muhteşem yüzyıl halvetten halvete koşarken anca sarılan kuzey ve cemre tabiki reytinglerde onun gerisinde kalır. hacı nerde görülmüş 70 bölümde tek teması sarılmak olan bir çift. uzaktan sevmelere hayran olan ben bile tahammül edemiyorum artık ordan düşün.
kuzey karakterinin delikanlı ayakları yok mu.
sen git afedersin zamanında kızları becer, eve cemre gelsin dokunma bile.
niye kuzey delikanlı adam çünkü.
hadi la ordan.
dizi ilk başladığında izleyemedim ve ipin ucunu kaçırdım. diziyi takip edemediğim için içimde küçük bir pişmanlık vardı çünkü herkes o diziye odaklanmıştı. sonra bir videoda kuzey'in dönen tekmesini gördüm, ''iyiki izlememişim bu diziyi'' dedim.
en sonunda dayanamayıp aşka meşke artık tamamen sardıran, yetmişinci bölümüyle sıçış dönemini başlatmış olan dizi.
kuzey gözünü seveyim sesli gülme. bak boyun var posun var kezbanlar beğeniyor seni. karizman var ama o iğrenç gülüşü yaptığın an karizmadan eser kalmıyor haberin ola. zaten fiziki görünüşün haricinde karizmatik de değilsin.
güneye gelince. dizinin hırslı, zeki, başarılı adamı olarak bize yutturulan güney. evet senaryoda böyle yansıtılmış madem böyle bir karakter yarattınız, sundunuz önümüze alın izleyin oke. aklıyla ön plana çıkan, tehlikeli bir adam işte böyle olur felan yok canım. koskoca güney tekinoğlu aylar süren evliliği süresince arkayı sağlama almaz. holdingden kapı dışarı olmasının banunun iki çift lafına bakacağını kestiremez mi. kestiremezmiş. banu kapına gelir, sözleşme imzalatmak ister, güney direk bağırır, çağırır. son derece zeki, başarılı bir karakter analizi o şekil olmaz. sonra da kuzey sinirlerine hakim olamayan aklıyla hareket edemeyen ama güney mantığıyla hareket eden iki zıt kardeş diye tanıtılır. hadi oradan birbirinin aynısı işte. sadece güneyi daha da kötü karaktere dönüştürmek isteyen senaristler bu işin biraz bokunu çıkardı. para insanı o kadar da değiştirmez yahu.
bir önceki bölümde güneyi morartma sahnesi güzeldi gerçekten. çoğu kişinin de hoşuna gitmiştir eminim. ben üzüldüm. üzülmek için hisetmek anlamak gerek sanırım. kısık ses tonuyla "sizi polise şikayet ederim" deyişinin o trajikomik halini anlamak gerek. kaybetmenin bize yansıtılabilecek işte o en hassas can alıcı halini. ve gerçekçi. seviyorum bu adamı o ayrı ilk bölümlerdeki halini tabi. çakma delikanlı kekeme kuzey kadar itici bir herif değil en azından. gerçi bu güney akıllanmıyor yine götlük(ler) peşinde o da senaristlerin suçu. bu adam böyle değildi. yürü lan güney! falan
şimdi dikkatimi çeken ayrı bir husus da senaristlerin sadece "güney" karekterini kötü adam olarak saymaları. klasik filmlerin eninde sonunda iyiler siker kötüler kaybeder muhabbetine sardırcaklarsa eğer bunu bir düşünüp tartmalılar. bir önceki bölümde güneye karşı kazananlar yine kötüler. yani kötünün kötüye karşı kazanması. üstelik de güney kendi gayretiyle yukarılara tırmanan bir "kötü" iken diğerleri baba parasıyla yukarıda yer alan "kötü" karakterler. belki gerçekçilik payı istemiş olabilirler. yalnız sırf kendi çabasıyla ve hırsıyla bu kadar yukarılara yükselmiş bir adamın bir anda sıfıra çöküşü hiçbir zaman gerçekçi olamaz. kaybetse bile tamamen kaybetmez.
bir de son bölümde cemrenin artık iticileşmenin doruklarına vardığı dizidir. sanırsın ki cemre erkek olan taraf, kuzey de tavlanmak üzere olan ama naz yapan kutsal bakire genç kız. baydınız tek kelimeyle. ulan adam kör olacak kadar aşık olsa zaten gözü ana bacı gardaş görmez sonuna kadar yürür. ayrıca delikanlılık öyle olmaz. ya çok seviyorsundur gözün görmüyordur bütün engelleri acımasızca çiğnersin. ya da çok onurlusundur götün teki olduğunu bilsen bile bir abiyi hiçe saymak istemiyorsundur. o zaman bu işi ne olursa olsun adam gibi bitirir çekersin. öyle koy yan cebime lazım olurlarla delikanlılık olmaz.
diğer karekterlere girmeye pek gerek yok zaten son bölümle birlikte dizinin kuzey güneyden, kuzey cemreye geçişiyle beraber diğer oyunculara ortalama otuz-otuz beş saniyeşerlik sahne ayırmışlar. o da prosedür gereği olsun gibi bir izlenim bırakmış.
sıkıcı bir dizidir. Bizim aile soluksuz izlerken odada sesini duyunca bile içimi sıkıntı basıyor.
O bade işçil ne gıcıtır öyle. Diziyi sevenler bile kızı sevmiyor -en azından bizim ailede- vay sen ne itici ve uyuz bişeysin öyle.
--spoiler--
şerefsiz güney'in ne olursa olsun nasıl göte geldiğini anlamış değilim. makara onun değil mi zaten? kuzey ile sadece iş birliği yapıyorlar kuzey, güney'e çalışıyor parasını alıyor.
güney'in zaten bir işi vardı. kendi makarasından da mı kovulacak anlamadım orayı sözlük. bir garip haller. güney gibi bir karakter nasıl ortada kalır. her şeyi düşünen güney hiç mi kendini garantiye almaz. garip.
--spoiler--
şerefsiz güney çok pis göte geldi, çok da güzel oldu, çok da iyi oldu, çok da şahane oldu, derin bir oh çektim. amaaaa her şeyi beklediğim için o heriften çok da emin olamıyorum. bir şeyler bulur o kendine yontacak.
en göze batan şey ise kuzey'in güney'e bu derece güvenebilmesi oldu. saçmalamışlar orda.
olayları öğrenince kuzey nasıl bir tepki verecek güney piçine çok merak ediyorum.
banu & can öpüşmesi talebim olacak kabul görürse, çok yakıştılar, allah mutlu mesut etsin. banu adamceğizi reddetmesin.
son olarak da diyorum ki..siz ne yaptınız bu kıza, nerede takıldı da bıçkın abla oldu bu zeynep. ne öyle elini böğrüne vurup haldan anlarız bacım tripleri. tiksinti duydum. yapmayın bunları.
bu akşam ki bölümün son sahnesi tamamen eksik kalmıştır. ulan böyle ruhsuz sahne mi yazılır!
--spoiler--
o sahneden önce kuzey zaten gittiğine pişmandı, sürekli sesli notları okuyup duruyordu belli ki özlüyordu cemre'yi. tüm bu pişman ve özlemlik içinde böyle tatlı bir kız aşkla kapına gelecek ve sen hala çekingen davranacaksın. ben bu sahneyi yazacak olsam kuzey cemre'yi gördükten 3 saniye sonra ağlatır sonra ayaklarına kapattırır "özür diletirdim." şuan kuzey kadar hanzo bir karakter yok gözümde.
--spoiler--
son fragmanı izlememle birlikte şu fikri akla getirmiştir. işte bu güney de barış da insan ben de insanım nasıl olucak o.
senin ben yanına koyim boyunsuz Güney.
tanım: itten uğursuzdan geçilmeyen dizi. alem döt olmuş usta bu nedir yahu.
--spoiler--
evet, simay ve barış' ın bardaklarını ve şarap şişesini güney haysiyetsizi ortadan kaldırmış, ama yavrum cips dolu olan kaseye hiç bir müdahale yapılmadı... simay cipsleri şapur şupur götürdü kaseyi elinde tutarak... güney' de o kaseyi ortadan kaldırmadı... hala parmak izi diyorum!!
--spoiler--
olay yeri incelemeyi kes, bir saat sonra gelip güvenlik görevlisinden teyit alıp ikna oluyor. kapı ardına kadar açık. güney içerde cirit atıyor. bunlar hala içeri giren olmadı di mi peşinde. hee olmadı. ya bu kadar gerzek bir diziyi nasıl izliyorum hala, bu neyin büyüsü tanrım.
ve güney. orospu çocukluğunda tavanı deldin. yuh.