birisi insanoğlunun varoluşundan beri gelen kurban inancıdır. usülleri vardır, hayvan en acısız ve en hızlı şekilde kurban edilir ve insanlara fayda sağlar. diğeri ise işkencedir, zevk içindir, kedinin ne etinden faydalanılır nede başka birşeyden. aradaki fark budur.
arkadaşlarıyla mangal partisi verirken humanistliği bir kenara bırakan amın oğullarının derdi olmuş durum. senin yediğin o dürümler,ekmek arası köfteler, tavuklar, sucuklu yumurtalar da gökten kargo poşetiyle iniyo zaten.
kedi olayı sadistce zevkleri tatmin uğruna yapılan insanlık dışı bir
eylemdir ve hayvancagiz in hiç yere işkenceyle murdar olmasıyla son
bulur. yazıktır .
kuzu ise besmele ile Allah yolunda bir ibadeti yerine getirmek ,
paylaşmak ve nimete şükür için kesilir . bu sayede evlerine hiç et
giremeyen insanlar dahi bunun bereketinden faydalanma imkanı bulurlar . murdar olmakla nimet olmak arasındaki farkta bitiyor olay . kurbanlık hayvanlara kör bıçaklar vb şeklinde yapılan işkenceleri ayrı tutuyorum bunlar kabul edilemez .sığ
fikirlilerin bu ayrımı anlayıp anlamayacak olmaları da muammadir .
çoluk çombalağın anlayamadığı kimselerdir. ulan bu sözlükte yeme ihtiyacını karşılamak için hayvan kesenle zevk için hayvan kesenin bir kefeye koyulduğunu gördüm ya türk gençliğinin zeka düzeyi hakkında bir kere daha hayal kırıklığına uğramış oldum.
kuzunun bağırsaklarını çıkartıp bir köşeye atıp can çekişmesini bekliyor insanlar. çünkü herkes cani. vereceğin saçma örnekte bile akıl yoksunluğu çekiyorsun. bir de gelmiş ayak yapıyorsun yok şöyle yok böyle. adam kediye işkence yapmış hayvan kendini mutfak dolabının altına zar zor atmış. sen hala gelmiş "kuzular koyunlar sinekler..". allah sizin de belanızı versin.