konusu bilindik olsada, ezel gibi geçmişe dönüşler yapılsada tutulcak bir dizi. Birde kıvancın Fıght club vari dövüş sahneleri ve yine o filmdem araklanmış düşük bel eşofmanlı kaslı sarışın imajı poster yapılası bir durumdur. Birden where is my mind şarkısı çalacak sandım ki reklamlar sayesinde ayıldım.
edit: flashback'lerin ezel dizisiyle keşfedildiğini sanan izleyiciler lost'u 5 dk bile izlememişler sanırım. yapmayın yıllardır var böyle bir şey bu dizide de olması normal.
haftalar sonra gelen edit: ilk cümlemi geri alıp kıçıma sokuyorum.
Başlayacağını bildiğim ama ne zaman olduğunu bilmediğim diziyi dün akşam şöle bir bakayım diyerek oturdum ve çakıldım yerime. Kıvanç oyuncu olmuş kim bok atarsa atsın. Zaten Ezeldeki roluyle gönlümü kazanmaya başlamıştı ama dün gece resmen izleyin beni bağırdı adam. Çok iyi oynuyor.
Konusuna gelince;Türk ailelerinde sıkça görülen bir konuyu işlemiş. Etrafımda böyle bir ailenin var olduğunu bildiğimden ben çok farklı bir gözle ve içim çok acıyarak izledim.
18 yaşında bir delikanlının babasından dayak yeme sahnesini o kadar iyi oynamışlar ki göz yaşlarıma engel olamadım.
Kısacası bence sezonun en iyi dizilerinden olmaya aday. Benim zaten ilk bölümüyle gönlümü fethetti. Hayatın içinden bir dizi. Oyunculuklar da iyi. Umarım hep böyle gider.
türk dizilerindeki 3 altın kuralı daha ilk bölümde gözümüze sokan dizi.
-orospuluk
-godoşluk
-puştluk
tamam hadi yaşını başını almış tipler izlesin, ama ergenler de izliyor ve kötu örnek oluyor. lise sona giden ve o zamana kadar kendi halinde namuslu bir hayat yaşayan genç bir kız, bu dizileri izleyip şunu diyebilir "demek ki benim yaşadığım hayat hayat değil. baksana başka kızlar ne güzel gece yarıları reina'lara gidip kıvanç gibi yakışıklı erkeklerle tanışıp sikişiyor. ben de sikişmek istiyorum! benim de bir çikolatam olsa benim de bir püskevitim olsa, anne bize niye almıyorsun, bizim niye yok!" diyor..
bir an kendimi kaybettim aq.
Başroldeki kızın yeteneksizliğine mi yansam, kıvanç'ı böyle bir kızın peşinden koşturacaklarına mı yansam, yoksa dizinin bayatlığına mı yansam bilemedim. Çekim çok kaliteli olmuş, ona bir sözümüz yok ama dizi gerçekten iç karartıcı ve sıkıcı. Öyle her hafta meraktan öldürecek bir dizi değil. Bu nedenle muhteşem yüzyıl haftaya çatır çatır yer diyorum.
kıvanç ve buğra nın harika oyunculuk sergiledikleri dizi.dizinin hikayesi ağır ve karanlıktır bayan oyuncuları özellikle öykü berbattır ama özellikle kıvancın ve buğranın oyunculukları nedeniyle izlenilebilecek dizidir.
aşk-ı memnu ve ezelden izler taşıyan dizi. aşk-ı memnu'nun ilk bölümünde cümbür cemaat boğazda tekneyle peyker'in düğününe gidilmişti. yine boğazda bir tekne turu söz konusu olunca bana ilk bölüm benzerlikleri yaşattı. flashbacklerle geçmişte yaşananları anlatması da ezel'den arak gibi olmuş. dilerim ki sadece ilk bölüme özgü bir durumdur. sonuçta olayların nereden nereye geldiğini gördük. flashback yapmaya gerek yok artık.
bunun dışında kulağıma çarpan bir detay. tekne sahnesinde çalan müzik enigma'nın seven lives'ından araklanmış.
cemre rolündeki kızın çirkinliğine ne demeli? madem bu 2 erkek kardeş 1 kız yüzünden kanlı bıçaklı düşman olacaklar. güzelliğiyle dudak uçuklatan biz kız olsaydı bari. başka bir oyuncu seçilseymiş keşke.
matmazel'i çok özlemişiz. ekranlarda olsun hep. kadının bir albenisi var. izlettiriyor kendisini. kıvanç tatlıtuğ'un rolünü nasıl benimsediğini, artık devler liginde yarışan bir oyuncu olduğunu da görmüş olduk. helal olsun.
kıvanç tatlıtuğ'un sakalsız ve bıyıksız çok kötü durduğunu kanıtlayan dizi..uzun saç da hiç gitmiyor bu adama..hem saçları kalitesiz ( kalın telli ve gür değil ) hemde yüzü ufak olduğu için uzun saç altında kaybolup gidiyor yüzü..
bu yorumdan kimse de yanlış birşey anlamasın..kıskanma olayı falan kesinlikle yok..sadece böyle düşünüyorum..almanya'da yaşamış biri olduğum içindir belki de kıvanç bana yakışıklı gelmiyor..çok sıradan bir tip..yurtdışında böylesinin kilosu 5 kuruşa..ama türkiye'de genel tip ortalaması düşük olduğu için avrupa'nın sıradan tipleri bile bizim ülkede ''tom cruise muamelesi'' görüyor..
kıvancı beğenmem etmem. fakat adam gerçekten oyuncu olmuş bu dizide. beni inandırdı kuzey in serseri olduğuna. ya adam iyi bir gözlemci yada gerçekten içinde kocaman büyük bir serseri vardı, dizi sayesinde ortaya çıktı. durmadan pantolonunun kemer yerinden tutup üstüne çekmesi, çiçekçi kadınla sohbeti esnasında burnu ile garip harketler yapması, "apla apla param yok be apla" demesi tam bir serseri. konuşması biraz apaçi olmuş ama yinede yapmış helal olsun. buda kıvanç ın geleceği olduğuna işaret neden mi; bu adama ölen biten kızlar var, bu konuşmayı yaparak bir çok kızı kendinden uzaklaştırması muhtemel, bu çocuk tipi ile para kazanıyor ama oyunculuk için bu role girmekten kaçınmamış... gerçekten gelecek var bu çocukta bugün inandım.
öyle bir geçer zaman ki ve behzat ç izleyen bünyeme yeni bir dizi katılmış oldu...
spoiler olabilir
ilk bölüm için senaryo o kadar sağlam ve akıcı ilerledi ki diziyi sonradan izlememe rağmen ara dahi veremedim.
yalnız kuzey de, behlülün vahşi hali gibi bir sezimle oluştu, dizinin bayan oyunusunu galiba ya seve seve ya da öpe öpe götürecek gibi.
türk izleyicisinin dizi izleme algısı zaten çok düşüktü. bu dizi ile de gördük ki sert izleyici olarak tabir edilen sözlük ahalisi de bildiğin teyze olmuş.
tanım: vasat oyunculuklar, vasat senaryo ve vasat yönetmenlik ile vasat türk izleyicisinin kalbini kazanan dizi.
diziler yoluyla halkın zaten yerlerde olan ahlak seviyesini hepten bitirme operasyonunun yeni bir parçası olduğuna emin olduğum, bu yüzden de tam bir düz kafayla ön yargılı davranıp izlemeyeceğim dizi.
kıvanç tatlıtuğ'un, kızlarda bıraktı inanılmaz etki yüzünden erkeklerin sinir olduğu dizidir. tabi bu diziyi izleyen bütün kızlar da mükemmel ötesi harika tipler olduğundan erkekler haklıdır. bunları izleye izleye kalkıyor hemcinslerimin götü.
