Türkiye Cumhuriyeti'nin aslında ne denli güçlü ve çekinilen bir ülke olduğunun kanıtı olan devletçik.
Düşünün, dünya üzerinde hemen hemen hiçbir ülke tarafından tanınmayan bir ülke olmasına rağmen, orada bulunan türk askerinin işgalci olması gerekçe gösterilerek adadan çekilmesine yönelik bir girişimde bulunulamamaktadır.
Türk askeri adaya çıktığından bu yana uluslararası alanda türk askerinin adadan çekilmesi gerektiği bir çok ülke tarafından dillendirilse dahi, bu sadece ve sadece dillerde kalmış bir konudur. Zorla çıkartmaya kimsenin maçası yememektedir. Eğer KKTC hiçbir ülke tarafından tanınmıyorsa, mantıken uluslararası alanda Kıbrıs egemen bir ülke olarak kabul ediliyor olmalı. Dolayısıyla bu mantığa göre de Türk askeri egemen bir ülkenin toprağını işgal etmiş düşman kuvvetler olmalı. Lakin bunu dahi dile getiremezler. Çünkü biz güçlüyüz.
Tabi burada uluslararası politik alandaki ince oyunların da payı yok değildir.
Netice itibariyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti fiiliyatta hiç kimse tarafından tanınmasa da, bilinçaltında herkesçe kabul görmektedir.
Tüm eksikliklerine rağmen ülkemiz güçlü bir ülkedir.
kosova'nın da tanımasıyla dünya arenasında daha bir söz sahibi(!) olacak devletçiktir. be gardaş, ahanda oraçta durur kimsecikler danımaz bu devleti. amma onlaar bilir gendilerini. gezdirirler gendilerini.
süpermarketler dahil bütün özel kurumların öğle tatili verdikleri türkiyede çalışan pek çok büyük kurumun bile buradaki şubleri iyi çalışmayan gerçek manada çalışma nedir nasıl yapılır kavrayamamış en iyi yaptıkları şey siyesta olan insanlar topluluğu. ayrıa adanın çok az nüfusu olmasına rağmen bu kadar lüks arabayı sokaklarda görmeye şaşırabilirsiniz. nedenini ben de anlamadım. ancak sorsan ekonomi kötüdür. kişisel gözlemlerime göre türkiyenin en zengin ilinden daha zengindir ancak en tembel ilinden daha tembeldir. hiçbir şey doğru düzgün çalışmaz. sakın zorunlu olmadıkça gideyim demeyin.
allahın belası sıcaklar çok fena bastırmıstır. tam da fınaller zamanı bugün takside gördüm 38.c diydi. taksici diyor lefkoşa 41c di dün gittim. mağusa da deniz olmasa daha sıcak olur. pehhh be. nerde benim cennet muğla'm dedim kendi kendime bu modifiye araba çölünde. aklınız varsa kıbrısa gelmeyin. mümkünse bu cehennem adaya hiç gelmeyin ne işiniz var zaten bu korsan memlekette. ha kıbrıs bizim davamızdır. hiç kimselere vermeyiz o ayrı. ama ben ayrı kıbrıs ayrı. türkiye ayrı burası ayrı insanlar ayrı yaşamlar farklı. ama dedim ya kıbrıs bizim davamız kimselere vermeyiz arkadaş.
vatandaşlarının bizi sevmediği hoş bizimde milli çıkar diye sevdiğimiz ki halkı umrumuzda değildir, sırf stratejik önemi mevcuttur artı akdenizde uçakgemisi vazifesi görmesi sebebiyle değer verdiğimiz kara parçasından ibarettir.
hristosyas ve talat işbirliği sayesinde, tıpkı 1960'larda olduğu gibi, birleşik kıbrıs'ın bir eyaletine dönüştürülmeye çalışılan, bu yüzden tsk'nın "işgalci kuvvetler" denilerek hedef alındığı bağımsız ülke.
bir de ne hikmetse, bunca yıl sonra yeni aklımız başımıza geldi! anamur'dan su taşıyoruz, liman işbirliği yapıyoruz, orduya sataşıp denktaş'ı çetecilikle suçluyoruz...
1960'dan farklı olarak rumların ve türklerin sınırı belli ayrı topraklarda yaşayacağı yeni bir düzen üzerinde anlaşılmak üzere olunan son zamanlarını yaşayan ülke. bu bir kaç senede mesela 10 sene, bu birleşik olma olgusunun yerine tam bağımsızlığa hem rumların isteği hem de kendi istekleriyle geçebilirler gibi.
hiçbir zaman tam bir birleşme olmayacağını bilen ve birleşmeyi bir basamak olarak kullanacak akıllı ve ileri görüşlü siyasetçilere sahip ülke. ilerde rauf denktaş ve düşündaşlarının hataları meydana çıkacak ve hem türkiye hem de kktc için en güzeli olan 2 taraflı devlete keçilecektir. yani hem kendi içinde hem de dünya önünde 2 parçaya bölünecek parçanın üst kısmı olacaktır ve bu bölünmeyi rumlar bayıla bayıla kabul edeceklerdir.
giritle alakası olmayan adadır. girit tamamiyle asker sıkıntısı çeken ve askere ihtiyacı olan bir osmanlıya ağır geldiği için içinde bulunan vatandaşlarla birlikte terk edilmiştir. yunanistan'a da oraya yerleşmek kalmıştır. zira bomboş adaya 3 senede zor yerleşmişlerdir. kıbrıs'ta ise eğer bırakılıyorsa ki kesinlikle bırakılmıyor, acil zamanlarda silah başı yapabilecek yaklaşık 80000 kişilik tam savaşmaya hazır ordu ve 40000 neyin ne olduğunu bilebilecek anlama kapasitesine sahip çocuk ve kadın bırakıyoruz. ayrıca anlama kapasitesinde olan bu insanların okuma yazma oranı %99 yüzde birlik kesimi hiç tanımıyorum zannedersem özürlü ve sakat insanlardan oluşmakta. eski cehalet ve hıyanet günleri arkada bırakılıyor. sıra geldi gözükmeyen gerçekleri görmeye. senelerdir eğitim, yol ve sağlık için gönderilen paraların nerelere harcandığını görmeye geldi. hadi arada sıra bakın (bkz: rauf denktas/#1595633) gerçekleri görün. bir kaç kıbrıslı dinleyin sonra yorum yapın. mesela: (bkz: rauf denktas/#1658956). sonra da okunan yazılar sonucunda soğuk su içip uyuyun.
burada yasanmısı var;
(bkz: kanlı noel)
kıbrıslılarla konusmamızı tavsiye eden yazarlarımız eger kendileri 50+ yasındaki kıbrıslı türklerle konusurlarsa gercekleri görebileceklerdir. kıbrıs sorunu ile girit meselesi sasılacak benzerlikler tasımaktadır zira düsman aynı düsmandır ve zihniyeti hiç degismemistir.
bizim yorumumuza güvenmeyenler olabilir pek tabi;
--spoiler--
-...kıbrıs ve o zamanki girit sorunu arasında büyük benzerlikler vardır...
konstantin mitsokakis(eski yunan basbakanı)
-giritliler neden kurtuldular biliyor musunuz? bir gece hep birlikte ayaklandılar ve türkleri bogazlayarak ortadan kaldırdılar. bizim elimize türkleri kesip dograma fırsatı gecti ama liderlerimiz herseyi berbat ettiler. türk türkür. köpeklere benzer hepsi de...
to peridiko dergisi(temmuz 1993)
-giritlilerin 85 yıl beklemeyi içeren bir özgürlük mücadelesi verdiklerini hatırlamak gerekir. helenizm, beklemesini de ısrarlı olmasını da bildigini gecmiste kanıtlamıstır. kıbrıs, helenlerinin de diger helenlerden geri kalmayacakları bilinmelidir...
ağon gazetesi(30 aralık 1992)
-çünkü kıbrıs nedir? yunanistan degil midir? eger bazıları buna inanmazsa ben onlardan degilim. tam aksine buraya gelen yunanlara diyorum ki geldiginiz yer yabancı bir yer degil, yunanistandır. bugün kıbrısta giritli rumlar yasasaydı tek bir türk bile kalmayacaktı...
general yeoryios siradakis(rum milli muhafız eski komutanı, selides dergisi 8 ekim1992)
--spoiler--
üsenmeden bunları okuyunuz, vicdanınıza kulak veriniz. o size doğru yolu gösterecektir...
aç tavuklar gibi, avrupa birliğinin kendilerine inanılmaz bir refah sağlayacağına inanmış, aynı türkiye'deki o ab'ci küçük kitlenin, yoğun olarak yaşadığı yer.
üstelik o kitle, avrupa birliğine girememelerinin tek nedeninin türkiye olduğuna inanmış, inandırılmıştır. ancak hala şunu farkedememiştir o kitle, ab bir yerden verirken, öbür taraftan vurmayı hiç bir zaman bırakmamıştır, türkiye'ye yaptığı gibi.
türkiye'den istedikleri tüm bürokratik işlemleri, çıkarılması istenen yasaları türkiye ardı arkasına yerine getirmesine karşın, kalkıp tarım politikamızın kendilerine uymadığını söyleyebilen bu abudik örgüt ,ki sanki avrupa birliği içinde türkiye gibi 4 mevsim farklı yörelerde tarım yapabilinen bir ülkesi varmış gibi, eğer kıbrıslı türklere bir şey vaadediyorsa, başka bir şeyi ellerinden almak içindir. onlara pasaport verip, yüzyıllardır yaşadıkları yerleri elinden alacaktır ama o "çok okumuş" kıbrıslılar için, artık vatan-namus bir şey ifade etmiyor ne yazık ki, 50 yıldır devam eden asimile kampanyalarıyla dejenere hale getirmişlerdir kıbrıslıları sonunda ingilizler... nitekim türklerden de daha sevilir hale gelmiştir ingilizler kıbrıs'da...
türkiyeli insanlara 3. sınıf muamele yapan halka sahip ülke.* ilk sırada sömürgeci ingiliz vatandaşları, ikinci sırada kıbrıs vatandaşları, üçüncü sırada türkiye vatandaşları.
bütün memur maaşları türkiye den gelir, memur türkiyeliye iyi davranmaz, 7/24 türkiyeden şikayet eder. karayolu yapmak için para türkiyeden gelir bütün halk türkiyeden şikayetçidir. turistiyle, öğrencisiyle türkiye kıbrıslı tembel esnafları ayakta tutar ama bütün esnaflar türkiyeden şikayetçidir. bir şekilde bu böyle gider gidecektir. ancak türk askeri ve türk vatandaşları adadan gittiği gün olacakları göreceğiz. o zaman türkiyelileri mülteci gibi gemilere doldurup adadan atma hayalleri kuran tembel kıbrıslılar muhtaç yaşayacaklar. altlarında x5 ler amg ler varken 1 litre benzin bulamayacaklar. %70 i memur olan bir ülkenin iş gücü ne olacak? 30 senedir izalasyonları tartışan Kıbrıslı, izalasyonlar kalkınca ne yapacak? ne üretip de ne ihraç edecek?
daha bu yazıya çok şey eklenir ama şimdilik bu kadar. anadoludaki insan kıbrıslı türkleri sever, kardeşi sayar senelerdir. ne kardeşliği? ne yavru vatanı?
alayköyde 1 sene yaşadığım yer. genel olarak tc tarafından beslendiği kıbrıslıların bunun değerini bilmediği , türk vatabdaşlarına kötü gözle bakıldığı gibi suçlamalar yöneltilmiş. şimdi ben de bunlardan bahsedeyim. köyümüz 20 sene öncesine kadar kapı pencerenin açık uyunduğu bir yermiş malum ada ve köy yeri. peki günümüzde nasıl olmuş neden değişmiş? tc adadaki türk nüfusunu yüksek tutmak için tc den işsizleri aylık maaşa bağlayarak adaya göndermiş, ne yazıkki yüksek oranda eğitimsiz olan bu insanlar adada huzuru bozmaya başlamışar, o kapanmayan kapılar artan hırsızlıktan 2 kere kilitlenir olmuş. türkiyeden gelenler adadaki insanlarla kaynaşmak yerine aynı mahallelerde yaşamaya başlamış katliamı yaşayan adalılar kendi hallerinde yaşarken faşizan örgütlenmelerini adaya taşımışlar ya da örgütleri adada kurmuşlar.
biliyor musunuz ki adaya manavlara meyve sebze haftada bir kere gelir türkiyedekinin 2-3 katı pahalıya satılır, evlerde sular depodan tüketilir tankerler gelir haftada bir su verir gider, internet 56 kdır, elektrik türkiyeden bile daha fazla kesilir. peki neden bu kadar altyapı yetersizliği var adada söyleyim tc yatırım yapmak istemiyor. neden? çünkü adanın bir gün ellerinden çıkması durumunda yapılacak yatırımın boşa gitmesinden korkuyorlar. adaya yollanan paranın büyük kısmı askeri ihtiyaçlar ve silahlanmaya gidiyor yani tc parayı bir cebinden alıp diğer cebine koyuyor. e diyeceksiniz kişi başı gelir 10.000 usd adada buna ne demeli. adanın nüfusu o kadar az ki o para o kadar da büyük bir para etmiyor. zaten küçük bir yer olduğu için pek işsiz adama da rastlanmıyor işsizleri de dediğim gibi tc yolladığından yine tc besliyor. zaten kişi başı gelir yüksekte olsa ada tc ye ooranla çok daha pahalı olduğu için bir şey farketmiyor. misal bir ev kiralayacaksınız ,ortalama bir şey istiyorsunuz. kiralar 500 sterlinden başlar yani neredeyse istanbul ile aynı fiyat. ada da toplu taşıma yok taksiler ateş pahası gerçi petrol ve otomotiv her ada da olduğu gibi ucuz , hemen hemen herkesin arabası var ama arabanız yoksa yarrağı yediğiniz bir yer kıbrıs.
ekonomik ve altyapı eksikleri dışında başka ihtiyaçları yok mu adanın var tabi. öncelikle adada devlet üniversitesi yok. eğitim iyi değil,kültürel bir faaliyet ara ki bulasın , tc nin kumarhanesi olmuş durumda ada.
peki efendim ingiltere de okuyan gençlere ne demeli derseniz elinizi vicdanınıza koyun ve düşünün 3000 sterlin para vererek ve genelde burs bularak ingiltere de okumak gibi bir şansınız olsa dünyadan izole bir ülkede yaşasanız, bu fırsatı hanginiz tepersiniz. evet bu ingilterenin adada ki türk nüfusunu azaltmak için bir politikasıdır ancak tc nin adada ki türk nufusunu arttırmak için pratiğe döktüğü politikayla karşılaştırırsanız insanların neden ingiltereyi seçtiğini daha iyi anlarsınız.
son olarak adadakilerin türkiyelilere olan davranışları. adam gibi adamsanız efendim gayet iyi arkadaşlar edinebilirsiniz ama gider bu kıbrıslılar böyle şöyle gibi ön yargılarla yaklaşırsanız her ülkede olduğu gibi babayı alırsınız. devlet dairelerinde türk vatandaşlarına yapılan asık surat muamelesi ile de hiç karşılaşmadım, hatta marketlerde bile böyle bir muameleyle karşılaşmadım ancak karşılaşan varsa şunu söyleyim türkiye de memurlar gül mü dağıtıyor da oraya gidince rahatsız oldunuz lan? en azında adada memurlar tc den daha iyi bir disiplinle çalışıyorlar. bu gün git yarın gel olayları yok denecek kadar az. siesta nedeniyle yazın çalışma saatleri tcden daha az da olsa çalışma performansı olarak 2 ye 3 e katlarlar. ayrıca hangimiz ülkemizde başbakanı bakanı elini kolunu sallayarak eşiyle gezintiye çıktığını gördük, hemde korumasız. kıbrısta olan şeyler bunlar gerçek kıbrıslı nüfusta pek çok şeyden mahrum olmalarına rağmen gayet bilgili, modern, apolitizmden uzak, gerçi bu sistem içinde ne kadar politize olunabilir o da farklı bir konu ama.konyada adam oruç tutmuyor diye bıçaklanırken biz kıbrısta cami duvarına oturmuş bira içiyorduk kimse de bir şey demiyordu.
gıbrısı ve gıbrıslıları milliyetçi duygularla suçlarken, oyun bozanın dış güçler olduğunu söylerken tamda o dış güçlerin istediği bir çatışmaya girdiğinizin farkında olmanız dileği ile.ermenileri küstürdük, kürtleri zateb canından bezdirdik bari gıbrısa sahip çıkalım.
rumlar ve ab'nin köprüyü geçene kadar canım cicim ayağı çekilen, ab manyağı olan bir kesim halkının da gözleri parıldayan bir ada. artık "türk cumhuriyeti" demek çok zor geliyor bana. kuzey kıbrıs rum eyaleti olmaya doğru gitmekteler.
kıbrıslı bir arkadaşımla muhabbetim;
- olm siz türkleri sevmeseniz de sizi refahta yaşatan biziz.
+ siz yaşatmasanız ingiltere yaşatır bizi refahta.
- ??!?!?!
sömürgeliğe bu kadar açık olamaz bir ada diye düşünmüştüm. umarım tüm halk böyle düşünmüyordur.
korunması gereken akdeniz liman ülkesi.
türkleri pek sevmedikleri söylense de aslında türkiye aşığıdırlar bayraklarında ki 2 kırmızı şerit türkiye ve kıbrısı temsil etmekte 2 ülkenin birlik ve beraberliğini sembolize etmektedir. günümüz kıbrıslı gençler ingiltereye ya da ortak kıbrıs kimliği ile avrupa'ya yakın olsalarda içlerinde bir yerde türkiye sevgisi vardır aslında adada türkleri sevmeme gibi bir durumda yoktur nitekim kıbrıslılarda türktür osmanlı zamanında adayı türkleştirmek adına karamandan getiren türklerdir kıbrıslılar. yani işin özü sözü şudur kıbrıslılar türkleri severler türkler olmasa kıbrıs bu kadar zengin olamazdı çunku.