıyla meşhur ankaranın sevilen bir parkı. gündüz çocuklar ve aileler vakit geçirirken akşam bira içmesi güzeldir. hatıraları vardır.
çimlerine ya da banklarından birine oturur, elinizde biranız, sigaranız, kulakta müzik ve elde kitapla huzur bulursunuz. lütfen kuğulara yiyecek atmayın uyarısına kulak asmadan kuğulara cips atarsınız. Aç köpek gibi yemelerini izlersiniz.
ha tabii ki asla bir caddebostan sahil değildir. yanından bile geçemez.
ama benim gibi ankara'da yaşayan bir istanbullu iseniz huzurlu zaman geçirebileceğiniz bir yerdir.
bir de ağaçları komple güvercin olduğu için kafanıza sıçılması muhtemeldir.
adını aldığı kuğularının direniş sırasında öldüğünün söylendiği ancak kuğuların çankaya belediyesince parktan alınıp güvenli bir ortama taşındığı parktır.