çok koyar insana çok...
çok kuzenim var benim. yaklaşık 19 tane tam olarak sayamadım. 3-5 tanesini yolda görsem tanımam. yaşları yakın olan kızlı erkekli 7-8 kişiyiz. bu dışlanma olayları beni onlarda çok soğuttu. küçükken beni oyunlarına almazlardı. alsalar bile bir bahanesini bulur hemen gönderirlerdi. o zamanlar küçüktüm ama aklım da tam olarak ermiyor. örneğin: biri bizi gözetliyor tarzında şeyler oynardık. oynardık derken tabi teyzelerimin baskısıyla falan. yoksa oyuna da almak istemezlerdi beni. baya eğlenirlerdi. beni ilk 10 dakika içindeki elemede gönderirlerdi oynadığımız oyunlarda. ben de gider oyunlarını bozardım dağıtırdım her şeyi.
genel olarak yaşlarımız o zamanlar, 11-14. şu sıralar ise 18-22.
bir keresinde hiç unutmam; bunlar kendilerine bir taş belirlemiş isimlerini falan yazıyorlar.
dedim ki, benim de ismim yazılsın mı?
hayır, dedi. kocaman bir hayır. hiç unutmam. çok koymuştur.
hepsinden intikamımı alacağım sözlük. aralarında meslek sahibi olanlar var. üniversite okuyanlar var. ben henüz sınava hazırlanıyorum. hepsinden büyük adam olacağım. özellikle iki tanesi astsubay oldu. askere asteğmen olarak gideceğim. izinde falan gideceğim yanlarına. hazır olda bekleteceğim iki ibneyi güneşin alnında.
küçükken çok maruz kaldığım eylemdi, ama büyüyünce iş değişti, hele bi pelin vardı ki, biz hepimiz buluşurduk pelin in vakti olmazdı, ama şimdi üstüne para verseler oturup paylaşcak bişeyim yok onlarla, otursunlar örgü örsünler, erkek olanlar da serdar ortac dinlesin ... yani takılmaması gereken arkadaştan ahbaptan farkları yok.